HADİ CANIM SENDE!

Dün Has Yörükler Derneği olarak Nürnbergli gazeteci meslektaşlarımızı Döşemealtı’nda ağırladık.

Döşemealtı Belediye Başkanımız Turgay Genç, Yörükler Onursal İl Hatunumuz Sibel Gezen ve Has Yörükler Derneği Başkanımız Mustafa Ateş ve Has Yörüklerin simgesi Cemşir Ağa lakaplı Mustafa Say ve AGC Başkanımız İdris Taş beyefendi ile ev sahipliğini yaptığımız Nürnberg’li gazetecilere yörük kültürünü tanıttık.

İl Hatunumuz Sibel Gezen, yörüklerin yüzyıllar boyunca doğayla nasıl uyum içinde yaşadıklarını, dağları, taşları, ağaçları kutsal sayarak, bulunduğu yerdeki tarihi yapılara sahip çıkarak bu günlere geldiklerini anlattı. Artık teknoloji çağında olduğumuz için yörüklüğe dair bazı ritüelleri artık sembolik olarak yaşatmaya çalıştıklarını söyledi.

Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç ise Döşemealtı’nın Antalya’nın balkonu konumunda olduğunu belirterek “İlçe merkezi 5 kat, ancak diğer bölgeleri 2 veya 3 kat ile sınırlandırdıklarının altını çizerek “Yatay mimariye önem veriyoruz. Döşemealtı kişi başı yeşil alanın düştüğü Avrupa standtartlarında örnek bir ilçedir” dedi.

Başkan Turgay Genç, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. Yıl anısına misafirlerimize mini Atatürk büstü hediye ederken, İl Hatunu Sibel Gezen içinde fıstıklı Türk lokumu, çeşitli hediyeliklerin bulunduğu bir çanta takdim etti.

İl Hatunu Gezen, Alman gazetecilerin boyunlarına Has Yörüklerin yağlıklarını bağlayıp, Nürnbergli gazetecileri fahri yörük ilan etti. Alman gazeteciler ise Sibel Gezen’in elini öpüp, alınlarına koyarak ritüeli tamamlamış oldular.

Ama o el öpme sahnesini görmeniz gerekiyordu. Önce nasıl el öpüleceğini gösterdik, ardından onlar Sibel Gezen’in elini öpüp alınlarına koyarlarken sanki vaftiz edilmişler gibi eğlendiler.

Nürnbergli gazeteciler, bol kahkahalı, bol alkışlı dakikalar bitmesin diyorlardı.

Nürnbergli meslektaşlarımıza tarihi Kırkgözhan’ı da gezdirerek yörüklerin tarihi mirasımıza nasıl sahip çıktığını da göstermiş olduk.

HADİ CANIM SENDE!

Bizim sitenin yöneticisi Necdet Aksel beyefendi, Cumhuriyet bayramı nedeniyle siteyi Türk bayraklarıyla donatmak istemiş. Bir yakını vasıtasıyla iletişim kurdukları Kepez Belediyesi yani Hakan Tütüncü 300 Türk Bayrağını ‘Şak’ diye göndermişler.

Cumhuriyet Bayramı arefesinde siteye girerken muhteşem Türk Bayrakları bizi karşılıyordu.

İçimi nasıl büyük bir mutluluk kapladı anlatamam size.

“Kepez Belediyesi ve Hakan Tütüncü 29 Ekim Cumhuriyet Bayramına özel düzenlenen ‘100. Yıla Özel 100 Eser Cumhuriyet Sergisi’ kapılarını sanatseverlere açtı.”

“Yine Cumhuriyetin 100. Yılına özel 22 kütüphane projesinin amiral gemisi olan Antalya Kütüphanesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılında 29 Ekim Pazar günü açılışı yapıldı.”

“60 bin öğrenciye Türk bayrağı dağıtımını yaptılar.”

“Kepez’in ana caddelerinde bayraklar asılıp, ışıklandırmalar yapıldı.”

Bunlar benim birkaç gün içinde gözüme çarpanlar.

Sonra CHP Kepez İlçe Başkanı Gökhan Ölmez’in bir açıklamasına rast geldim.

Ne diyor Sayın Ölmez, “Cumhuriyet’imizin 100’üncü yılında Cumhuriyet’ten korkmayan tüm belediyeler kendi sınırlarında halkıyla birlikte Cumhuriyet Bayramını büyük bir coşku ile kutladı. Antalya'nın 700 bin nüfuslu en büyük ilçesinde maalesef Cumhuriyet coşkusu hissedilmedi. Kepez halkının boynu yine bükük kaldı. İyi ki CHP'li belediyeler var da Antalya'da Cumhuriyetin coşkusunu hissedebiliyoruz. Buradan Kepezli hemşerilerime söz veriyorum. Cumhuriyetin 101. yılında tüm vatandaşlarımızla birlikte Kepez’de CHP iktidarında Cumhuriyet Bayramı başta olmak üzere tüm Milli bayramlarımızı coşku ile kutlayacağız.” Demiş.

Hadi canım sende!

Cumhuriyet Bayramından anladığınız sadece konser mi?

Elbette 29 Ekim bizim milli bayramımızdır. Elbette coşacağız, kutlayacağız. Üstelik bu bayram kuruluşumuzun 100. Yılıydı. Yani çok çok özeldi.

Konserler ise milli bayramımız nedeniyle coşmaya hazır kalabalığın, yerinde duramayıp, marşları tek yürek okumaları, o atmosfer daha bambaşka oluyor ama Sayın Tütüncü, bana göre Cumhuriyet Bayramı için doğru şeyleri de yapmıştır.

1 saat sahnede kalıp, üç şarkı söyleyip, araya bir-iki de marş sıkıştırarak belediyenin milyonlarını sanatçıların cebine koymak yerine, o parayla Cumhuriyet için kalıcı bir eser, yani kütüphane yapmış, bayrak alıp dağıtmış, Cumhuriyet sergisi açmıştır.

Siz Cumhuriyet anısına yapılan ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramında açılışı yapılan 4 katlı kütüphaneyi görmeniz lazım. 100 yıl sonra da yerinde duracak bir eser.

Ha bir şey daha yapabilirdi.

ABB Başkanı Muhittin Böcek’in organizasyonu ile Konyaaltı Varyantından aşağı doğru fener alayı düzenlenmişti. Muhteşem bir görüntü oluşmuştu. Dillere destan bir manzaraydı. O gece herkes Cumhuriyet için gönüllü oradaydı.

Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü’de aynı şeyi Masa Dağı, Çankaya tepesinden aşağı tüm vatandaşlarla birlikte fener alayı düzenleyip, Cumhuriyeti kutlayabilirdi.

O’nu da yapsaydı tam olacaktı.

Bilemem düşüncesini. Belki ‘ABB’nin Cumhuriyet Fener Alayı organizasyonunu baltalamak gibi olmasın, vatandaşlarımızı ve kitle coşkusunu ikiye-üçe bölmeyelim. Tek yürek olarak bir arada olalım’ diye yapmamış da olabilir.

Gökhan Başkan, hiç bu ihtimali de düşündünüz mü?

CHP’DE GÖREV DAĞILIMI

CHP Antalya’da seçilen yeni yönetiminde görev dağılımı yapılmış.

Şöyle bir göz gezdirdim.

Benim eleştiri oklarımın hedefindeki Vanlılar Dernek Başkanı ve geçtiğimiz günlerde ABB Başkanı Muhittin Böcek’e ağır hakaretlerle dolu paylaşımların sahibi al-satçı Murat Yaşar Müncester’in sevgili oğlu baba mesleğini devam ettiren al-satçı yani emlakçı Ali Müncester Döşemealtı ve hemşehri derneklerinden sorumlu il başkan yardımcısı olmuş.

Hay maşallah, tam isabet!

Sayın Nail Kamacı biliyor bu işi ya!

Sayın Kamacı partisini yönetirken bana soracak değil elbette ama Yörükler diyarı Döşemealtı’na Vanlılar Dernek Başkanının oğlu Ali Müncester’i sorumlu yaparken herhalde vardır bir bildiği.

Ama merak etmeyin Sayın Kamacı, sizin bu atamanızı Döşemealtı’lıların da, yörüklerin de çok hoşuna gidecektir. Gereğini de yerel seçimlerde yerine getireceklerinden zerre tereddütünüz olmasın.

Ha bu arada Ak Parti’nin Döşemealtı sorumlusu İl Başkan Yardımcısı kim diye merak ediyorsanız söyleyeyim. Has Yörükler Derneğinin şenlik ağası, Elmalı Güreşlerinin efsane ağası, yörük kökenli Muammer Ak olmuş.

Bilmem anlatabildim mi?

NOT: Sayın Kamacı çevrenizde “Döşemealtı’nda yerliler azınlıkta kaldı, yabancılar çoğunlukta. Yerliler oy vermezse vermesinler, yabancılar bize yeter” gibi söylemler yapan varsa eğer, bu söylemine çok da itibar etmeyin derim ben size.