EĞİTİM-BİRSEN'LE DEVAM

KÖŞEBAŞI

Bu gün yeniden Eğitim-Bir-Sen yazımıza devam edeceğiz. Evet biliyorsunuz Başkan Mustafa Çoban istifa etti ve sömestr tatili hasebiyle gezmeye çıktı. En son İstanbul semalarında görülmüş.

Bu söylediklerimde çok ciddiyim. Mustafa Çoban büyük bir erdemlilik göstererek sendikaya, ailesine ve kendisine daha fazla zarar gelmesini önlemek adına son yıllarda şahit olmadığımız bir şekilde istifa etti. İstifa erdemliliğini gösteren Çoban'ı takdir etmemek elde değildir. Ancak Çoban istifa ederek koltuğunu hani o kantin faturalarını, hani o nargile faturalarına onay veren, buna benzer faturalarını ödeyen Mali işlerden sorumlu başkan yardımcısı Eyüp Bülent Miran'a devretti. Hani mülakatta eşi en yüksek puanı alarak bir okula müdür yardımcısı olarak atanan Eyüp Bülent Miran. Hatırladınız değil mi?

Neyse konumuza dönelim. Miran üyelerin sorunları, sendikanın yerlerde sürünen imajını düzeltmek, sendikanın geleceğini, yol haritasını çizmek, her gün gelen sendikadan istifa dilekçelerini durdurmak yerine aldı eline "Besmele" tablolarını ilk yaptığı icraat olarak siyasetçilerin kapısını çalmak oldu. Yönetim kuruluyla birlikte ellerinde bir besmele tablosu koştura koştura gitmişler. Bir bakıyorsun Ak Parti İl Başkanı İbrahim Ethem Taş'ın kapısındalar, bir bakıyorsun milli eğitimden sorumlu il başkan yardımcısı Yüksel Yüce'nin eline tutuşturmuşlar fotoğraf çektiriyorlar.

Madem o kadar siyasete meraklısınız sayın Miran, etik olarak yapmanız gereken şeyi yapınız. Hani hep beraber kefen giyerek çıktığınız yolda, başkanınız istifa ettiyse, etik olarak sizinde aynı şeyi yapmanız gerekirdi. Kimse zorla tutmuyor orada. istifa edip giriniz siyasete.

Yoğun şekilde eleştirilen ve icraatları yerden yere vurulan Mustafa Çoban tek başına değildi. Yönetimdeki herkes en az Mustafa Çoban kadar sorumludur. En fazlada Eyüp Bülent Miran sorumludur.

(Bana gelen bilgilere göre Sayın Miran, sizin dağarcığınızda boş değilmiş. Heybenizin iki gözü de dolmuş Maşallah. Sendika İl Başkan maaşı da 14 bin törkiş liranın üzerine çıkmış. Güle güle harcayınız. Dobloyu değiştirme zamanı gelmiş)

Bu arada Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçın Yayla geldi ve ilk toplantılarını yaptılar. Belki yanlıştır, yanlı bilgidir . Bilemiyorum ama doğruluk payı varsa, sendika daha da karışacak. Öncelikle Mustafa Çoban istifa ettirilerek yani yönetim kurulu kendi başkanlarını kefensiz tarihe gömdükten sonra , ortalığı durultup, üyelerin gazı alınarak yola devam etmek niyetindeler. Ancak üyelerin beklentisi olağanüstü genel kurul. Bunun farkındalar.

Bu nedenle olağanüstü genel kurulu mümkün derece öteleyebildikleri kadar ötelemeye çalışma kararı almışlar. Tabi bu süreç içinde karşılarında yönetim kurulu oluşturabileceklerini düşündükleri Döşemealtı Eğitim-Bir-Sen Başkanı Hasan Bahşi, Serik İlçe Başkanı Erdal Doğan, Muratpaşa İlçe Başkanı Kenan Yazıcı ve sendika yönetiminde olan (Müdürü olduğu okulda çok başarılı projelere imza atan, uluslar arası başarılar elde edip, öğrencileri ile öğretmenleri arasında fenomen haline gelen) Yılmaz Güney'i, bertaraf etmek istediklerini artık saklama gereği duymuyorlar. Daha bir çok isim geldi ama en fazla dillendirilen isimleri yazdım.

SINAV SONUÇLARI NİYE AÇIKLANMIYOR?

Geçtiğimiz günlerde Antalya'da eğitim seviyesinin yerlerde sürünmesiyle ilgili olarak yazdığımız eleştirel yazıların sonunda 12. sınıflara seviye belirleme sınavı yapıldı. Ancak aldığım bilgiye göre bu sınav sonuçları açıklanmayacakmış. Gerekçesini çok merak ettim. Özel okulların seviyesi yüksek çıktıysa, devlet okullar yerde sürünüyor diye eleştiri alacaklar. Devlet okulları daha iyiyse özel okullar kazan kaldıracak. En iyisi açıklamayalım demişlerdir. Ama o zaman neden bu sınav yapıldı? Sonuçlar açıklanmalı ki, herkes neyin ne olduğunu görmesi gerekiyor. Nerde hata yapılıyorsa bunun düzeltilmesi gerekiyor.

Neyse bu gibi sorunlarla fazla ilgi alanına girmeyen Sayın Milli Eğitim Müdürüm, aldığım bilgiye göre Gençlik Mahallesindeki oturduğunuz lojmanı satın almışsınız. Hayırlı olsun, güle güle oturun. Bir denk gelirsek, ev hediyesi olarak nazar boncuğu takdim etmek isterim. Bu arada sayın müdürüm Fransa geziniz nasıldı? Oranın eğitim sistemi nasılmış? Antalya ile karşılaştırma şansınız oldu mu acaba?

HOPLAR HOCAM KULVAR MI DEĞİŞTİRİYOR?

Konyaaltı İlçe Milli Eğitim Müdürü Yakup Hoplar Hocam, Eğitim-Bir-Sen'den umudunu kesti galiba Türk Eğitim-Sen Başkanı Oğuz Öztürk'e yanaşmaya başlamış. Birlikte balığa gidip sosyal medyaya atmışlar. Bu arada Yakup hocam, Teomanpaşa Halk Eğitim'de iken sizin Anim-Der'e aktardığınız bir 20 bin lira konusu söylenip duruyor. Nedir o olay?

NOT 1: ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE SİTEMİZDE BİR ANKET YAPACAĞIZ. EĞİTİM BİR-SEN'Lİ ÜYELER OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL İSTİYOR MU? İSTEMİYOR MU? BUNA SADECE ÜYELER KATILACAK. OY VERİRSENİZ ÜYELERİN NE İSTEDİĞİ TAM OLARAK ANLAŞILIR.

NOT 2: EYÜP BÜLENT MİRAN, SİYASETE KOŞA KOŞA GİTTİLER YA! ORADA NE KONUŞTULAR VE NE SÖZLERİ VERİLDİ? BENİM KADAR MERAK EDEN ÇOK KİŞİ VAR!

NOT:3- BAZI YORUMLARDA GÖRÜYORUM. BENİ ELEŞTİRMEK ADINA SAÇMALIK SEVİYESİNİ AŞAN ARKADAŞLAR OLUYOR. BURADAN TEKRAR EDEYİM. BENİM EĞİTİM-BİR-SEN BAŞKANI OLACAK ARKADAŞIM, TANIDIĞIM YOK. BAŞKAN OLACAK, YÖNETİME GİRECEK HALAMIN OĞLU, DAYIMIN KIZI DA YOK. BURANIN ALTINI ÇİZEREK YAZAYIM. HİÇ BİR ŞEKİLDE ÜCRET MUKABİLİNDE YAZI YAZMAMDA SÖZ KONUSU OLAMAZ. YAZDIĞIM YAZILARA GELEN TEPKİLERİ DİLE GETİRME, KENDİ SÜZGECİNDEN GEÇİREREK YAZMA GİBİ BİR DERDİM VAR. O KADAR! SÖZÜM O SAÇMALIK SEVİYESİNİ AŞAN ARKADAŞLARADIR. KİŞİ NEYSE, KARŞISINDAKİNİ ÖYLE BİLİRMİŞ. BAZILARI MENFAAT OLMADAN PARMAĞINI OYNATMADIĞI İÇİN BENİ DE ÖYLE ZANNEDİYOR GALİBA. YORUMLARINIZI BUNA GÖRE YAPARSANIZ SEVİNİRİM.