ADAM SALLADI
11 Şubat 2021 Perşembe 08:52
ADAM SALLADI
Dün akşam saatleri ve misafirlerimizle çay içiyoruz. CHP'li ve siyasetle haşır-neşir bir kardeşim aradı, "Ali Buldu'yu okudun mu?" dedi.
Rehavet içinde oturduğum koltuktan haber atladım diye zıpladım. Elimdeki çay bardağını sıkı tutuyorum ama içindeki çay havaya doğru sıçrayıp, yağmur gibi üzerime döküldü. Cevabını duymaktan korktuğum için iyice incelen ve haber atlamanın getirdiği eziklik ile içime kaçan sesimle "Ne yazmış?" diyebildim. "Nusret Bayar'ın istifasını yazmış" dedi.
Daha ona "Görüşürüz" bile demeden telefonu kapatıp ne yazmış diye baktım. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Antalya İl Başkanı Nusret Bayar'ın istifasını istedi. Bayar an itibarıyla yönetim kurulunu toplayıp durum değerlendirmesi yapıyor" demiş. İkinci twitinde ise yaklaşık 1.5 saat sonra ikinci paylaşımında Bayar'ın istifa isteme gerekçelerini sıralamış. "Böcek'in hastane sürecinin yönetilememesi, kongrede muhalif Korkuteli ilçe yönetiminin haksız görevden alınması, Kepez için sahte belge üretilmesi, Semih Esen ve Mustafa Köleoğlu'nun kamuoyunda tartışılmasına sessiz kalınması" diye sıralamış.
Telefonla Nusret Bayar'a ulaştım. Bayar, istifasının istenme olayını yalanlayarak "Yok öyle bir şey. Görevimin başındayım. Dün yapmamız gereken yönetim kurulu toplantımızı bu gün yapıyoruz. Dün benim bir yakınım öldü ve cenazeye katılmak için Demre'ye gitmek zorundaydım. Bu nedenle yönetim kurulu toplantımızı iptal etmiştik. Olay bundan ibaret. Zaten adı anılan gazeteci daha önce de benim görevden alındığımı yazmıştı hatırlıyorsanız. Aynı şeyleri yazıyor, aynı oyunu tekrar oynuyor. Sadece siz değil, yönetim kurulu toplantımızın ortasında yüzlerce kişi arıyor ve telefonlara bakmaya çalışıyorum. Herkese aynı şeyleri söylemeye çalışıyorum" dedi.
Ardından ben de dahil, kelli-felli ne kadar siyasetle uğraşan gazeteci ağabeylerimiz, meslektaşlarımız varsa sosyal medyadan yazılar döktürdüler. Kimisi Ankara Genel merkezi aradığını, genel başkan yardımcısıyla görüştüğünü, kimisi milletvekilleri ile görüştüğünü böyle bir şeyin olmadığını yazdılar. Kimisi kendince edindiği bilgiler ışığında istifası istendiğini, ancak Nusret Bayar'ın direndiğini ama genel merkezin il başkanını görevden alacağını yazdılar. Kimisi il başkanını görevden aldırma girişiminin ardında ABB Başkanı Muhittin Böcek'in intikam için yaptığını, Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen'in oyunu kurup, kendisinin izlediğini filan yazdılar.
Milletvekilleri ile telefon diyaloğuna girenler, edindikleri bilgileri paylaştılar. İlçe Başkanları yerlerinde duramadı. "İl Başkanından sonra sıra bize mi gelecek?" diye gece boyunca temaslarda bulundular.
Partililer yine sosyal medyadan "Seçimle gelen seçimle gider. Parti tabanını yok sayanlar, bunun hesabını sorar" diye paylaşımlar yaptılar.
Kimi partililer "Evet doğruymuş. Genel Başkan aracıya telefon açtırarak istifasını istemiş ama Bayar direniyor. Yakında görevden alınacak. Böyle yönetim tarzı zaten olmazdı. Partiye hakim olamadığı gibi, birilerinin il başkanı gibi davranmasının sonucu budur" dediler.
Kimi partililer "Bu işin ardından Ahmet Kumbul var. Nusret Bayar görevden alınacak, yerine Ahmet Kumbul Kayyum atanacak. Seçimle kazanamadığı il başkanlığını kayyum olarak geri dönmek istiyor" dedi.
Sonunda İl Başkanı Nusret Bayar ve yönetim kurulu il binasının önünden fotoğraf çektirip "Görevimizin başındayız" diye paylaşım yapmak zorunda kaldılar.
Velhasıl arkadaşlar gecenin ilerleyen saatlerinde ağzımdan "Adam salladı" cümlesi döküldü.
Ali Buldu 140 karakterden oluşan sosyal medya yazısı ile yine Antalya'yı ve Ankara'yı salladı. Yılların gazetecisi Ali Buldu iyi bir haber kaynağına sahip olmasa ve emin olmaz ise o paylaşımı yapmazdı diye düşünüyorum.
CHP'deki İl Başkanıyla ilgili olarak "İstifası istendi, direndi, görevden alınacak" düğümü önümüzdeki günlerde çözülecek. Bekleyip göreceğiz.