1
  • BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • Antalya 21 °C

FETTE'Yİ BİLE SINIFLANDIRMIŞLAR

Teslime Tosun

 

Bayram sonunda ilk mesai günümüz ve herkese iyi bir hafta diliyorum. 


Sizi bilmem ama bayramda bizim basın camiasının muhabbeti Yeliz Gül Ege'nin başında olduğu kısa adı ATAV olan Antalya Tanıtım Vakfı'nın Antalya'lı gazetecileri sınıflandırmaları mevzusuydu. Herkes birbirine soruyordu "Sen kaçıncı sınıfsın?" diye.

Beni soruyorsanız 29. sınıfa bile girememişim! :))

Olay şudur efendim. "Avrupa’nın en büyük gastronomi turizmi fuarı ve konferansı olan Gastro Show’un ilki bu yıl ‘7 Şehir 7 Bölge 7 Ülke’ teması ile Haziran ayında gerçekleştirildi. Gastro Show İstanbul, çok sayıda sektör ve pazarda faaliyet gösteren dünyanın en kaliteli gıda ve Gastronomik ürün üreticilerini bir araya getirerek, Gastronomi Turizmi gelirlerini arttırma ve Türk Mutfağını Dünyaya tanıtma misyonunu sürdürmeyi hedefliyor"

Antalya için de çok önemli olan bu Gastro Show'a bu kentin gastronomi markası ünü Türkiye'yi değil, Dünyaya ulaşan 7 Mehmet Restorant olarak katılıyorlar.  Şimdi hakkını yemeyelim, 7 Mehmet dünya gastronomi çevresinde artık bir markadır.  7 Mehmet Restorantta yemek yemek ayrıca bir statüdür. Antalya'mızın da gururudur.  

ATAV olarak da 15 bin kişinin ziyaret ettiği Gastro Showa katılmak bile baştan başa bir tanıtımdır. Biliyorsunuz denizi, kumu güneşi olmayan Gaziantep, 2014 yılında  yemekleri ile Unesco'nun listesine girdi ve artık Dünya'da tanınıyor.
 
Her neyse, ATAV, 7 Mehmet'in aşçılarıyla birlikte Gastro Show'da İstanbul'da basın mensuplarına Antalya yemeklerini tattırmışlar.  Aynı şeyi Antalya'da yapmak istemişler. Ama bunu yaparken gazetecileri sınıflandırmışlar. 

Şöyle ki ; gazetecileri önce ikiye, üçe bölmüşler. ilk gün 1. sınıf gazeteciler 7 Mehmet Restoranta davet edilmiş ve yapılan Antalya yemeklerini yedirmişler. 2. gün ise 2. sınıf gazetecileri ağırlamışlar. Yine aynı şeyleri ikram etmişler. 

İşte bizim itiraz ettiğimiz yer burasıdır.

1. sınıf, 2. sınıf gazeteciler mevzusu bizim basın camiasının grubunda konuşulunca merak ettim. Ama maalesef ben dediğim gibi 29. sınıfa bile girememişim! 

Bir süre sonra mevzu genişlemeye başlayınca dikkatimi çekti. İddiaya göre 1. sınıfta yer alan DHA Bölge Müdürü Salih Uçar ile AGC Başkanı Mevlüt Yeni'nin bir arada olmak istememesi yüzünden böyle bir yöntem seçildiği belirtilirken, bir başka iddiaya göre ise pandemi nedeniyle basın mensuplarını iki gruba ayırdıkları söyleniyordu. 

Merak bu!

Aradım Antalya Gazeteciler Cemiyet Başkanı Sayın Mevlüt Yeni'yi. Başkanım Mevlüt Yeni kendisinin böyle bir talebi olmadığını belirterek "Karşı taraftan böyle bir talep geldi mi bilmiyorum ama benim böyle bir talebim olmadı. Ancak şimdi sen söyleyince dikkatimi çekti. Ben ilk gün davetliydim. Ancak başka bir konuya daldığım için unutmuştum. Nasıl olsa unuttum, gidemedim diye ertesi gün kendime program yapmıştım. Ertesi gün telefonla arandım ve  2. grupda yer aldığımı ve ikinci gün davetli olduğumu öğrendim. Programım olduğu için ona da katılamadım. Böyle bakınca demek ki ben de 2. sınıfta yer almışım. Üstelik ben ATAV'ın denetim kurulundayım. Belki pandemi nedeniyle böyle yapmışlardır" dedi. Tüm iyi niyetiyle. 

Ben ise güldüm ve "Sayın başkanım 7 Mehmet Restoranttan bahsediyoruz. Maşallah halkın kullanımında olması gereken Atatürk Parkına yayılmış da yayılmış.  O kadar ki, parkın hatırı sayılır bir bölümünü gezmeye giden halka kapatmış, yemeye-içmeye  giden halka açmış. Antalya'nın markası diye hiç kimse sesini çıkartmıyor. Mekan gün geçtikçe genişliyor. Yani yer sorunu yok. Ayrıca bir müşteri 50 kişilik rezervasyon yaptırsa (Pandemi var, kusura bakmayın 25'ne bugün, 25 kişiye de yarın yemek yedireyim mi) diyecek? dedim.  Gülüştük. 

Gazetecilerin arasında bu tür yemek organizasyonlarına 'Fette' denir. Yani ATAV Başkanı Yeliz Gül Ege hanımefendi ve 7 Mehmet Restorant gazetecilere fette vermiş, onu da sınıflandırmış.  

Sayın Ege, bakın Mevlana Petrol'ün sahibi Ali Yılmaz'da sevdiği, kendisine yakın olan gazetecilere yemek organizasyonu yapıyor. Ama Ali Yılmaz beyefendi sınıflandırmıyor. Yani 1. sınıf gazetecileri ilk gün, 2. sınıf gazetecileri ise ikinci gün çağırmamış. 

Biraz feyz alınız lütfen. Bu davranışınız bir çok gazetecide travma yarattı. Kendilerini, kendimizi kötü hissetmemize, yetersiz ve değersiz hissetmemize neden oldunuz. 

Sayın Yeliz Gül Ege İstanbul'da yaptığınız aynı organizasyonda yine gazetecileri sınıflandırdınız mı? 
Eğer İstanbul'lu gazetecilere aynı muameleyi yaptıysanız 29. sınıf bir gazeteci olarak tüm yazdıklarımı geri alıp, sizden özür dileyeceğim. 

Bakın yaptığınız onca güzel işleri, bana göre yanlış olarak yaptığınız hamle ile hepsi bir kenara itildi. Şimdi konuşulan sizin iyi yaptığınız harikulade işler değil, Fetteyi bile sınıflandırma işiniz oldu. 

 

NOT 1:  Fetteye çağırılmadığım için tamamen hasetlikten bu yazı kaleme alınıp, yazılmıştır. Beyan ederim.  


Ama kötü bir huyum var. Tanıyanlar zaten bilir. Bu tür organizasyonlarda elime kahvemi alır veya çayımı içer çıkarım.  Cive'nin en alasını anneciğimin öğrettiği gibi  kendim yaparım. Kabak tatlısını ise Şarampoldeki Çorbacı Ali Baba'dan yerim. Size de tavsiye ederim.  


NOT 2: Mevlana Petrol'ün sahibi Ali Yılmaz'ın fettesine de çağırılmadım. Zira Ali Yılmaz beni tanımaz, ben Ali Yılmaz'ı tanımam. Çağırılmadığım içinde ziyadesiyle memnunum.  Yarın, bir gün belki iki satır köşemize konuk olur. İçtiğim iki bardak çay boğazıma takılırdı. 

NOT 3: FETTE ölenlerin arkasından, yakınları tarafından vatandaşlara verilen bedava yemeğe verilen isimdir.  

Bu yazı toplam 2589 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 1
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları
    Tüm Hakları Saklıdır © 2018 Antalya Haberal | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.