KADİR ÇIKMAZI
Haftaya Ak Parti Antalya Milletvekili Sayın Mustafa Köse'ye başarılar dileyerek başlamak istiyorum. AK Parti MKYK üyesi Sayın Köse, İç Anadolu Bölge Teşkilat Başkanı olarak görevlendirildi. Köse 14 kişilik ekibiyle iç anadoluyu koordine edecek. Tekrar başarılar diliyor ve Allah yar ve yardımcısı olsun diyoruz.
Bu gün size biraz polis-adliyelik, biraz insanlık, biraz çaresizlik, biraz komik, biraz vefasızlık gibi bir çok şeyi ve duyguyu içerisinde barındıran bir olay anlatacağım.
ABB Başkanı Muhittin Böcek "Göreve geldikten sonra belediyeden bir kişiyi bile işten atmadı" diye bir algı var ya, işte o balonmuş arkadaşlar. Menderes Türel ve Ak Parti'nin adamı diye bula bula, asgari ücretle çalışan en alttaki şirket elemanları var ya onlar işten atıldı. Kimsesiz, gariban oldukları için ben de dahil hiç kimse duymadı onların seslerini.
İşte onlardan birisi olan Kadir Tezcan kardeşimiz işten atılınca, oturduğu gecekondu evinin kirasını ödeyebilmek için eşiyle birlikte evde çocuk bakmaya karar vermişler. Salmışlar çevrelerine haber ve tanıdıklar vasıtasıyla Korkuteli'nden İsmail A. diye birisi eşiyle ayrıldıklarını söyleyerek yeni doğmuş kız bebeğini getirmiş bunların kucağına vermiş.
Konuşmalar arasında işten atıldığı için aldığı tazminat parası ile bir araba alıp, evinin bahçesinde beslediği tavukları çoğaltıp köy yumurtası satmayı planlayan bizim Kadir'in elinde para olduğunu anlayan İsmail A. samimiyeti ilerletip, elinde bir doblo türü araba bulunduğunu ama biraz vergi borcu gibi sorunları olduğu gerekçesiyle satamadığını söylemiş.
Anladığım kadarıyla kelepir ve ucuza mal bulduk mu kaçırmayan her Türk bireyi gibi Kadir Tezcan'da atlamış bu işin içine ve elindeki parayı senet karşılığında İsmail A.'ya verip aracın üzerindeki hacizlerin kaldırılıp, kendi eline teslim edileceğini zannederek başlamış beklemeye.
O bekleyiş tam 2.5 yıl sürmüş.
İsmail A., Kadir Tezcan'ın elindeki tazminat parasını aldığı gibi, tam 2.5 yıldır da Tezcan ailesine bıraktığı kızını hiç arayıp sormamış. Sormadığı gibi çocuğun bakımı için tek bir kuruş bile ödememiş. Haydi onu da geçelim, zaten gariban olan Tezcan ailesinin üzerine yeni bebeğin bez parası, mama parası, kıyafetleri, hastalandığında doktor ücreti her şey yıkılmış kalmış.
Garibim Kadir'in iki çocuk annesi eşi evde çocuk bakarak aileye katkı sağlayacağım derken, üzerlerine bir çocuğun daha yükü binmiş.
"Peki" dedim Kadir'e, "İsmail A.'ya ve ailesine hiç ulaşmaya çalışmadın mı?"
"Çalışmaz mıyım?" dedi Kadir Tezcan, "2.5 yıl içinde defalarca ulaşmaya çalıştım. Kendisi lüks araçlar ile yanında kadınlarla birlikte alem yaparken videoları var ve her gün sosyal medyada yayınlıyor. Benim telefonumu engelledi. Dedesine, babaannesine, amcasına, astsubay kardeşine herkese ulaştım. Oğullarının beni dolandırdığını anlattım. (Bari üzerimden bebeğinizi geri alın) dedim ama kimse bebeği istemiyor." dedi.
"Bebeğin annesi nerede? dedim
"Bilmiyorum" dedi Kadir, "Bize bebeği getirdiler ve hiç bir gün ve bir tek defa dahi bebeğini aramadı. İsmail A.'nin dedesinden, babaannesinden öğrendiğim kadarıyla anne yeniden evlenmiş ve böyle bir bebeğinin bilinmesini istemiyormuş" dedi.
"O zaman Valilik Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne teslim etmen lazım bebeği" dedim
"Kıyamam" dedi. "Bebeği biz evlat olarak görüyoruz artık. Bu gün 3 yaşına geldi. Şimdi bana baba, eşime anne, çocuklarıma abla ve ağabey diyor. Böyle biliyor. Defalarca düşündüm ama, yüzüne bakınca boğazıma bir şey düğümleniyor. Birde 'baba' diye boynuma sarılması var ki bunu anlatmamın imkanı yok. Ben iki çocuk babasıyım ve onu bizim çocuklarımızdan hiç ayırmadık. Haydi ben dayanırım, sosyal hizmetlere vereyim desem, abisi ve ablası olan çocuklarım kardeşlerinden eşim ise minik kızından asla ayrılmaz, mümkün değil vermezler.
"Ne yapacaksın. Hadi bu gün bakıyorsun, yarın okul zamanı gelecek ve veli olarak kendi anne ve babası istenecek?" dedim.
Kadir ise "Onca yıllık çalışmanın karşılığı, çocuklarımın nafakası olan işten çıkış tazminatımın gitmesine değil, en çok buna üzülüyorum ben. Çaresizlik içindeyim. Zaten hastalandığında bile, özel hastanede ücretli yaptırdım tedavisini. Tavuk satarak tedavi ettirdim ben kızımı. Yarın okul başlayacak ve ben kızımı nasıl okula kayıt yaptıracağımın derdine düştüm. O'nu bırakın elimde 5 kuruşum yok ve küçük kızımın okul masraflarını nasıl karşılayacağım. Çaresizlik içindeyim" dedi.
Devamında şöyle sürdürdü sözlerini Kadir Tezcan, "Çocuklarım ve eşimle birlikte minik kızımı biz büyüttük ve yarın böyle bir şey olursa bebeğimin dünyası yıkılır. Bizi hiç sormayın zaten. Öz babası veya annesi geri almaya kalkarsa da çocukcağızın dünyası alt-üst olacak. Onlar 3 yıldır görmedikleri kızımı, evlat olarak bile görmeyecekler ki! Onlar anne ve baba sevgisini, aile sıcaklığını veremeyecekler bile"
"İşte bu nedenle seni aradım. Ben ve ailem ne yapacağız?"
Ben koruyucu aile, v.s bir şeyler geveledim ama söyleyecek cümle bulamadım.
Kadir Tezcan ve ailesi ne yapsın sizce. Vallahi akıl vermenize o kadar ihtiyacı var ki. Söyleyin önerilerinizi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.