Antalya Haberal

10 NİSAN HAFTASONU EĞLENCESI

10 Nisan 2021 Cumartesi 10:29

 

 

Bu gün 10 Nisan ve polis bayramı. .

16 yaşlarında polis-adliye muhabirliği yapmaya başladım ve bir nevi polis arasında büyümüş oldum. Bu nedenle benim en kıymetlilerimdendir polisler. Başta Antalya Emniyet Müdürü Mehmet Murat Ulucan olmak üzere görevde olan ve olmayan tüm polis kardeşlerimizin bayramını kutluyorum.

 

Benim polis anılarımın arasında çok eğlenceli şeyler de vardır. Bu gün hafta sonu ve eğlenceli bölüm başlasın.

 

Hastane acil servislerinde 'Hastane polisi' diye bir bölüm vardır. Bu bölümde görevli polisler hastaneye gelen adli vakalara ilk müdahale eden kişidir. Trafik kazasıysa önce yaralının kimliğini, kazanın nerde olduğunu filan kayıtlara geçmek için tespite çalışır. Hastane polisi çok önemlidir, bazen silahla yaralanan kişi son nefesinde katilinin ismini bile söyleyiverir.

 

Her neyse Antalya Devlet Hastanesinde bir polis abimiz var ama yıllar içinde dişleri dökülmüş. En büyük fobisi dişçiler. Bu nedenle bazı dişleri kendiliğinden düşerken, bazılarını kendisi sökmüş birisidir. Yemek yerken, utanır ve kimseye gözükmeden yemeye çalışırdı.

 

Bir gün "Dişleri niye yaptırmıyorsun abi" dedim. "Dişçi korkum var benim" dedi. "Abi sökülecek diş kalmamış ki ağzında. Bir tane bile yok. Hangi dişinin çekilmesinden korkacaksın ki, takma damak yaptırman lazım senin" dedim.

Sağ kolu dirseğinden masaya dayanmış, sigara içiyordu. Birden toparlandı. Sigara tutan eli gevşedi ve sanki müthiş bir şey keşfetmiş gibi birden "Doğru ya lan, benim ağzımda diş yok" dedi.

Başhekime söyledik, hemen randevu aldık. Muayene, kalıp alınması, yaptırılması filan baya uzun sürdü. İlk gelen damak çatlak çıktı, ikincisi ağzına oturmadı derken aradan tam bir yıl geçti ve sonunda bir gün ağzında yeni dişleri ile polis abimizle karşılaştık. Nasıl mutlu mutlu gülümsüyor görmeniz lazım.

 

"Abi hatıra olsun, bir fotoğrafını çekeyim. Sırıt bakayım" dedim. Yıllar sonra kavuştuğu yeni dişleriyle kocaman gülümseyerek bir poz verdi bana. Filmi akşama yıkatıp, ertesi gün fotoğrafı bastırıp getirdim.

 

Bir baktım bizimkinin ağzında diş yine yok. Yüzünden düşen bin parça. "Hayrola, ne oldu dişlere?" dedim. "Hiç sorma" dedi. "Sormuş oldum artık" dedim. "Akşam" dedi. "Eve hırsız girmiş. Kızımın nişanda takılan altınlarını, benim silahımı almış p. . . . k, birde komodinin üzerindeki bardağın içinde duran yeni dişlerimi çalmış ş. . . .fsiz" dedi.

 

Ben tutamadığım kahkahamı patlattım. Resmen gülme krizine girmiştim. O ise "Gülüyorsun ama bu takma dişleri İstanbul'a götürüp satıyorlarmış" filan diyor. Neyse baktım bunun morali yerlerde. "Üzülme yeniden yaptırırız" filan dedim. Biraz şebeklik yaptım, az biraz eğlendirdim. Morali yerine geldi.

 

Ama elimde müthiş bir haber vardı. El mecbur, yazdım.

Ertesi gün haber çıkmıştı. "Hırsızlar, polisin ağzındaki dişi çaldılar" diye. Gazetede haberi gören emniyet müdürü ise köpürmüş. "Ağzındaki dişe sahip çıkamayan adamdan polis mi olur" diye bunu almış, doğru Akseki'ye trafik polisi olarak göndermişler.

Fıldır, fıldır beni arıyor. Bulsa vuracak ama silahı da hırsızlar çaldığı için yırtmıştım.

Neyse, aradan bir hafta geçti. Ben doğru emniyet müdürünün yanına gittim. Müdüre yalvar-yakar "Ne olur geri getirin. Ailesi perişan oldu" dedik. Neyse, 10 tane olumsuz haber yapmama karşılığında, polis arkadaşımızı yeniden görev yerine döndürebilmiştim. Ama bizimki göreve geri dönünce, bu sefer beni polis odasına sokmuyor, bilgi vermiyor, benimle konuşmuyor, gördüğü yerde kafasını çeviriyor. Baya bir sürdürdü bu tavrını.

Sonunda bir gün yine acilin karşısında hastane kantinin önünde oturuyorum. Bu karşıdan geldi, geldi ve tam burnumun dibine sokulup, birden bire ağzını kocaman açarak yeni taktırdığı 32 dişini birden gösterdi. Sarıldık, barıştık.

"Fotoğrafını çekeyim, yeni dişlerine kavuştu diye haber yapayım" dedim. Aniden elini beline atarak, "Makinayı yüzüme tutarsan vururum seni" dedi. Gözlerindeki kararlılığı görünce tırstım, çekemedim.

İsmini özellikle yazmadım, hayattaysan, sevgili abim polis bayramın kutlu olsun.

 

 

Facebook'la Yorumla
Yorum Yap
Adınız Yorumunuz
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarın Diğer Yazıları

22 Kasım 2024 Cuma 11:46

ZAMAN YOK

21 Kasım 2024 Perşembe 10:47

MADARA OLDU

19 Kasım 2024 Salı 09:51

GEÇMİŞ OLSUN BAŞKAN

18 Kasım 2024 Pazartesi 09:28

POTPORİ

15 Kasım 2024 Cuma 11:50

Bİ ŞEY DENİYORLAR GALİBA

13 Kasım 2024 Çarşamba 11:28

EKMEĞİMİ TAŞTAN ÇIKARTACAĞIM

1