Bu gün sizlere genel seçimlerle ilgili tartışmaları yazmak istiyorum.
Azıcık kafanız dağılsın muhteremler. . .
Bilmem izler misiniz? Bilmem ilginizi çekiyor mu ama FETÖ’cü olduğu iddia edilen ve böyle tanımlanan Cevheri Güven isimli birisi yurt dışından yayın yapıyor. Devlet büyükleri, Cumhurbaşkanımız ve hükümet üyelerinin aleyhine, onların yanı sıra parti genel başkanları ve özellikle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu ile ilgili bohçacı kadınlarının fal bakması gibi yorumlarda bulunuyor.
Türkiye’de ise en fazla Erol Mütercimler ve Sebahattin Önkibar gibi gazeteciler genel siyaset üzerine; komplo ve olayların gidişatına göre siyasi analizler yapıyorlar.
Antalya’da birisini tanıyorum. Bu üçünün ve başka başka siyasi analizler yapan gazetecilerin söylediklerini sanki Meral Akşener, sanki Kemal Kılıçdaroğlu gibi isimlerle bire bir siyaset yapıyor, onların üzerlerinde bir etkisi varmış gibi, akıl danışanı gibi çevresine topladığı bal kabağı tadındaki adamlara anlatıyor.
Antalya siyaset meydanında ‘Tozkoparan’ liginden ‘Deste boya’ geçmek için çırpınan bal kabakları bu kadının ağızının içine düşüp, hiç duymadıkları bu olaylar karşısında ağızları bir karış açık, “Amanin neler de biliyor arkedeş ya! Demek ki bizim vekil olma yolumuz burdan geçiyor” diyerek oturdukları masanın 5-10 bin liralık hesaplarını ödeyip, aslında kendilerini merdiven basamağı olarak kullanan bu kadının cebine de harçlığını sıkıştırıyorlar.
“Kemal Kılıçdaroğlu’nun 5’li çete dediği iş adamları Meral Akşener’e çanta çanta para gönderiyor öyle mi? Açın Sebahattin Önkibar’dan ilk ağızdan dinleyin o zaman bal kabakları”
Şimdi gelelim açık istihbarattan yani haberlere düşen genel seçimlerin ertelenmesi konusuna.
Bülent Arınç uzun süreden bu yana bir şeylerin peşinde olduğunu hepimiz biliyoruz. Reis’e bile kafa tutan adam olarak tabanda gideri olan birisi. Ama Ak Partiyi oluşturan ekibin de son yıllarda pek haz etmediği bir isim.
Bir süre önce CHP ve Kemal kılıçdaroğlu’na, 6’lı masaya daha yakın duruyordu.
Eski meclis başkanı ve Ak Parti’de ikinci isim olarak uzun süre kalan Bülent Arınç’ın aslında bir hesabı var. Bu benim gözlemim.
Geçtiğimiz hafta iki sayfa olarak bir açıklama yayınladı ve bu açıklamasında “Belki de tarihimizin en acı felaketini yaşadığımız bugünlerde, ülke bir an evvel seçim stresinden kurtulmalıdır. Buna vatandaşımızın da bürokrasinin de siyasetin de ihtiyacı var. Daha açık ve net ifade etmek gerekirse; ne mayısta ne haziranda seçim olmaz, olamaz.” Diyerek bir çağrıda bulundu.
Bunun üzerine özellikle sosyal medyada “Seçim yapılacak, yapılsın” diye bir kampanya başladı. Muhalefet seçimlerin yapılması gerektiğine dair yardırdılar.
Sonunda bu gün Ak Parti sözcüsü Ömer Çelik kabine sonrasında “Muhalefettekiler bizim adımıza, ortamı yoklama gibi bir davranış olduğunu söylüyorlar. Bülent Arınç'ın açıklaması kişisel açıklamalardır. Partinin kurumsal görüşünü bağlamamaktadır. AK Parti'nin bunu değerlendireceği kurulları MYK'sı MKYK'sıdır. Genel Başkanlık makamıdır. Kendisi de kendisi adına açıklama yapmış. Yani AK Parti ile kurumsal olarak ilişkilendirilmesi AK Parti'nin görüşüymüş gibi ele alınması yanlış.” Dedi.
Yani Ak Parti Bülent Arınç’ın tezgahına gelmediğini beyan ediyor.
Daha sıradanlaştırayım.
6’lı masa Cumhurbaşkanı adayını açıklamadı. Masanın adayının Kemal Kılıçdaroğlu olacağını az-çok herkes biliyor. Ancak masada Meral Akşener’den iyi bir karşı duruş var.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Haziran ayında yapılacak seçimle 3. Dönem ve Anayasaya aykırı diyerek ‘aday olamaz’ adaylığı tartışmalı hale getiriliyor.
Daha önce muhalefet ile karşılıklı birbirlerine karanfiller atarak aynı çizgide buluşan Bülent Arınç tam bu sırada ortaya çıkıyor “Seçimler ertelensin” diyor.
Muhalefetin sonuna kadar itiraz edeceği biliyor. Nitekim öyle de oldu.
Ve Cumhurbaşkanının da muhalefetin her itiraz ettiği şeyi inadına yaptığını biliyor. Arınç, muhalefeti harekete geçirerek Cumhurbaşkanını kışkırtıp, seçimleri ertelettirme yoluna gidiyor.
Bu süre içinde de ortamı sağlayıp, ‘Erdoğan’ın karşısına onu yenebilecek birisi varsa o da benim’ diyerek muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı olarak Reis’in karşısına çıkar mı?
Olabilir!
(Masa bu yüzden dağılırsa eğer Ekmelettin olayını yaşayan Kemal Kılıçdaroğlu masaya yumruğunu vurup çıkar ve tek başına Cumhurbaşkanı adayı olur. Bülent Arınç’da Deva, Gelecek, Saadet ve İyi Partinin adayı olarak siyasi sahnede yerini alır)
Arınç belki de Cumhurbaşkanına “Daha ben ölmedim burdayım” diyerek mesaj da gönderiyor olabilir.
Çok hırslı olan Bülent Arınç’ın karakteri Binali Yıldırım gibi ikinci adam olmayı asla kabul etmiyor. O hep Reisinde önünde olması gerekiyor.
Bunun için dava arkadaşlarıyla hep tezat oluşturdu.
Arınç’ın hesabı önümüzdeki günlerde tam olarak belli olur.
Bekleyip göreceğiz bakalım.
Bunlar da benim açık istihbarat dediğimiz, okuduğumuz haberlerden elde ettiğim bilgiler ışığında siyasi analizim.
Görüşlerinize sundum
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.