Milletvekilliği performans değerlendirmesinde MHP'li Abdurrahman Başkan ve HDP'li Kemal Bülbül'ü unutmuşum.
Haklarını helal etsinler. Bunu telafi etmek isterim.
Tokat'lı olan ve bu nedenle ilk döneminde Tokat Milletvekilliği yapan Abdurrahman Başkan'ı Antalya'dan aday yapıldığı zamanlarda her ne kadar "İthal vekil" olarak eleştirsem de, Başkan'ın Antalya için gösterdiği performansı gördük. Hele Antalya doğumlu ve öz evladı olan Antalya'lı vekillerin kıllarını kıpırdatmadıkları yerde performansı karşısında Abdurrahman Başkan için iyi ki Antalya'dan seçilmiş dedirttiler bize ya, onlara da helal olsun.
Abdurrahman Başkan'ın TBMM'deki konuşmaları ve verdiği soru önergelerine bakınca içeriğinin dolu olduğunu görüyoruz.
Bakın ne konularda konuşmuş ve araştırma önergesi vermiş "Öncelikle Yaşlı bakım hizmetlerinin finansal planlamasının sağlanması ve Türkiye'ye uygun bakım modellerinin geliştirilmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasını istemiş. Antalya'da turizm sektöründe yaşanan sorunların incelenerek bu sorunlara karşı alınacak önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasını istemiş. Antalyalı üreticilerin karşılaştığı sorunların tespit edilerek bu sorunlara yönelik çözüm yollarının belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi vermiş. 19 ayrı kürsü konuşması yapmış.
Bu arada Abdurrahman Başkan vekili de bir defa canlı olarak gördüm.
HDP Milletvekili Kemal Bülbül
Aslen Malatya'lı olan Kemal Bülbül'de Antalyamızın ithal vekili. Kendisi Antalya'nın vekili olduğunu unutmuş ki, ben nasıl unutmayayım. Antalya ile ilgili tek bir çalışmasına rastlayamadım. Varsa göndersinler, bende yayınlayayım.
Kürsüde sayamayacağım kadar çok konuşması var ama Antalya ile ilgili hiç bir şey yok.
------------------------
MİLLİ EĞİTİM
Uzun zamandır Milli Eğitim yazısı yazmamıştık. Haydi bu gün size kısa bir Milli Eğitim yazısı gelsin.
Bana gelen bilgilere göre Milli Eğitim İl Müdürlüğünde bir otorite boşluğundan bahsediliyor. Sayın Hüseyin Er beyefendiden beklenti yüksekti. Alanya'daki gibi hafif sert ve birazda tavizsiz çalışma tarzı bekleyenler, bu konuda biraz şaşkın. Karşılarında kavgasız ve itidal ile yönetim çalışmaları karşısında yaşadıkları hayal kırıklığını belki otorite boşluğu olarak değerlendiriyor olabilirler.
Bu arada Eğitim-Bir-Sen sahada kan kaybetmeye devam ediyor. Türk-Eğitim-Sen'li Atilla Salar, Milli Eğitim Müdürlüğüne geri dönüp, galiba 6 farkla personel temsilciliğine kaldığı yerden devam etmeye başladı. (Bu arkadaş bağlı bulunduğu sendikaya o kadar öğretmen kazandırmış ki, sonunda onu engelleyebilmek için Cumhurbaşkanına hakaret etti diye Antalya'dan göndermişler. Şimdi hem geri geldi, hem Milli Eğitim'de Eğitim-Bir-Sen'in elinden temsilciliği aldı. )
Kaş İlçe Milli Eğitim'de eğitim-Bir-Sen temsil yetkisini çoğunluk olarak Türk eğitim-Sen'e kaptırdı. Orada Miraç Akbulut ismi var artık.
Diğer ilçelerde de durum aşağı-yukarı denklenmiş durumda. Mesela Manavgat'ta Eğitim-Bir-Sen ile Türk- Eğitim-Sen arasında fark 72'ye kadar düşmüş.
Eğitim-Bir-Sen'in kendi içindeki saygın insanlar söylüyor bunları. "Sahada Eğitim-Bir-Sen'dekiler birisi başkanlığım devam etsin, diğerleri profesyonelliğim devam etsin, bir başkası ben Ar-ge'de kalayım da ne olursa olsun diyerek iyice işleri saldılar. Sendikacılığı unuttular. Bizimkilerden umudunu kesen öğretmenler diğer sendikaya geçiyor. Bazıları onların gönlünü almak ve yeniden kazanmak yerine (Büyük sıkıntı çekeceksiniz) diyerek aba altından sopa gösteriyorlar" dediler.
Bunu ben değil, kendi içinizdeki insanlar söylüyor sayın Eğitim-Bir-Sen'ciler
----------------------------
NOT: Ak Parti'li Tuba Vural Çokal'la ilgili performans değerlendirmesine biraz olumsuz yazmıştım. Sevenleri fazlaca yorum gönderdiler. Birazda beni başka bir kadın vekilin yönlendirdiğini iddia ettiler. Her kimse artık o vekil! Anladığım kadarıyla hala benim tarzımı öğrenememişler. Ama olsun.
Şimdi olumlu şeyler yazayım kendisine.
EN İyi vekil Tuba Vural Çokal'dır. En çok o çalışır, en fazla sahada odur. Antalya için canını, dişine takar, ailesini bir kenara bırakır gecesi-gündüzü Antalya ve Manavgat aşkıyla didinir durur. En iyi o bilir. En güzel o konuşur, en güzel o giyinir, en iyi o yemek yer, en iyi ayakkabı ondadır, en iyi o düşünür, en iyi o güler. En fazla bakanlar ile o görüşür. Ak Parti içinde en fazla Tuba Vural Çokal sevilir, en fazla ona güvenilir, Cumhurbaşkanımıza en yakın Tuba Vural Çokal'dır. En iyi şarkıyı Tuba Vural Çokal söyler, en iyi kitabı o okur, isterse en iyi kitabı bile o yazar. En güzel şiiri o okur. En hatırşinaz o'dur. En iyi anne o'dur, en iyi eş, en iyi evlat yine Tuba Vural Çokal'dır. En iyi o araba kullanır, hatta kepçe bile kullanabilir. En milliyetçi Tuba Vural Çokal'dır. En iyi balonu o şişirir, en güzel fırfırı o üfler. Pazarda en iyi domatesi o seçer. En iyi imam-bayıldı yemeğini o yapar. Sarı en güzel ona yakışır, mavi de, yeşil de yakışır. Hele o beyaz var ya, işte en güzel o yakışır.
Oldu mu? Mutlu musunuz?
Vekile olan sevginize saygı duyuyorum. Onu destekleyen yorumlarınıza da saygı duyuyorum. Ama hakkında olumsuz yazan bir gazeteciye karşı iş suçlamaya ve itham etmeye gelince iş değişir. Benim fikirlerimi, beni ikna edecek doneler önüme koyarak değiştirebilirsiniz. Hakaret ederek, beni birilerinin adamı diye yaftalayarak zorla değiştiremezsiniz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.