Seçim analizine bu gün de devam edelim.
Antalya’da yaşayanların 706 bin 877 oyunu CHP’li Muhittin Böcek aldı. 580 bin 891 oyu ise Ak Parti Hakan Tütüncü aldı.
Dem Partisi Büyükşehir Belediye Başkan adayı Kemal Bülbül beyefendi sadece Antalya Merkezden değil, toplam 19 ilçeden 45 bin 70 oy almış.
Nerde o "800 bin-1 milyon kürt nüfusu Antalya'da" diyenler?
Ben “Nüfus kayıtlarına göre Güneydoğu’dan Diyarbakır, Şanlıurfa, Van, Siirt, Batman, Bitlis, Adıyaman, Şırnak, Hakkari gibi 12 ili topladığınız zaman 214 bin nüfusunuz var” dediğimde, bana hakaret etmek için sıraya giriyorlar, ağızlarına kaşık sığmıyordu.
Erzurum’un dadaşlarını, Elazığ’ın gakgoşlarını da hanelerine yazıyorlar, buna rağmen 220 bine bile gelemiyordu.
Eşini, çoluğu-çocuğuyla birlikte 7+7 kişiyle hemşehri derneği kurup, milletvekilliğine, belediye başkanlığına, meclis üyeliğine yürüyorlardı.
Öyle bir hal aldı ki bu durum, bazıları siyasi şantaja bile dönüştürdüler.
Kürt kökenli vatandaşların sırtından kendilerine siyasi ikbal isteyen arkadaşlar bu günden sonra fazla büyük atmayın, civcivlerde yesin e mi!
SANİYE CARAN
Bir insanın hayatta bir yerlere gelebilmesi için eğitim, çalışma gibi şeylerin yanı sıra nasibi açık, şansı yüksek olması lazım arkadaş.
Derler ya hani, ‘Nasipse gelir hintten, yemenden. Nasip değilse ne gelir elden’ diye.
Korkuteli ilçesinden CHP adayı olarak çıkan Hasan Can Caran’ın adli sicil kaydındaki sabıkaları nedeniyle düşürülmesi üzerine, adaylıkların kesinleşmesine dakikalar kala eşi Saniye Caran’ın aday gösterilmesi tam bu atasözüne uyuyor.
Adama nasip olmadı ama eşi Saniye Caran’a nasip oldu.
Boş-beleş evde oturan bir kadın değil Saniye Caran.
Üniversite mezunu ve hitabeti harika.
Eski bir Hürriyet Gazetesi mensubu olarak azıcık da övünelim. Ne de olsa; Hürriyet Gazetesinin tedrisatından geçmiş birisi.
GÖRÜRÜM BEN SİZİ
Kepez’de Mesut Kocagöz kazandı ve belediye başkanlığı koltuğuna oturdu. Kendisini canı gönülden tebrik ediyor ve başarılar diliyorum.
Ama bazı alakasız kişiler de Sayın Kocagöz’le fotoğraf çektirmek için sıraya giriyorlar. Beraber çektirdikleri fotoğraflar sosyal medyayı süslüyor.
Dikkatimi çeken o arkadaşları iyi biliyorum. Ben sizi 6 ay sonra görürüm.
6 ay çok olur, 3 ay sonra “Kepez Mesut oldu” diye yapılan yayınların yerine, “Bu ne biçim başkanmış” diye söylenmeye başladığınızı duyarsam şaşırmam haberiniz olsun.
PİLAV ARABASI PROJESİNE BAŞLAMAK LAZIM
Seçimlerden önce bazı girişimci CHP’lilerimiz Muratpaşa Belediyesinden tıpkı İstanbul’daki gibi “Nohut-pilav veya Tavuk-pilav” arabaları için hazırlık yapıyorlardı.
İlk etapta 150 civarında üretilecek şık ve ışıklı pilav arabaları başta Kaleiçi olmak üzere çeşitli eğlence mekanlarının önünde veya ana caddelerde boy gösterecekti.
Bu pilav arabaları gece boyunca çalışacaklar. Muhtemelen emekli amcalar, işe ihtiyacı olanlar gecelik 500 lira gibi bir yevmiye ile çalıştırılırlar.
1 pilav arabasından gecede 5-6 bin lira kazanıldığını düşünün. 500 lira yevmiye, 500 de masraf olduğunu hesaplayın. Bırakın onu yarı yarıya masraf çıkartın.
Çok hesaptan anlamam ama 2 bin 500 lira kalan para, 150 arabadan gecelik 375 bin lira. 30 günde 11 milyon 250 bin lira cebine kalacak temiz para. Hadi ben bonkörlük yapayım 250 bini de sildim. Aylık 11 milyon kılçıksız, temiz gelir.
Fabrika kursan bu kadar temiz, karlı ve tatlı para kazanamazsın.
Ben de bir-iki isim var ama bakalım onlara gidecek mi?
Unutmadan CHP’li arkadaşlar bu işte güzel ekmek var. Tek bir kişiye yedirmek olmaz! Bence şimdiden Ümit Uysal Başkanımın yanı başına doğru yanaşın.
Sakın “Yok öyle bir şey, uyduruyor” gibi şeyler söylerlerse aldanmayın. ‘He he’ deyin ama asla işin peşini bırakmayın. Böyle tatlı para bu günde nerde kazanılır kardeşim?
NOT 1: Sizi unuttum zannetmeyin Antalya’nın en zengin, başkanların ve üst düzey bürokratların berberi Özcan Say beyefendi. Geçenlerde ablanızın selamını iletmiştim. Anlattıkları şeyler sizin aile mevzularınız. Ne beni, ne de üçüncü bir şahısları ilgilendiriyor. Ama ilgimi çeken detaylar da yok diyemem. Ha bu arada neredeyse sülalenizin alayının size selamları var. Üzerimde kalmasın!
NOT 2: Şoförler Odası Başkanı Sayın Mehmet Ali Alkan, güya odaya VİP minibüs almışsınız. Hayırlı olsun. Kendinizi kıyasladığınız bazı üst düzey başkanlar VİP minibüse biner de sizin başınız kel mi? İçini de özel yaptırıyormuşsunuz. Burası Antalya, buzdolabı koydurmayı, hele TV’yi hiç unutmayın. Şoförle araya cam da koydurun. Özel görüşmeler dışarı sızmasın.
Ama o minibüsü sizden sonra odaya yar etmemek için kesin bir düzenlemeler yapmışsınızdır diye düşünüyorum. Bu şüphe sadece benim kötü niyetliliğimden kaynaklanıyor.
Ama şoför esnafının parasıyla alınan ve içi özel dizayn edilen VİP Minibüsün parasıyla şoför esnafına neler yapılmazdı, ne faydalar sağlanmazdı bir düşünün!
Neyse itibardan taviz olmaz. memedali beeyy devamke
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.