Eskiden yani benim bile çocuk olduğum dönemlerde bir "Güneş Otel" olayı patlamış. 1977 yılında CHP lideri Bülent Ecevit'in hükümeti kurabilmek için gizlice Adalet Partisi milletvekilleri ile görüşmede bulunmuştu.
Bu görüşmeler ve milletvekili pazarlıkları İstanbul Florya'da bulunan Güneş Otel'de gerçekleşmiş. Daha sonrada Süleyman Demirel, MC hükümetini yine aynı yöntemle aynı otelde kurmuş. Bu gün sık sık partiler arasında yapılan transfer olaylarına siyaset dilinde Güneş Otel modeli deniyor.
Bakın benim kafam nasıl karıştı. Kendisini Menderes Türel'in neferi, yılmaz takipçisi olarak tanıtan, "Benden başka herkes başkana ihanet edebilir" diyen "Siyasi Nankör" Mesut Kocagöz bir anda CHP Kemal Kılıçtaroğlu ile birlikte çektirdiği fotoğraf sosyal medyadan yayınlandı. Tamda meclis üyesi olduğu, mensubu olduğu Ak Parti onu Büyükşehir Belediyesinin onu denetim komisyonuna seçtiği gün yaşandı bunlar.
CHP'nin emektarları, gönül verenleri bağırıyor "Yapmayın-etmeyin Erdal Öner vakası yaşanacak" diye. Birisi yazmış "Partimin adayı olarak bu adama alışamam oy veremem" diye, Bende "Alışırsınız, alışırsınız" diyorum. Herhalde Hakan Tütüncü en sorunsuz seçim çalışmasını bu dönem yapacak gibi görünüyor.
BUKET DAĞLI
Ardından Buket Dağlı diye bir hanımefendi var. Bu hanımefendiyle ilgili CHP'de bir kadın olarak siyaset yapma talihsizliğine erişmiş birisi olarak gördüm. Kadının başkan olma gibi bir derdi filan yoktu. CHP'den kadın aday gösterilmemesine çok hayıflanmış, bir grup CHP'Li kadınla birlikte İl Binasının önünde sessiz bir tepki gösterdiler. O kadar sessizdiler ki, onları sadece basın mensupları duyabildi. Verdikleri tepkinin karşılığında kendi partilileri tarafından hainlikle, nankörlükle suçlanacaklarını en hafifi ise parti disiplinine verileceklerini çok iyi biliyorlardı.
CHP'deki ERK'leri partinin BEYAZ ERKEK'lerinden oluşan yönetim tabakasını kızdırmamak için, basına açıklamaları ürkek ve "Biz kadın aday gösterilsin istiyoruz. Kimse için burada değiliz, birisi adına değil tüm kadınlar adına protesto ediyoruz" diyordu.
Beklenen oldu ve CHP'nin BEYAZ ERKEK'lerinden oluşan yönetim kadrosunun şimşeklerini üzerine çekti. Kadına Ahmet Kaya'nın "Adı Bahtiyar" şarkısındaki "Mavi gökyüzünü ona dar etmişler" Kadın sonunda gönül verdiği partisinden apar-topar çıkarak DSP'den Konyaaltı Belediye Başkan adayı oldu.
Biraz araştırdım Başkanlık hevesi bulunmayan Buket Dağlı'da bir seçim kampanyasını sürdürebilecek kadar parası yok. Üstelik DSP'de de böyle bir para yok. Demek ki ya bir kadın dayanışması içindeler, ya da Antalya CHP İl Yönetiminde olan BEYAZ ERKEK yöneticiler bu kadıncağıza mavi gökyüzünü dar ettikleri için kendi ayaklarına sıktılar. Çünkü Semih Esen'i Konyaaltı Belediye Başkan adayı olarak göstermek kadar siyasi öngörüsüzlük yoktur.
YUSUF MECEK VE MEHMET HABALI
Serik dersen tam bir muamma. AK Partili olan ve Dış İşleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile yakınlığı ile bilinen ve bazı iş ortaklıkları olduğu iddia edilen Yusuf Mecek Millet ittifakı ile İYİ Partinin adayı olarak karşımıza çıktı.
Ya Mehmet Habalı? Yıllarca MHP'Den Serik Belediye Başkan adaylığı yapan Mehmet Habalı'ya ne demeli? DSP'den adaylığını açıklamış. Mehmet Habalı DSP Adayı olarak pazarlarda seçim çalışması yapıyor. "Parti önemli değil, çalışması ve Serik halkının teveccühü önemlidir" diye ciddi ciddi videosunu izliyorum kadının birisi bağırıyor, "Sivrisineği çürüttü, çamuru kuruttu, evlerimiz sobalı, başkan Mehmet Habalıııııı" diye. İstemsiz bir şekilde alıyor beni bir gülmek!
İSA YILDIRIM CHP'DE
Aksu'da partiler arasında hızlı geçişleriyle bilinen, bu güne kadar geçmediği parti kalmayan İmam Hatip mezunu, müezzinlik yapan İsa Yıldırım CHP'den aday. Herkes onu Milliyetçi söylemleri ile tanır. Ne zaman CHP'li oldu anlayamadım. Kaçırmışım demek. Hayırlı olsun.
Bunların devamının geleceğinden eminim. AK Partinin adayları bir açıklansın, ondan sonra el altından partilerden dirsek teması olanlar gün yüzüne çıkacaklar. Özellikle Döşemealtı ve Muratpaşa'da bekliyorum ben.
Her neyse son günlerde siyasette yaşananları gördükçe içimden "Antalya'daki Güneş Otel nerde?" diye kendi kendime sorup duruyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.