Mersinden Kadın Kooperatifi Başkanı Meral Seçer, bir STK'da düzenlenen Kadın Kooperatifleri Buluşması'na katıldı. Seçer, "Bu tür toplantılar hem bizi bir araya getiriyor hem de yeni fikirler edinmemizi, güçlenmemizi sağlıyor. Hepinizin gerçekten çok güzel şeyler yapacağınıza inanıyorum. Birlikte üretip, birlikte çoğalacağız" dedi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Mersin Kadın Girişimciler Kurulu tarafından düzenlenen Kadın Kooperatifleri Buluşması'nda kooperatiflerin sorunları ve çözüm yolları masaya yatırıldı. Mersin'deki kadın kooperatiflerinin yer aldığı buluşmaya Mersinden Kadın Kooperatifi Başkanı Meral Seçer de katıldı. Buluşmada Seçer'in yanı sıra Mersin İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Arif Abalı, Mersin Ticaret İl Müdürlüğü Kooperatifçilik Servis Şefi Mehmet Emin Şafak ve kooperatif temsilcileri de katıldı. Buluşmada, her kooperatifin tanıtım videoları gösterildi. Buluşmada, kadın kooperatifleri temsilcileri çalışmalarını anlatarak karşılaştıkları sorunları dile getirdiler.
"Bu tür toplantılar güçlenmemizi sağlıyor"
Mersinden Kadın Kooperatifi Başkanı Meral Seçer, emeği geçenlere teşekkür ederek, "Bu tür toplantılar hem bizi bir araya getiriyor hem de yeni fikirler edinmemizi, güçlenmemizi sağlıyor. Ben bir gönüllüyüm. Mersin Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi'nin gönüllülük biriminde gönüllü olarak 13 ilçeyi dolaştık. Buradaki kadınlarımız neler yapıyor, ne üretiyorlar, yaşantıları nasıl geçiyor, sosyal hayatlarından memnunlar mı diye baktığımızda, kadınlarımızın ürettiklerini satmak istediklerini ve bunun için bir araya gelmek istediklerini tespit ettik ve kooperatif kurmaya karar verdik" diye konuştu.
"Kooperatiflerin sürdürülebilir olması için daha kurumsal olması gerekiyor"
Panelde kooperatiflerin sorunları ve bunların çözümü üzerinde konuştuklarını dile getiren Seçer, "2018'den itibaren kadın kooperatiflerinin kuruluş sayısında çokça artış oldu. Türkiye'de kooperatifler hızlı artış gösterip ve düşüşe geçmiş durumda. 2020 yılından sonra kadın kooperatiflerinde kapanma noktasının bayağı dik bir ivme ile olduğunu gördüm. İşte buradaki en önemli nokta şu, tüm konuşmalarda tekrar kendimce ve bu inandığım bir konuydu; kooperatifleri kurmak çok kolay, bu kooperatiflerin sürdürülebilir olmasını sağlamak ise o kadar kolay bir konu değil. Kooperatiflerin sürdürülebilir olması için daha kurumsal olması gerekiyor. Çok sayıda kooperatif kurulmasını çok marifet olarak görmüyorum. Çünkü bu kooperatiflerin sürdürülebilir olması için onların kurumsallaşmasında yapılması gereken; çünkü Atatürk'ün 1936 yılında kurmuş olduğu kooperatif mantığı, o ruh devam ediyor ama teknoloji değişti, çağımız değişti. Sosyal medyasından bunun diğer tüm kurumsallaşma çalışmasına kadar bir profesyonellik gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Kadın kooperatiflerinin bir umutla ve birliktelikle bir araya geldiklerinin vurgusunu yapan Seçer, "Çünkü onlar sosyalleşmek istiyorlar, ama en önemlisi de kendi ekonomilerine bir katkı sağlamak, bir ek gelir elde etmek istiyorlar. Bunu yapabilmek için tabi bir araya gelip, sonrasında neler olabileceğini de pek tahmin edemiyorlar, benim izlenimim. Bu hem bizim kooperatifin deneyimlerinde hem de görüştüğümüz kooperatiflerle, fuarlarla, bu tür toplantılarda kadınlarımızın kendilerini ilerletecek, bu kurumsallaşma konusuna çok ihtiyaçları olduğunu görüyorum. Bu konuda yapılacak desteklerin de kooperatiflerin sürdürülebilir olabilmesi için çok önemli olduğuna kesin inanıyorum" dedi.
"Kooperatif mantığı o kadar güzel bir şey ki"
Kooperatiflerin kurulmasında kurumsallaşma olmamasının bir dezavantaj olduğundan da söz eden Seçer, "Biz bunu kendi kooperatifimizde gördük ve kurumsallaşma üzerine çalışmalarımızı başlattık. Burada kooperatif ortaklarının öngörüleri çok önemli ama bu öngörüyü her zaman bulamayabilirler. Bunun için profesyonel destek denilen; bunun bir sosyal medyacısı, satış ve pazarlamacısı, maaşlı personeli de olması gerekebiliyor. Tabi ki bunu sigortasıyla birlikte kooperatiflerin karşılamasının imkanı yok. Dolayısıyla devletten gelecek desteklerin bu yönde de verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Kooperatif mantığı o kadar güzel bir şey ki, kooperatifleşmede insanlar bir araya geliyorlar, fikirlerini birleştiriyorlar, emeklerini, sermayelerini birleştiriyorlar. Yani burada hem amatör ruhlar oluyor, profesyonellikleri oluyor hem de en önemlisi gönüllülükleri oluyor. Buralar sadece ticari faaliyet yapılan bir yer değil, bir sosyalleşmenin olduğu, ayriyeten gönüllülükle götürülmesi gereken yerler" şeklinde konuştu.
Kurumlar Vergisi'nin kooperatifler için ciddi bir yük olduğunun da altını çizen Seçer, "Bunun düzenlenmesi lazım. Aslında bu tür talepleri bir arkadaşınız da söylemişti, hepsi iletildi. Bunlar artık bizden çıktı. Biz sorunlarımızı ilettik. Çözüm ne oldu? Çok az şeylerde değişiklik oldu. Bu durumda kendimiz ne yapmalıyız diye düşünmemiz gerekiyor. Mesela üretimde kadınlarımız üretiyor, hepsi de birbirinden güzel ürünler üretiyor ama bu ürünlerini nerede satıyorlar? Kendi küçük yerlerinde satıyorlar, pazarda satıyorlar, Büyükşehir Kadın Üretici Pazarları kuruyor, Mezitli'de Kadın Üretici Pazarı var, işte bunlar değişik yerlerde kuruluyor, ancak bir kooperatifin ilerleyebilmesi için bunların sadece pazarda satılması yeterli değil. Bunun için kadınların üretim atölyeleri gerekiyor, çok çok ihtiyaçları oluyor. Aslında kooperatifler kurulmadan önce bu kooperatifler nasıl işleyecek diye düşünüp, altyapılarını kurduktan sonra kooperatiflerin kurulmasına destek verilmesi gerekiyor" diye konuştu.
"Birlikte üretip, birlikte çoğalacağız"
Mersinden Kadın Kooperatifi olarak bazı projelere paydaş olduklarını da anlatan Seçer, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mesela kurutma tesisinde ürettiğimiz ürünleri biz özel bir alışveriş merkezine verdik. Bu kurutma tesisi Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Göç Örgütü'nün birlikte bir projesiydi. Biz de kooperatif olarak paydaştık. Biz buranın koşullarını kooperatifin ve büyükşehrin büyük desteği ile düzenledik. Şu anda bizim ürünler o alışveriş merkezinde satılıyor. Normalde o veya diğer zincir marketler bu kadar stokla sizin ürünlerinizi almaz. Çünkü sattığı ürünün stoklu olması gerekiyor. Üretim koşullarının uygun olması başta şart oluyor. Bizim ürünlerimizi aldı. Neden aldı? Sosyal sorumluluk projesi dağarcığında aldı. Koşulu, istediği üretim koşullarına uygun olması gerekiyordu. Çünkü bu ürünler gıda ürünü ve satışa sunuluyor. Bundan dolayı sadece yerel veya kamu kurum kuruluşları değil, diğer firmalar, diğer zincir marketleri ile görüşme yaparak bu tür sosyal sorumluluk projelerine dahil olabilecek üretimlerin de bizlerin yolunu açacağını düşünüyorum ve kesinlikle inanıyorum. O size bir can suyu oluyor ve sizin gelişmenize çok faydası oluyor. 3 yıllık kooperatifçilik sürecinde bu döngülerin bizi geliştirdiğini ve bize başka ufuklar açtığını gördüm. Hep sorun sorun olarak konuşmayalım, hepinizin gerçekten çok güzel şeyler yapacağınıza inanıyorum. Çünkü inançla ve gönüllülükle çalışıyorsunuz. Her konuda hepimiz birlikte hareket etmeye hazırız. Bizim kooperatifin bir sloganı var, "birlikte üretip, birlikte çoğalacağız" diyorum." dedi.
Buluşmada diğer kadın kooperatif temsilcileri de söz alarak, sıkıntıları ve önerilerini dile getirdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.