BAK ŞU KONUŞANA

BAK ŞU KONUŞANA

Vanlılar Derneğinin kurucusu Murat Yaşar Müncester, ABB Başkanı Muhittin Böcek’in Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesine pek bir bozulmuş.

Bu fotoğraf üzerinden dilinin döndüğünce hakaretlerini ardı ardına sıralayarak kendi sosyal medyasında zehir zemberek bir açıklama yayınlamış.

Rakip partilerin bile aklına gelmeyecek sözlerle yardırmış ağam. 

Van-Der Başkanı Murat Yaşar Müncester, kendisini sokak siyasetçisi ve parti emekçisi olarak tanımlayıp; Antalya’nın öz evladı Muhittin Böcek için “Siyasi simsar, dibe vurmuş, CHP’yi bitme noktasına getirdi, şehirden bi haber” gibi hakaretleri ile sosladığı yazısında “Haksızlık karşısında susmak dilsiz şeytanlıktır” demiş.

E haydi bakalım, madem haksızlık karşısında susmak dilsiz şeytanlıksa, bir Antalya’lı olarak biz de konuşalım madem.

(Gerçi şeytanı da, şeytanlığı da pek severim. O’da yaradanımın yarattığı bir melek sonuçta)

(Lütfen bu yazının bundan sonraki bölümlerini Muhittin Böcek yandaşı gibi okumayın. Sadece Antalya hassasiyeti olarak değerlendirmenizi rica ediyorum)

Sayın Van-Der Başkanı değerli Yaşar Murat Müncester beyefendi kendi memleketini bırakıp, Antalya’ya gelmesinin üzerinden epey zaman geçmiş. Şimdi Antalya’nın taşından toprağından gayrimenkul işinden paralanmış da bu memleketin belediye başkanına laf çakacak, hakaret edecek kadar had sınırlarını aşmış.

Daha düne kadar Muhittin Böcek’in kapısında saatlerce bekleyip, milletvekili olabilmek için destek için yalvarmıyor muydunuz siz?

Ben mi yanlış hatırlıyorum yoksa?

Bendeki bu gözler başka birisini mi gördü yoksa?

Bu memleketin insanı kalmamış gibi, 35 bin, küsuratlı nüfusun yaşadığı, 350 üyesi bile olmayan Van-Der’in başkanı oldun diye Antalya’dan seni vekil yapmak için çabalasaydı Muhittin Böcek, ondan iyisi olmayacaktı değil mi?

Haaa bana kalkıp sakın ahkam kesmeye kalkmayın.

Genel Merkezde oturduğumuz sırada size tek tek neden Antalya milliyetçiliği yapmaya başladığımı açıkladım.

“Dışardan yerleşenler oy versin ama siyasette bir yerlere gelmesin” demiyoruz, bu mantığı da kabul etmem mümkün değil ama, işte o 'ama' çok önemliydi ve ısrarla altını çizdim.

Kendisini Antalya’ya ait hissetmeyen, aidiyet duygusu yaşamayan hiç kimseye tahammülüm kalmadı artık. Antalya’yı talan edilecek, yağmalanacak yer gibi görüp, Antalya’lıyı kaz görenlere hiç ama hiç tahammülüm kalmadı benim.

Herkes kendi memleketi için dernek kurup, kendi memleketinin milliyetçiliğini yapacak. Ben Antalya'lı olarak bunu yapınca laf çakacaksınız öyle mi?

Antalya’nın taşını-toprağını inşaat, emlak işi ile alıp-satıp para kazanıp, Antalya’ya üç kuruşluk faydanız olmayacak, “Arkamda 35 bin Van’lı, şu kadar bilmem nereli var’ diyerek Antalya’lıların size oy verip meclise göndermesini isteyeceksiniz.

Öyle mi?

ABB Başkanı Muhittin Böcek’de size destek vermedi, veremedi diye dümeni başka yere kırıp, hakaretlerinizi ardı ardına sıralayacaksınız.

Öyle mi?

Bakın size bir şey söyleyeyim. Muhittin Böcek belediye başkanlığında sadece Ak Parti'nin, İyi Partinin adayı ile yarışmayacak. 

Aha yukarda belirttiğimiz Yaşar Murat Müncester zihniyetindeki CHP'lilere karşı da yarışmak, çalışmak, iki katı efor sarf etmek zorunda kalacak.

Düşünsenize "Parti emekçisiyim" deyip, daha şimdiden kendi partisinin gösterdiği adaya karşı Ak Partililerin bile yapmadığı muhalefete, hakarete başlayacaksın. Böcek'in böyle bir ortamda kazanma şansı olabilir mi?

 Zaten şimdiden birlikte hareket ettikleriyle alenen, açık açık partisinin büyükşehir belediye başkanın kaybetmesi için çalışacağını ilan etmiş oluyor. 

Kendi partililerin böyle muhalefet ettiği durumda Ak Parti için Büyükşehir Belediyesinde aday kim olursa olsun, çok fazla çalışmasına gerek yok. Kendilerine CHP'li diyenler  Böcek'e seçim kaybettirmek, Ak Partiye kazandırmak için adeta ant içmişler. 

Sayın Müncester, yine aklınızda hangi şeytanlık var acaba?

Oğlunuzu meclis üyesi, kendinizi belediye başkanlığı koltuğunda mı hayal ediyorsunuz?

Bakın size bir şey diyeyim. Menderes Türel’de Muhittin Böcek’de bu memleketin evladıdır. 30 yıldır burada yaşıyorsun, kendi memleketine, memleketinin insanına sahip çıkmak için dernek kurdun diye, azıcık paralandın diye seni asla ilçelerden birine başkan yapmayacağız.

Şimdi kimin kapısındasın bilmiyorum ama bu memleketin insanlarına laf söylerken lütfen iki kez düşünün.