Bu gün CHP cenahını yazacağımı söyledim.
Direk konuya gireyim. 6.’lı masayı oluşturan liderler muhtemelen Şubat ayında büyük bir miting düzenleyerek Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ismini açıklayacaklar. Zira Ramazan Bayramının hemen sonrasında yani 30 Nisan veya 7 Mayıs tarihlerinden birisinde seçim yapılacak.
Seçim tarihi konusundaki kararı Sayın Cumhurbaşkanı verecek. Ama bu iki tarihten birisi olacağı yönünde özellikle Ak Parti cenahında bir çalışma var.
Bu günlerde Gelecek Partisi kurmaylarının “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısına çıkabilecek, onu yenebilecek tek isim Ahmet Davutoğlu” şeklindeki tevziratlarına bakmayın siz. Onlar Dış İşleri Bakanlığı koltuğunu kapmaya çalışıyorlar.
Ancak “Emevi camisinde Cuma namazı kılmak” hevesiyle Suriye konusundaki maceraya ülkeyi sürükledikten sonra Suriye’lilerin Türkiye’deki camilerde saf tutmasına neden olan Ahmet Davutoğlu’na bir daha Dış İşleri emanet edilirse vay bu ülkenin başına.
Gerçi 6’lı masanın da artık çok bir önemi kalmadı. 6’lı masa artık misyonunu tamamlamıştır.
Zira 6’lı masanın kurulma amacı zaten belliydi. Vatandaşa Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun birbirine benzemez 5 lideri bir araya getirip, her kesimi bir kucaklayabileceği, onları idare edebileceğinin gösterilmesi gerekiyordu. Bu masanın asıl misyonu budur ve bana göre misyonunu tamamlamıştır.
Bunlar Ankara’nın sokaklarında, meclis koridorlarında, CHP Genel Merkezdeki odalarda konuşulan ve tartışılan konulardır.
CHP Genel merkezine gittim. Ben genel merkezde üst düzey önemli bir görevde olan arkadaşın aracıyla beraber gittiğim için, otoparka girip, genel merkeze yan taraftan yürüyerek girdik. Ama genel merkezin güvenlik kapısından tarafa şöyle bir baktım. Bir grup gelmiş, en az 30 kişi.
Güvenlik kapısından geçenler, kovboy filmlerinde bellerindeki silahı çeken silahşörler gibi çok seri hareketlerle cep telefonlarını çıkartıp CHP Genel merkezi önünde önce selfie yapıp ardından birbirlerini çekiyorlardı.
Bunlar geldikleri ilin parti üst düzey görevlileri, ileri gelenleri, STK başkanları ve destekledikleri milletvekili aday adayı için genel merkezde görüşmeye gelen kitlelerdi.
Ha unutmadan. Tahminim, konuşmalardan çıkardığım kadarıyla bu dönemde 6’lı masadaki partilerin bazıları milletvekili çıkarma gibi ihtimalleri yok. Bu nedenle bunu CHP ve İyi Parti yüklenecek gibi. Elbette Demokrat Parti, Deva, Saadet ve Gelecek Partisi bazı milletvekili adaylarını CHP ve İYİ Partiden göstermek isteyecek. Anadalu’daki bir çok ilde bunu örgütlerine kabul ettirmeleri imkansız.
Ancak İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa ve en önemlisi Antalya gibi illerde kontenjan olarak Deva, Gelecek, Saadet ve Demokrat Parti’nin adayı olarak CHP veya İYİ Partiden milletvekili adayı gösterilebilirler. Bunlar masada konuşulduğu iddia edilen ve dışarı sızan bilgilerdir.
Bekleyip göreceğiz.
Bu arada CHP Koridorlarında takım elbiseli, sarkık hilal bıyıklı arkadaşlara çok fazla rastladım. Meğer Sayın Kılıçdaroğlu’nun grup konuşmasında belirttiği “Ülkücü arkadaşlarımız var” dediği arkadaşlar 3. Katta konuşlanmışlar.
CHP koridorlarında 3. Katın adı “Kurtlar vadisi katı” olmuş.
CHP’liler onlardan çok memnun ve iletişimleri harika. 12 Eylül öncesinde sokaklarda birbirlerini vuran solun en solundaki koministler ile ülkücülüğün kitabını yazmış gerçek ülkücüler bir aradalar.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun danışmanlığını yapan ülkücü ekip, müthiş bir ivme yakalamışlar ve Türkiye’nin dört bir yanındaki ülkücüleri, sağ cenahtaki muhafazakarları toparlayıp, çalışma yapıyorlar.
Anladığım kadarıyla CHP içinde kendisini ülkücü ve sağ cenahın tek temsilcisi olarak gören Kenan Nuhut’un papucu dama atılmış.
Yeni nesil CHP’li ülkücüler öyle bir çalışıyorlar ki, Kenan Nuhut’un yerinde ben olsam kıskançlıktan orta yerimden çatır çatır çatlarım. Nitekim, arada bir su kaynatmasının nedeninin yeni nesil ülkücü CHP’lileri kıskandığı için olduğunu tahmin ediyorum.
Ama Sayın Nuhut’u bu günlerde asıl endişelendiren konunun Döşemealtı Belediyesinin MASAK tarafından incelemeye alınan hesapları olduğunu tahmin ediyorum.
Bu nedenle eski dostu olduğunu her yerde deklere ettiği İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu ile görüşme yapmış ise eğer hiç şaşırmam. Zira o konu Turgay Genç kadar Kenan Nuhut beyin de çok başını ağrıtacak gibi görünüyor.
Döşemealtı demişken, Döşemealtı Belediyesi’nde zimmetine milyonları geçirmek suçundan tutuklanan İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürü Ferit Ç'nin resmi evraklarda kendisine Başkan Yardımcılığı kadrosunu verdiğini biliyor muydunuz?
Ben duyunca epey güldüm.
Haydi bakalım bu günlük bu kadar olsun
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.