Dün Hilmi Şahin kardeşimiz yabancıların emlak işine el attığını yazdı ve onlarca yorum geldi.
Ondan feyz alarak ben de size bu gün emlakçıların önümüze düşen çeşitli oyunlarını yazacağım.
Adliyede görev yaparken emlakçılardan şikayete gelen her 10 müşteriden 9’zu yabancılardı.
Yabancıları ve o dönemde ülkemizi çok seven Alman uyrukluları dolandırmak için aklınıza hayalinize gelmeyecek yöntemler uyguladılar.
Mesela yıllar önce haberini yaptığım bir anne ve kızı vardı. Alman vatandaşıydılar. Emlakçı arkadaş buna çatı dublexs, 250 m2 muazzam manzaralı bir ev gösteriyor. Ama resmi evraklarda bodrum katındaki 60 m2 evi satıyor.
Her şey resmi!
Anne-kız salya sümük ağlıyorlar ve şikayetçi oluyor ama savunma çok yerinde, ispatı, tanığı bile yok. Emlakçı “Biz satın alacağı evi gösterdik kardeşim. Bu yabancılar bizden para koparmak için böyle yöntemler deniyor”
Sonra bu konuyu haber yapmak isteyen bana dönüp, “Azıcık milliyetçi olsana. Neden onların tarafını tutuyorsun, Türk imajını kötülüyorsun” diyebilme yüzsüzlüğünü gösteriyor.
Geçenlerde kahvede bir arkadaş sinirli bir şekilde geldi. Meğer oturduğu evin sahibine giden bir emlakçı “Sen bu kiracıyı çıkar. Biz üç katı paraya kiralayacağız” diyorlar. Fazla parayı duyan ev sahibi durur mu? Hemen arkadaşa “Evimden çıkın” diyor.
Yıldız Mahallesinde iş yapan bir emlakçı daha Rusya-Ukrayna savaşı başlarken o bölgede bulunan 7-8 evi ucuz şekilde kiralamış. Daha sonra bu evleri yabancı uyruklu vatandaşlara astronomik ücretle kiralamış, kirayı kendisi dolar bazında alıyor, ev sahibine TL bazında düşük bir kira bedeli ödüyor.
Ev sahiplerinden birisinin eski komşusunu ziyarete gittiğinde, “Kiracıma da bir uğrayayım” deyince iş ortaya çıkmış. Karşısında yabancı uyruklu kişileri gören ev sahibi, “Siz kimsiniz? Ben evimi filanca kişiye kiraladım” diyor.
Ev sahibinin işe uyandığını fark eden emlakçı derhal olaya el atıp, önce “Sen evini kiraladın. Her ay kiranı alıyorsun. Evde kimin oturduğunun ne önemi var. Her şey yasal” diyor. Daha sonra iş çığırından çıkınca verdiği kirayı yükseltmeye, sonunda yabancılardan aldığı kirayı tam olarak kendisine vermeyi teklif ediyor ki, diğer kiraladığı evlerin sahipleri işe uyanmasın diye.
Rusya-Ukrayna vatandaşları ülkemize geldikleri günden itibaren adamları resmen yolmak için tim kuranlar bile var.
Şimdi devletin denetiminden kaçabilmek için ikiz kira sözleşmesi yapıyorlar. Önce Türk devleti yetkililerine göstermek için düşük ücretli kira sözleşmesi, hemen ardından kendilerinde kalacak şekilde yüksek ve dolar bazlı kira sözleşmesi yapıyorlar.
Ortada bir Emlakçılar Odası var. Ama yaptırımı var mı?
Yok!
Zira merdivenaltı emlakçılarda türedi.
Adam mahallede hem bakkallık yapıyor, hem de A4 kağıdına yazıp, camına yapıştırdığı kiralık ilanları ile emlakçılık yapıyor.
Adam sanayide çalışırken işi batmış, ayak üstü bir cep telefonu ile ve yabancı dilde hazırlattığı internet sayfası ile emlakçılık yapıyor.
Vallahi Türk olarak bir ev alırken, arsa satarken dolandırılacağız diye biz bile korkarken, yabancılar bu konuda ne yapsın?
Doğal olarak onlar da kendi ülke vatandaşlarına güveniyorlar.
Evim-arsam yok ama eğer olsaydı ben de onlarla çalışmayı tercih ederdim. Zira bana daha çok güven veriyorlar.
Aslında onlardan öğrenmemiz gereken oldukça çok şey var.
Mesela kaybettiğimiz iş ahlakı gibi!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.