DİP DALGA

DİP DALGA

Ankara CHP kulislerinde son günlerde “Dip dalga harekatı” olayı konuşuluyor.

Genel merkez üst düzey kurmaylarının son günlerde en fazla canını sıkan bu oluşum için tedbirler almaya çalışıyorlar.

2020 tarihlerinde oluşmaya başlayan 2021 yılında gelişen ve son günlerde ise ivme kazanmaya başlayan dip dalga harekatının liderlerinden olan gazeteci Celal Eren Çelik, birkaç gün önce dip dalga harekatıyla ilgili olarak bir flod hazırlayarak kendi sosyal medya hesabından yayınladı. Okumayanlar için tavsiye ederim.

Ben de sizlere dilimin döndüğünce anlatmaya çalışacağım. Yazının sonunda ise neden bunu gündemime aldığımı açıklayacağım.

Bilindiği üzere CHP Parti meclisi Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında Ocak ayında toplanmış ve 38. Olağan kurultayını, seçim, pandemi, ekonomi gibi gerekçelerle bir yıl erteleme kararı almışlardı.

Parti meclisi ayrıca ihraç edilen ve geri dönmek isteyen veya disiplinde dosyaları bekletilen aralarında Antalya’dan da tanıdık isimlerin bulunduğu partililerle ilgili “af kararı” çıkarmıştı.

CHP içinde parti üyesi olan ve kendilerine “Dip dalga” olarak isimlendiren ve hedef olarak seçtikleri genel merkezdeki bazı kurmaylara ise “10 Aralıkçılar” olarak tanımlıyorlar. Dip dalgacılar ile 10 Aralıkçıların ilk raundları Ankara’nın Beypazarı ilçesinde gerçekleşti.

Beypazarı İlçe Başkanı Hasan Kostak’ın CHP’lileri randevusuz partiye sokmadığı ama İYİ Partililer ile arasının çok iyi olmasına bozulan Dip dalga herekatı burada ortaya çıktı. Olağanüstü genel kurul kararı aldırmak için oldukça yoğun mesai sarf edildi.

Parti tüzüğüne hakim olan genel merkez yetkilileri “Bir ilçede delegelerin yarısından bir fazlası ilçe yönetiminin düşmesi için imza verirse, olağanüstü kongre kararı alınır. Ama kongrede önce güven oylaması yapılır. Eğer güven oylamasını ilçe başkanı kazanırsa, kongre kararı iptal edilir.” İşte buradan yola çıkan harekat, önce imzaları topladılar.

Beypazarı İlçe başkanı yine de olağanüstü kongre kararını almayınca Dip Dalga harekâtçıları mahkemeye başvurdular. Genel merkez bunu öğrenince ve “Eğer mahkeme tarafından olağanüstü kongre kararı alınırsa, bunu örnek alan diğer il ve ilçelerde aynı yola başvurulur” diye talimat vererek “Olağanüstü kongre kararını kendiniz alın” denildi.

Kongre günü, Ankara il yönetiminin tamamı genel kurul salonunu doldurdu. Divan başkanı ise Ankara milletvekili ve CHP grup başkan vekili Levent Gök yaptı. Elbette bu arada kararsız delegelere ayni ve nakdi yardımlar yapılması, bazılarının yakınlarının Ankara Büyükşehir Belediyesinde işe alınma sözü verilmesi iddia ve olaylarını kısa geçiyorum.

Olağanüstü kongrede şöyle bir bölüm var. Kongre yapılmadan önce güvenoyu yoklaması yapılıyor. Oylamada ilçe başkanı ve yönetimi güvenoyunu alırsa, olağan üstü kongre yapılmasına gerek kalmıyor.

Burada işin püf noktası ise divan başkanı “aksi teklif yoksa” diye başlıyor ve açık oylama yapıyorlar. Açık oylama ise delegelerin baskı altına alınması anlamına geliyor. Zira orada herkes görüyor kimin el kaldırıp, kaldırmadığını. Eğer gizli oylama yapılırsa elbette herkes hür iradesi ile oy vermiş olacak.

18 Şubat tarihinde tüm bu argümanlara hazırlanan dip dalga harekatı yanlarında zarfları ve sandığı da getirip gizli oylama için her şeyi hazırlayınca yapılacak bir şey kalmıyor ve mecburen gizli oylamaya gidiyorlar.

Levent Gök bile bir ara “CHP tarihinde bir ilk yaşanıyor” diyor.

Sonuç 30 ret, 30 delege güvenoyu ve bir çekimser oy çıkıyor sandıktan.

Herkes seçimin yenilenmesini beklerken, divan başkanı Ankara Milletvekili Levent Gök, “Sonuç berabere çıkmıştır. Teknik olarak güvensizlik oyu çıkmış olmuyor. Böylece seçim yapılmasına gerek yoktur” diyerek ilçe başkanı Hasan Kostak’la yola devam kararını onamış oluyor.

Şimdi bunu neden yazdığımı açıklayayım.

Tüzüklerle savaşa savaşa gelen Dip Dalga harekatı var. Ve bu Antalya’da kendisini hissettirmeye başladı. Antalya’da belediye başkanının, milletvekilinin, il başkanı, ilçe başkanı gibi koltuk dolduranlara karşı bir harekat başladı.

Bunların başında gençler geliyor ve diyorlar ki, “Kimsenin çantacısı, çanta taşıyanı olmayacağız. Bizi kendilerine biat etmediğimiz için yok sayan il başkanı, ilçe başkanı, belediye başkanı, milletvekili her kim olursa biz de onları yok sayacağız. Bu partiye sonradan değil, anadan doğma geldik. Hiçbir yere gitmiyoruz. Partimizi kendisine biat etmeyenleri biçenlere hesap sormaya geliyoruz ve enselerindeyiz” diyorlar.

Bunları bizzat şahsıma ilettiler.

Dip dalga harekatını destekleyen CHP’nin özünden çıkıp başka bir şekile dönüştüğünü söyleyen yılların kurt CHP’lileri de bu harekata destek veriyorlar. “Atatürk’ün bize emanet ettiği partinin içi boşaldı. İlkelerimiz, hedefimiz şaşırtıldı. Bağımsız bir Türkiye için CHP’nin eski rotasına dönmesi gerekiyor. Biz de bunu başaracağız” diyorlar.

Haydi bakalım il başkanı, ilçe başkanı, belediye başkanları ve milletvekilleri size kolay gelsin. Alttan gelen dip dalga bakalım sizleri ne kadar sallayacak.

Önümüzdeki günlerde bakalım ilk fişek hangi ilçe başkanına karşı atılacak göreceğiz.