İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları sürerken, Antalya'da hekim ve sağlık çalışanları yaptıkları eylemle sivillerin ve sağlık kuruluşlarının hedef alınmasına tepki gösterdi.
İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarında 266 gün geride kalırken, Antalya'da çeşitli sağlık kuruluşlarında görev yapan hekim ve sağlık çalışanlarının oluşturduğu Sessiz Hekimler Platformu yaşanan sivil katliamlarına tepki gösterdi. Muratpaşa Camii avlusundan başlayarak Kapalıyol boyunca yürüyerek ellerinde Türkiye ve Filistin bayrakları taşıyan grup, sessiz protesto gerçekleştirdi. Yürüyüş sonunda grup adına basın açıklaması yapan Dr. Nuri Bozdemir, İsrail'in Filistin topraklarında uzun süredir sistematik bir şekilde insanları yurtlarından zorla sürgün ederek, vatanlarına ve mal varlıklarına el koyduğunu belirtti. 7 Ekim'den bu yana süren saldırılarda 38 bin kişinin hayatını kaybettiğini, 100 binden fazla kişinin yaralandığını, 20 bine yakın çocuğun ise yetim kaldığını belirten Bozdemir, "İsrail'in Gazze'de bulunan hastanelere yönelik saldırıları katliamlara dönüşmüş, ancak söz konusu saldırılar uluslararası alanda henüz bir yaptırıma maruz bırakılmamıştır. Saldırılardan önce Gazze'de yaklaşık 35 hastane bulunmakta iken, bugünlerde ayakta kalan ve hala çalışmaya devam eden yalnızca 3-4 hastane mevcut. Bunların da sadece 2'sinde aktif olarak ameliyat yapılabiliyor. Hastanelerin bazıları bombalanarak tahrip edilmiş, bazılarının içindeki cihaz ve malzemeler parçalanarak kullanılamaz hale getirilmiş durumda" dedi.
"Gazze halkı açlığa mahkum ediliyor"
Filistin'de görev yapan hekim ve sağlık çalışanlarının öldürülmesi, tutuklanması ve göçe zorlanması nedeniyle hastanelerin sağlık hizmeti veremez hale geldiğinin altını çizen Bozdemir, "Gazze'nin kuzeyindeki en büyük hastane olan Şifa Hastanesi bombalandı ve hizmet dışı kaldı. Gazze'nin güneyindeki en büyük hastane olan El-Nasır Hastanesi bombalandı ve hizmet dışı kaldı. Ayrıca son günlerde Nasır ve Şifa hastanelerindeki yıkım ve bölgede bulunan toplu mezarlar ve işkence edilerek şehit edilen insanların cesetleri, işgalci İsrail'in vahşetini gözler önüne serdi. Gazze halkı abluka altında açlığa mahkum ediliyor. Bombaların, kitle imha silahlarının dehşetinden kurtulabilen insanlar, yetersiz beslenmenin, susuzluğun, salgın hastalıkların pençesinde ölüme mahkum ediliyor" ifadelerini kullandı.
"Hastaneler dahi bombalanıyor"
Artan menenjit ve hepatit C vakalarının var olan durumu daha da zorlaştırdığını söyleyen Dr. Nuri Bozdemir, "Gazze'deki durum kelimenin tam anlamıyla bir soykırım. İsrail, Gazze'nin tamamını bir toplama kampına çevirmiş durumda ve hiçbir hukuk ve ahlak kuralı tanımadan, hiçbir insani değerle açıklanmayacak şekilde adeta bir soykırım yapıyor. İnsanların gidebilecekleri hiçbir yer yok ve en son sığındıkları hastaneler dahi bombalanıyor. Elbet bugünler de tarih olacak, bugünler de gelecekte anılacak. Bugünlere dönüp baktığında elinden geleni yapanların gönlü ferah olacak. Diğerlerinin ise ömrü vicdan hapishanelerinde geçecek. Biz vicdanımızla, şuurumuzla, duamızla, eylemimizle Gazze'deki kardeşlerimizin yanındayız ve yanında olmaya devam edeceğiz" dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.