Deprem felaketinin 88'inci saatinde Sakarya Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi tarafından enkaz altından kurtarılan Yunus Akgül isimli vatandaş, hastanedeki tedavisi sonrasında kendisini kurtaran ekibin yanına gelip sarılarak teşekkür etti. Ekibe bir de mesaj bırakan Akgül, duygu dolu anların yaşanmasına sebep oldu.
Türkiye'yi yasa boğan ve 10 şehrin etkilediği depremde Kahramanmaraş Azerbaycan Bulvarı'nda bulunan ve yıkılan 4 katlı İnci Apartmanı'nın enkazında kalan Yunus Akgül, 88'inci saatte Sakarya Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi tarafından kurtarılmıştı. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü'nde görev yaptığı öğrenilen Akgül, hastanedeki tedavisinin ardından taburcu olarak, enkaz çalışmalarının sürdüğü alana geldi. Burada kendisini kurtaran Sakarya Büyükşehir İtfaiyesi ile Büyükşehir Arama Kurtarma ekipleri ile bir araya gelen Yunus Akgül, sarıldığı ekibe teşekkürlerini iletti. Yunus Akgül ayrıca ekibe bir de mesaj bıraktı.
"Sakarya'nın kahramanları, aciz ve çaresiz kardeşine hayat eli uzattı"
Ekibe sarılarak teşekkürlerini ileten Akgül, "Orada kendime ayrılan 50 santime yakın bir alanda yeni bir hayat fırsatı aradım. Yaklaşık 72 saat içerisinde bir müdahale olamayacağını düşünerek o şekilde kendimi kabullendirdim. Sonrasında yüzlerce kilometre uzaklıktan Sakarya'nın kahramanları, bu aciz ve çaresiz kardeşine orada hayat eli uzattı. Çok şükür Sakarya Büyükşehir Belediyesi kahramanları zorlu bir şekilde mücadele verdi ve beni enkaz altından kurtardı. Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce nezdinde bütün hepinizden Allah razı olsun" diye konuştu.
"Merhaba yeni hayat, ben geldim"
Ayrıca Akgül kendisini kurtaran ekibe, "Merhaba yeni hayat. Deprem sonrasında enkazın altında 6 Şubat saat 04.30'dan sonra hayatta kalma mücadelem başlamıştı ve yerle bir olmuş 4 katlı bir binanın ikinci katında yalnızdım. Tam olarak ağırlığının tonunu hesaplayamadım. Tahminim 100 ton civarında paramparça olmuş beton yığını altında, 50 santimetre yüksekliğinde 70 santimetre uzunluğunda bana ayrılan hayat durağında buldum kendimi. Sırtımın her yerine, o anda paramparça olmuş ve sivrilmiş taşların batarken üzerimde anamın verdiği battaniye ile hayata yeniden tutunmanın yollarını aradım. Çünkü nefes alıyordum. Zaman durmuştu benim için, çünkü zamanı bilmem için herhangi bir saat veya telefon gibi hiçbir şey yoktu yanımda. Ezanın sesini duysam, gecenin ve gündüzün arasındaki farkı anlarken, günün hangi saatinde olduğumu bilirdim. Ben ise aciz çaresiz yapayalnız güçsüz, buz gibi havada hareketsiz halde, canımızın da malımızın da mülkümüzün de sahibi sensin Allah'ım dedim. Kendimi, ona teslim ettim. O teslimiyet doğmak ile ölmek arasındaki gerilen ip gibi bedenimi sararken, içe doğru yönelmenin manevi huzuruna çekildim. Hayatın en ince detayları gözümün önünden film şeridi gibi geçerken hayal ile gerçeğin arasına sıkışmış olan umutlarımın sönmemesi için, dakikaların saatlere eş değer olduğu yerde önce Allah'a güvendim daha sonra Allah'ın izniyle devletime. Bekledim, gecenin en sessizliğine çekilerek ölümün sırasına girdim. O sabah gürültülü bir hilti sesiyle uyandım, sesi adeta bir çalar saat gibiydi. Çocukluğumdan öğrendiğim parmağımı ağzıma alarak güçlü bir şekilde ıslıklar çaldım, sesimi duyurdum. Allah'ın aslanlarından birisi "sesimi duyan var mı" dedi ve bende ses verdim. Yerin altına girmişim haberim yoktu. Necip Fazıl'ın kaleminden dökülerek gönüllerimize nakşedilen Sakarya'nın kahramanlarını gördüm. Umutlarıma yeniden kanatlar taktılar Sakarya Büyükşehir Belediyesi'nin kahramanları. Kahraman Sakaryalıların uzattıkları hayat eline tutunarak, karanlığı yırtmayı başardım. Allah'u Ekber nidalarıyla, milyonlarca insanın umudunun bittiği yerde molozların arasından yeniden doğdum. Allah devletimizden milletimizden, bizim acılarımıza ortaklık ederek yaralarımızı sarmaya gelen tüm kahramanlarımızdan razı olsun. Merhaba yeni hayat, ben geldim" mesajını da bıraktı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.