ÇEN AÇIKLAMA MI YAPTIN?

Birkaç gün önce mevzuata hakim olmayan iş bilmez başkanın sadece Antalya’da değil, tüm Türkiye’deki berberlerin başını yaktığına dair bir yazı yazmıştım.

Kısaca özetlersek; Antalya Berberler Odası Başkanı Yüksel Uzun beyefendi yüzde 65’lik zam talebinin reddedilmesi üzerine, TESK’e başvurduğu. TESK’in ise yaptığı çalışma sonucunda erkek berberlerin manikür, pedikür, saç boyama, cilt bakımı gibi işlemleri yapabilmeleri için ikinci bir vergi kaydı açması, naca kodlarını değiştirmesi gerektiğine dair genelge hazırlayarak tüm illere gönderdiği ortaya çıkmıştı.

Kuaförler Odası ile Berberler Odası’nın karşılıklı mutabakat ile güzel güzel işler seyir halindeyken, önce Kuaförler Odası’nı hiçe saydı. Ardından makul bir zam yerine yüzde 65’lik zam talebiyle ortaya çıkınca işler ters tepti.

Bu yazımın hemen ardından Sayın Yüksel Uzun beni telefonla aradı ve “Bazı odaların talebi ile yüzde 100 zam yapılırken berberlere neden yapılmıyor? Bu güne kadar manikür, pedikür, saç-bıyık boyamaların altında birlik başkanının imzası var. Bu gün neden durum değişti. Kira artışları, kullandığımız malzemelere zam geldi. Neden bizim zam talebimiz kabul görmedi?” dedi.

Ben de kendisine “Sizinle eş değerde ve aynı iş kolunda faaliyet gösteren hangi odanın yüzde 100 zam kararını onaylanmışsa lütfen bana söyle. Bende ‘Bu nasıl bir çifte standart?’ diye yazayım” dedim.

Aradan iki gün geçti ve Yüksel Uzun’dan ses seda çıkmadı.

Dün öğle saatlerinde kendi sosyal medyasında bir açıklama yapmış.

Yaptığı açıklamayı okudum ve bir kelimesini bile kendisinin yazmadığına adım gibi eminim.

O cümleler, o kelimeler bana çok ama çok tanıdık geliyor.

Öyle ağdalı, öyle naif bir yazı ki, tanımasam Yüksel Uzun’un ‘Hidayet’e erdiğini düşüneceğim.

Olsun. . .

Bana cevap veremedi ama ben yine haddimi aşmadan onun açıklamasını irdelemek isterim.

Ne diyor hadiste?

Pardon açıklamada?

“Haklı serzenişlerin muhatabıyız, yüzde 65 zam kulağa da, gönüllerede hoş gelmeyen bir durum olarak karşımızdadır. Sınıf sınıf / farklı, fiyat tarifesi ne olaki diye soranları da anlamaktayız. Oysa eşiniz / işiniz / psikolojiniz için misafir olduğunuz koltuklarımızda bizimle & berberinizle dertleşseniz fiyat artış talebimizin girdi kalemlerimizdeki artışı karşılamadığını görürsünüz”

Ay ne romantik bir açıklama, ne romantiiiik

MAĞDURMUŞ! KIYAMAM SANAAAAA

“Vergi veren, istihdam sağlayan, kira, fatura, salt malzeme gibi onlarca gider kalemi olan ve her ilçe ve her mahalle için ayrı hesaplanması gereken hususların mağduruyuz”

Yapma ya?

1 günde mesleki yeterlilik belgesi veren kişi mi söylüyor bunu?

‘Yüzde 65 zam çok görülürken yüzde yüz zam alan odalarımız olduğunu hatırlatmak istiyoruz’ diyor.

Peki kimdir bu yüzde yüz zam alan odalar?

Açıklamada o yok!

Sizinle aynı emsal, eş değer bir oda mı?

O’da yok ama onun söylemediğini ben söyleyeyim.

Umumi tuvaletlere yüzde yüz zam geldi!

‘Bu hesaplaşma, rövanş alma, had bildirme gündemi olamaz. Olmamalıdır’ diyor Sayın Uzun

Peki kim kimden rövanş alıyor?

‘Birlik Başkanım, bizler gibi aynı zamanda oda başkanıdır, üyelerinin haklı ve gerekli zam talebini nasıl değerlendirmişse talebimiz o fiil ve yaklaşımdır.’ Diyor.

Acaba açıklamadaki hedefi Adlıhan Dere’midir.

Bu kadar karnından konuşulmaz be birader. Açık açık söyleyesene. . .

‘Mesleğini yapan gazetecilerden, bürokratlardan, siyasilerden talebimiz ve beklentimiz buyurun odamıza gelin, bir acı kahveyi beraber içelim, dertleşelim. Varsa hatamız, beraber düzeltelim ama biliniz ki yoktur kastımız. Derdiğimiz ekmeğimiz’ demiş.

Üç cümleyi ardı ardına gerçekleştiremeyen Yüksel Uzun demiş bunların hepsini. . .

Yersen!

Ben de diyorum ki; ‘Çen açıklamamı yaptın tontiş? Çen mağdurmusun tontiş?”

Senin yol göstericin, hedef belirleyicin, akıl vericin, dostun, ekip arkadaşın, yoldaşın Otobüsçüler Odası Başkanı Yasin Arslan akıl vermedi mi sana “Salla bunları, boş veeeeer. Geniş ol” diye

Niye bu kadar dert ettin ki kendine?

Üyelerinin başına çorabı ördün, şimdi nasıl çözerim diye düşünme