Konyaaltı’nın Doyran Mahallesi’nde yaşayan Ayşe ile İsmail Koçubaba çiftinin erkek çocuk beklentisi sonrası 12 kız kardeş dünyaya geldi. Anne ve babanın vefatının ardından birbirine tutunan 12 kız kardeşten Fatma Koçubaba, ailenin sorumluluğunu üstlendi. 8 yaşında iken küçükbaş sürüsünün çobanlığını yapmaya başlayan Fatma Koçubaba, 62 yıldır çobanlık yaparak ailesinin yükünü omuzluyor. Hayvancılık yaparak ailesini ekonomik açıdan ayakta tutan Koçubaba’nın 8 kız kardeşi evlendi. Kardeşlerinin evlenerek hayat kurmasında başrol oynayan Fatma Koçubaba, bekar yaşamayı tercih etti. Kendisi gibi evlenmeyen kardeşleri Şadiye (67), Sultan (65) ve Mükerrem (57) birlikte aynı evde yaşamını sürdüren Fatma Koçubaba, ailenin temel direği olmaya devam ediyor.
BAŞKAN ESEN EVİNDE ZİYARET ETTİ
Geçen yıl 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla, daha önce hiç sinemaya gidemeyen köylü kadınları sinemaya götüren Konyaaltı Belediyesi, salgın hastalık nedeniyle bu etkinliğe ara verdi. Farklı etkinlikler emekçi kadınların yanında olmaya devam eden Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla Fatma Koçubaba’yı ve kardeşleri evinde ziyaret etti. Ziyaretinde Koçubaba kardeşlerle bir süre ateşin başında oturan Esen, Fatma Koçubaba’yı emek mücadelesi dolayısıyla tebrik etti. Esen, “Ne mutlu size, hiç kimseye muhtaç olmadan ayaklarınız üzerinde kalmışsınız. Kadınların ayakta durması konusunda siz birçok kişiye örneksiniz” dedi.
EVLENMEK İSTEMEDİM
Kendi yaşamını ve ailesini anlatan Fatma Koçubaba, kardeşlerinin 11’inin sağlıklarının yerinde olduğunu, bazı eniştelerinin ise hayatlarını kaybettiğini söyledi. Koçubaba, “Ben evli değilim, evlenmeyi istemedim. Yaşım aldıkça evlenmeyi istemedim. Başkasının yanına gidesim gelmedi, geçinmenin zor olduğunu anlayınca evlenmek istemedim. Bu yaştan sonra da evlenmek olmaz” dedi.
8 YAŞINDA ÇOBANLIĞA BAŞLADI
Anne ve babası ölünce diğer kız kardeşlerine annelik ve babalık yaptığını belirten Koçubaba, “Kardeşlerimin hepsi sağ olsunlar, var olsunlar. Babam hastalandığında geçim işleri bana kalmasaydı bilemezdim geçinmenin nasıl olduğunu. Bir markete gitsem ekmek almasını bilmezdim, sonradan açıldım, artık bu işleri öğrendim. Küçüklüğümden beri çiftçilikle uğraşıyorum. 8 yaşımdan beri koyun güdüyorum. Ekini de biçiyoruz, koyunlara da bakıyoruz. Amcam da koyunlarını kendi oğluna vermedi, çok iyi güttüğüm o da koyunlarını bana teslim etti. Koyunlar benim sesime durup yürürler” diye konuştu.
‘BİZ VAR EDEN YOKLUKTU”
“Biz yokluktan adam olduk varlıktan değil” diye sözlerini sürdüren Fatma Koçubaba, şöyle konuştu:
“Hepimiz hayvan güderek büyüdük. Hayvan güderken karşı dağın başından en aşağısına kadar gelirdim. Şimdi bu taraflarda güdüyorum. Sabah ilk kalktığımda önce kedilere ekmek veriyorum. Oradan da sığırları gütmeye başlıyorum. Ama yüksek yerlere çıkamam. Yerimde oturmayı hiç sevmem. Eskiden düdük gibi ıslık çalar, geri döndürürdüm koyunları. Ama şimdi takma dişten dolayı aynı sesleri çıkaramıyorum. Bizim koyunlar yabancı birini gördüğü zaman kaçar. Yabancıların kokusunu biliyorlar, kokuyu aldığında da kaçıyorlar” dedi.
KEŞKE ÖYLE BİR ŞANSIM OLSA
Hayvancılıkta 62 yıllık emeği olduğunu belirten Fatma Koçubaba, kolay bir hayatı olmadığını vurguladı. Koçubaba, “Yeri geldi katırla çift sürdüm. Babam ‘Bunun sürdüğü çiftten sonra o yıl hasılat çok olur’ derdi. Bir apartman dairesinde oturmayı isterdim. Hurmada arsam varmış ama üstünü kapatmışlar diyorlar. Keşke öyle bir şansımız olsa” dedi. Haber Merkezi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.