Geçenlerde şehir dışından misafirlerim vardı ve onları Antalya’nın en cennet yeri olarak kabul ettiğim Kaş’a götürdüm. Manzara müthiş, doğa harika ve tarihin içinde yaşayan ilçede gezdirdim.
Doğal olarak kent merkezinde bulunan bir avuç restorantlardan birisine girdik ve sipariş vermek için menüyü istedik. Uçuk fiyatlardan bahsetmeyeceğim. Menüde dikkatimi çeken şey “Yunan cacığı” ibaresi oldu. Garsona sordum “Bu cacığın içinde bildiğimiz hıyarın haricinde bilmediğimiz başka bir madde mi var” dedim. “Yoo” dedi garson. “Ama böyle yazınca turistler daha seviyorlar” dedi.
Restorantı işleten, menüye “Yunan cacığı” yazan, yazmayı akıl eden kim varsa içimden epey çemkirdim.
Aradan iki gün geçmeden Antalya’da başka bir balık lokantasında menüde yine “Yunan mezesi” yazmışlar.
Arkadaşlar buna müdahale edecek bir merci var mıdır bilmiyorum ama kendi ülkemizde, kendi yemeklerimizi Türkçe ismiyle sunmak varken; öz mezelerimize neden yunan mezesi, yunan cacığı” diyoruz ki?
Bundan birkaç yıl önce Yunanistan’a gitmiştim. Araç kiralayarak dolaşırken bizim Bolu dağı gibi bir yerden geçerken durduk ve kahve molası verdik. Ben “Türk kahvesi” dedim. Yunan kahveci ısrarla “No Turk. Grek coffe” diyor. Yunan kahveci ile karşılıklı iki keçi gibi inatlaştık. O yunanlı kahveci “Bunlar da turist. Tamam, vereyim Türk kahvesini alayım üç katı parasını” demedi.
Yakında tarhana çorbasına da “Yunan tarhanası” derler bizimkiler.
Adamlardaki milliyetçiliğe bak, bizimkilerdeki para gözlülüğe bak!
----------------------
YERİNDE BİR KARAR
Döşemealtı Belediyesinden sonra Konyaaltı Belediyesi’nde de bir personel kendi hesabına 436 bin lira gibi bir para geçirdiği belirlenmiş.
Haberlere göre diplomasının aslı istendiği zaman Ç.B. isimli personelin istifa etmesi üzerine şüphelenilmiş. Yaptığı işlemler kontrol edilince olay ortaya çıkmış.
Ben size söyleyeyim. Durduk yere kimse personelden diplomasının aslını istemez! O diplomanın sahte olduğunu bilen birileri ihbar etmiştir.
Hukukçu kimliğine sonuna kadar güvendiğim Belediye Başkanı Semih Esen’de bu olayda Ç.B.’nin siyasi destekçilerini kırmayayım diye görmezlikten gelme, idare etme, başka bir birime kaydırma gibi işlemler yapılması yerine olayın doğrusunu soruşturulmasına istemiştir.
Sayın Esen’in olayın soruşturulması talimatının ne kadar yerinde bir karar olduğu da Ç.B.’nin zimmetine para geçirdiğinin ortaya çıkmasıyla tescillenmiştir.
Ah keşke her belediye başkanı “Dengeler, siyasi kaygılar” saikiyle hareket etmeden belediye başkanlığı yapsa ne güzel olur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.