İyi bir hafta geçirmenizi dileyerek bu haftanın ilk yazısına başlayalım.
Hafta sonu İYİ Parti için hareketli geçti. Yerel seçimler öncesi kongre kararı alınınca işler arapsaçına döndü. İl Başkanı Mehmet Başaran’ın milletvekili olmak için başkanlıktan ayrılma kararı üzerine il Başkanlığı için Ansiad onursal başkanı iş insanı Abdullah Erdoğan ile Mehmet Hacıarifoğlu’nun ismi ön plana çıktı.
Sayın Erdoğan benim siyasi cahilliğime versin Abdullah Erdoğan’ı tanımam bilmem ve ismini de çok duymadım.
Ama Mehmet Hacıarifoğlu ismini tanır ve bilirim.
Sakin kişiliği ile bilinen iş insanı Hacıarifoğlu bir süreden bu yana Büyükşehir Belediye Başkanlığı için hazırlandığını kulislerden biliyoruz. ABB Başkanı Muhittin Böcek’in son yazdığı kitabında isim vermeden siyasi hain ilan ettiği Hacıarifoğlu’nun, Muhittin Böcek olduğu süre içinde CHP’de barınamayacağını biliyordu.
Bildiğim kadarıyla arkasında bazı etkili ve yetkili koltuklarda oturan CHP’lilerinde bulunduğu Muhittin Böcek karşıtı bir konsorsiyum oluştu. Ve bu konsorsiyum Mehmet Hacıarifoğlu’nu Büyükşehir Belediye Başkanlığına hazırlıyor. CHP’de işlerinin çok zor olduğunu biliyorlar. Bu nedenle dümeni İYİ Partiye kırdılar.
DYP saflarında beraber siyaset yaptığı Meral Akşener’in Demre ziyaretinde yapılan görüşmenin ardından Hacıarifoğlu’nun ismi ön plana çıkmış oldu.
Bu da şu demektir.
Yerel seçimlere 1.5 yıldan az bir zaman kaldığı için, partiyi maddi ve manevi sırtlanıp genel seçimleri atlatıp, yerel seçimlere hazırlamak. Daha sonra Hacıarifoğlu’nun uyumlu çalışabileceği bir il başkanına koltuğu devredip Büyükşehir Belediye Başkan adaylığına çıkma planları devrede demektir.
Bu hesapların neredeyse tamamı İYİ Parti’nin Antalya’da patlama yapacağı üzerine kurulmuş vaziyettedir. Etkili ve yetkili İYİ Partililer Antalya’da en az 7-8 vekil çıkarma hesabıyla hareket ediyorlar. Genel seçimden Antalya’da zaferle çıktıktan sonra o gazla yerel seçimlere abanacakları ve yerel seçimlerde ittifak olmayacağı için herkes kendi adayını çıkaracağı hesaplarını ince ince yapıyorlar.
Bu hesapları bilenler, duyanlar önümüzdeki yerel seçimlerde ilçe belediye başkan adayı, meclis üyesi adayı olmak isteyenler, kendisine İyi Partide yer bulmaya çalışanların tamamı dün Korkuteli, Kepez, Aksu, Döşemealtı gibi ilçelerde delege seçimlerinde birbirlerine girdiler. Bazı ilçelerde yumruklar havalarda uçuştu, bazı yerlerde kıyamet koptu.
Aslında o delege kavgası bu günün kavgası değildir arkadaşlar. 1.5 yıl sonra yapılacak yerel seçimlerdeki meclis üyeliği, ilçe belediye başkanlığı adaylık savaşını, kavgasını, hesaplaşmasını bu günden yapıyorlar.
Ama unutulmasın bir kenara yazın lütfen.
Eğer siyasi konjonktür böyle devam ederse,
Ak Parti’nin ölüsü bile Antalya’da en az 5 vekil çıkartır. Bakın ölüsü diyorum. Hele Antalya’ya hiç uğramayan Sena Nur Çelik gibi isimleri bir kenara bırakıp, bir de iyi adaylarla yola çıkarlarsa dahasını siz düşünün.
Bu günkü siyasi atmosfere göre yazıyorum bunları.
Siyasi atmosfere göre geriye 12 vekil kalır. 1 vekil MHP çıkartır. Geçen seçimde kıl payı 2. Vekilliği kaçıran HDP Muhtemelen bu genel seçimde 2 vekil çıkarabilir. Geriye 10 vekillik kalır. Bu 10 vekilliği de CHP ve İyi Parti kendi aralarında bölüşürler.
Bazı partililerin öyle yüksekten uçtuğuna bakmayın siz.
CHP’nin bir tabanı var ve bu taban her halükarda partisini sırtlar. Bir noktada partisinin gösterdiği adayın arkasında hizalanır. CHP’nin bu seçimlerde başarılı olması için elinden geleni bizzat yapar.
Zira ben her ne kadar “Kendisini totosunda CHP barkoduyla doğduğuna inanan” diye dalga geçip, eğlensem bile o barkodluların kendisini ait hissettiği bir partileri var ve bu partiyi asla terk etmezler. Çünkü partilerine karşı aidiyet duygusu yaşıyorlar.
Ama İyi Partililer hiç kusura bakmayın sizlerin çoğunda ne yazık ki aidiyet duygusunu görmekte zorlanıyorum. Neredeyse tamamı DYP, MHP, DP, CHP,AK Parti gibi partilerde siyaset yaparken kopmuşlar; küsmüşler, arıza çıkardıkları için dışlanmışlar veya kendileri mensubu olduğu partide bazı yanlışlıklara dur demek istemişler, Meral Akşener’i sevmişler, Ak Parti karşısında bir partiye gitmek istemişler ama (CHP’liler bizi aşağılarlar) diye İyi Partiye gelmişler, temiz bir siyaset yapmak istemişler, topluma hizmet etmek istemişler’ gibi bir çok nedenden dolayı bir araya gelmiş insanlar topluluğu gibi görüyorum ben İYİ Partiyi.
Kare kodlarını okuttuğun zaman henüz İYİ Parti sinyali vermeyen bir çok kişiyi tanıyorum. Bunların yanına bir de zorbalıkla işini görmeye çalışanları da ekleyince ortaya dün yaşananlar çıkıyor.
İyi Partili arkadaşlar lütfen sakin!
Daha genel seçim yapılmadı. Yerel seçimlere 1.5 yıl var. Kim öle, kim kala!
NOT1: Şundan eminim ki Muhittin Böcek, Meral Akşener ile Mehmet Hacıarifoğlu’nun görüşmelerini yakından takip ediyordur. Henüz Meral ablasıyla bu konuyu konuşmamıştır. İş biraz olgunlaşsın, son gece bile her şey alt-üst olabilir. Muhittin Böcek, şu aşamadan sonra ittifak ortağının il başkanı olarak karşısına çıkacak Mehmet Hacıarifoğlu ile asla uyumlu çalışmaz, çalışamaz.
NOT2: Mehmet Başaran görevi devir aldığından bu yana il binasının kirası, çalışanların ücretleri, elektriği, suyu, çayı-çorbası derken her ay hatırı sayılır bir parayı il başkanlığına aktarıyordu. Yeni gelecek il başkanından da aynı şeyler beklenecektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.