1
  • BIST 9549.89
  • Altın 3005.985
  • Dolar 34.5383
  • Euro 35.9979
  • Antalya 16 °C

MİLLETVEKİLİ PERFORMANS DEĞERLENDİRMESİ 1

Teslime Tosun


Antalya'da eskiden belediye başkanı, milletvekili gibi siyasetçilerin karneleri düzenlenir, hatta bunu izlemek için gruplar filan vardı. Arada bir çıkarlar siyasetçilerin performanslarını verdikleri sözleri tutma oranını filan değerlendirirlerdi.

Uzun süredir böyle bir değerlendirmeye rastlayamayınca kendim yapayım bari dedim. 

Bunu şöyle yapacağım, fermuar sistemi gibi bir iktidar, bir de muhalefetten milletvekili performansı değerlendirmek istedim. 

Bu yazımı kendilerine sorarak yapmıyorum. Antalya'da yaşayan ortalama bir vatandaşın gözlemi  olarak yazacağım. 

 

 

Bu gün yazımızın ilk konuğu Ak Parti Milletvekili: MUSTAFA KÖSE 

Hiç lafı dolaştırmaya gerek yok. Tecrübesi, teşkilatçılığı, çalışma prensibi, davaya ve Cumhurbaşkanına bağlılığı  ile artık marka haline gelmiş bir Mustafa Köse var karşımızda. Köse, bir dakika bile boş durmadan Antalya ile Ankara arasındaki en önemli köprü görevlerinden birisini yerine getiriyor. 

Yetmiyor, parti çalışmaları nedeniyle Türkiye'nin dört bir yanında görüyoruz onu. Bir yandan Antalya'nın elektriğinden, suyuna, havasından, sağlığına kadar her sorunu çözmeye odaklı yaşıyor. Bir yandan İç Anadolu Koordinatörü Başkanı olarak bir gün Malatya'da, bir gün başka bir ilde çalışıyor. 

Mustafa Köse'nin ismi köydeki Mehmet amcanın buğdayına dadanan süne zararlısına karşı yardım için başvurduğu ve bunun karşılığını alabildiği neredeyse tek isim olarak karşımıza çıkıyor.  

Partililerin çekinmeden kapısını çaldığı birisi. Bir anı bile boş geçmeden çabalayıp duruyor. Bu nedenle parti tabanında Köse'nin ismin duyanların yüzünde gülümseme beliriyor. 

Olayda zaten bu değil mi? 

Antalya için, Antalya'lılar için yaptığı çalışmalar, bakanların kapısından ayrılmadan bitirdiği işler nedeniyle belki de bu kentin kahramanı. 

Ama sessiz kahramanı. 


ZAYIF YÖNÜ : Mustafa Köse'nin en zayıf yönü özellikle bürokraside isminin kullanılmasının önüne geçemedi. İsminin gölgesinde yaşayıp millete eziyet eden, çalışanları tehdit boyutuna varan mini bürokratçıklar ile etkin bir mücadele veremedi.  Zaman zaman uyarılarda bulunduğu biliniyor ama belki isminin kimler tarafından kullanıldığının bilgisi olmadığından olabilir. Ancak bir-iki hamlesi ile bunun önüne geçebilirdi. İsmini kullanan bürokratçıklardan bir-kaç tanesine ibreti-alem için ortalıkta rezil etseydi, bir başkası bunu yapmaya cesaret edemezdi diye düşünüyorum.  

------------
İkinci konuğumuz Sayın CAVİT ARI 

Zaten soy ismine uygun arı gibi çalışıyor. Milletvekili seçildiği günden bu yana "Artık vekil seçildim; oooh şöyle gel keyfim gel" asla demedi. 

Antalya'yı yağmalayacak ganimet gibi görenlerin muhalefet partisi içinde karşısında bulduğu neredeyse tek isim olarak her gün kamuoyunun önüne çıktı. Kimi zaman bir taş ocağının açılmasını önleyebilmek için,  kimi zaman Antalya'nın denizini, kıyısını, köşesini kirletenlerin karşısına dikildi. 

Cavit Arı, iktidara sesini duyuramayanların meclisteki sesi oldu. Yeri geldi mobbingeden illallah diyen bir memurun sözcülüğünü yaptı, yeri geldi işçilerin hakları için çalıştı. Bazen önerge vererek yaptı bu işi, bazen kürsüden bağırarak yaptı. 

Ama yaptı arkadaşlar. 

Parti içindeki kısır çekişmelerden uzak durmaya çalışarak, kendi yolunda, doğru bildiği yönde ilerliyor. "Ben milletvekiliyim. Yerel siyaset yapmıyorum"  demeden ilçelerdeki sorunlara bile dalıyor. Ama öyle, ama böyle mutlaka müdahil olarak, yanlış bir şey varsa düzeltmek adına muhalefet yapıyor. 

Zaten muhalefet olmak da bu değil midir? Yanlışa "Dur" diyebilmek, kendi çözümünü ortaya koymak. 

Cavit Arı muhalefet parti milletvekili olarak işte bunu yapıyor. 

Hem de çok iyi yapıyor. 

ZAYIF YÖNÜ: Bazen muhalefet yapacağım derken,  bu gün için önemli olmayan, ama gelecekte hayati önem taşıyan bazı projelere kuş bakışı bakamıyor. Belki görüyor ama sadece muhalefet yapmak için o bölümlerine hiç değinmiyor. (Örnek: Korkuteli pazar yeri olayı)  Parti içinde hem Ankara'da, hem Antalya'da istediği ağırlığı koyamadı veya koymamayı tercih etti. Antalya'da parti savrulurken, uzaktan izlemeyi tercih etti. Biraz daha parti içinde denge unsuru olması gerektiğine inanıyorum. 


NOT: Yarınki yazı konumuz, Ak Partili Atay Uslu ve CHP'li Rafet Zeybek olacak. 

Bu yazı toplam 2408 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 4
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları
    Tüm Hakları Saklıdır © 2018 Antalya Haberal | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.