Dün kaleme aldığım Ümit Uysal’a hitaben “Muratpaşa’da yaşayanların vergilerinin girdiği kasadan başkanlık özel kalem harcamalarından gidiyor” ve “Arkadaşlar pahalı mekanlarda kalabalık gazeteci gruplarına verilen bu yemeklerin maliyeti Başkan Uysal’ın aldığı maaşından daha yüksek” yazıma Muratpaşa Belediyesi basından sorumlu başkan yardımcısı Emre Baylan kardeşimden itiraz geldi.
Ben de “Tamam harcamalar nerden o zaman? Bu yemek faturalarının açılımlı faturasını bana gönder, söz veriyorum alenen özür dileyeceğim” dedim
WhatsApp’dan bana yazarak, “Abla şimdi şöyle yapalım sen özel kalem harcıyor diye yazdın ya, bunun faturasını göster ben istifa edeyim. Ben yazdım siz ispatlayın yapıyorsun” dedi. Devamla “Belediye kasası değil. Ne özel kalem, ne tanıtım ne basın ne o” dedi.
Ben de cevaben, “Elimde fatura olsa zaten koyardım. Bunlar ticari faaliyet deniliyor. Cebinden ödüyor diyorsan onu da yarın yazarım” dedim.
Ancak Emre Baylan kardeşim Ümit Uysal’ın genel başkanlık lobi çalışması için harcamalarının nerden yapıldığına dair saatler geçmesine rağmen bilgi vermedi.
Emre Baylan’ın bana hitaben söylediği “Ben yazdım siz ispat edin” cümlesi herhangi sade bir vatandaş için hakikaten çok geçerli bir cümle. Sade vatandaşa “Gazetecilere yedirdiğin yemeklerin faturasını nasıl ödüyorsun?” diye bir cümle sarf etmek kadar aptalca bir şey olamaz!
Adam döner “Sana ne kardeşim. Keyfimin kahyasımısın? Para benim değil mi, sana hesap mı vereceğim?” der.
Ama Ümit Uysal sade bir vatandaş değildir!
Bir ilçenin belediye başkanıdır ve başkan seçildikten 3-5 ay sonra “Ben partime genel başkan olacağım” diyen bir siyasetçidir.
Gazeteci olarak kamu görevi yapmıyorum. Ama kamu adına yüklendiğim ‘Sorgulama’ gibi bir görevim var.
Bu nedenle soruyorum “Lobi çalışmaları olarak İstanbul ve Ankara’da köşe yazarları, tv sunucuları ve tartışmacıları, CHP’ye yakın gazetecilere lüks mekanlarda yenilen yemeklerin faturasını kim ödüyor?
“Başkan Ümit Uysal cebinden ödüyor” diyorsanız lütfen ödeme belgesini ortaya koyunuz. Ha öyle Ümit Uysal adına kesilmiş faturadan bahsetmiyorum. Kredi kartı slipinden veya restorant hesabına gönderilmiş dekontlardan bahsediyorum.
Eğer bunları ortaya koyarsanız ben açık ve aleni bir şekilde özür dileyeceğimi buradan beyan ediyorum.
Yoksa aklıma bin bir türlü şey gelir.
Mesela CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i devirmeye yönelik büyük bir çalışma grubunun oluşturduğu ortak fondan mı ödeniyor?
Ümit Uysal’ı seven paralı partidaşları mı ödüyor?
Sayın Uysal’ın genel başkanlığa aday olduğunu duyan Önder Kurnaz kardeşim Sayın Uysal’ı ziyaret edip, “Sonuna kadar sizi destekliyorum. Siz başka bir koltuğa geçin ki, ben buraya oturabileyim” demişti.
Acaba Kurnaz’ın dayısı ünlü iş insanı Şükrü Ceylan mı destek veriyor.
Yoksa Muratpaşa’da iş yapan herhangi bir iş insanı mı ödüyor?
Veya ne bileyim belediyenin borçlarından dolayı adı her ne kadar adı “bina yenileme” gibi olsa da yerine dikilecek 10 katlı rezidans, alış veriş merkezini almak isteyen bir mütahitlik firması mı?
Ne bileyim Başkan Ümit Uysal’ın geçtiğimiz dönem Düden şelalesinin üzerindeki binayı kot farkı adı altında 9 kata çıkartmak isteyen Fettah Tamince’yi canhıraş savunması aklıma gelir ve acaba “Sembol inşaat” mı destek veriyor diye düşünürüm.
Benim gibi vatandaşlar da düşünüyordur.
Buradan tekrar yineleyeyim.
Sayın Uysal CHP Genel Başkanlığına adaylığı devam ediyorsa, etik olan Sayın Ümit Uysal’ın Muratpaşa Belediye Başkanlığından istifa etmesidir.
NOT: Şimdi kadrolu veya parça başı iş yapan Ümit Uysal’ın sosyal medya saldırı ekibini çok rahatlıkla üzerime salabilirsiniz. Unutmayın, bir gün bunların hepsi bitecek.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.