ADLIHAN DERE'DEN REKLAM ARASI
23 Ocak 2020 Perşembe 23:40
REKLAM ARASI
Antalya adliyesinde yaklaşık 7 yıldır süren bir dava 10 Ocak günü sona erdi. O dava sona erip, karar onaylandığında ise aslında Antalya esnafının, siyasetinin, ekonomisinin tam ortasında yer alan AESOB Başkanı Adlıhan Dere yeni bir perde açılmış oldu.
Antalya Yeni Esnaf ve Kefalet üyesi Arif Afşin'in şikayeti üzerine 2013 yılında 4 Sulh Ceza Mahkemesinde başlayan davadaki iddialara göre başta Emel Kıldıran, Derya Özgür ve Mutlu Bayır olmak üzere toplamda 73 kişiye usulsüz kredi verdikleri, yapılan ödemeleri kooperatifin hesabına geçirmeyerek gayrimenkul aldıkları, kişileri çapraz kefalet yaparak bir çok esnafı icra takibine düşürdükleri, esnaf olmayan kişileri esnaf gibi göstererek üzerlerine kredi çektikleri iddiasıyla başlayan davaya kooperatifin yöneticileri Adlıhan Dere, Şahin Aba, Atilla Koçar, Eyüp Sabri Kıldıran, Salih Sarıgül, Ali Turhan ve Atilla İzmirli gibi isimlerde katıldı. Sulh ceza mahkemeleri kapatılınca dava 22. Asliye Ceza mahkemesine geçti. Süreç içinde aynı olayla ilgili olarak 1.Ağır Ceza mahkemesinde de bir dava görüldüğü tespit edilip, suçun nevi değiştiği için 22.Asliye Ceza Mahkemesi dosyayı 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen diğer dava ile birleştirilmesine karar verdi. Ve bu tarihi dosya 1. Ağır Ceza Mahkemesine geldi.
Davaya Arif Afşin'in yanı sıra Maliye Hazinesi ve Antalya Yeni Esnaf ve Kredi Kefalet Kooperatifi de müşteki olarak sanıklardan şikayetçi olarak katıldı.
Dava devam ederken sanıklardan Mutlu Bayır 2016 yılında tutuklandı ve yaklaşık iki yıl tutuklu kaldı. 6 Eylül 2018 günü Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan son duruşma sonunda Mutlu Bayır, Derya Özgür ve Emel Kıldıran zimmet, görevi kötüye kullanmak gibi suçları birden fazla işledikleri için 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Sanıklardan Adlıhan Dere savunmasında "Ben 2012 tarihinde görevden ayrıldım. Benim görev yaptığım dönemde çekilen kredilerde herhangi bir usulsüzlük ve takibe düşme yoktur. Dava konusu olan krediler ben görevden ayrıldıktan sonra gerçekleşen kredilerdir. Suçlamaları kabul etmiyorum. Suçun işlendiği tarihlerde ben görevde değildim. Beraatimi talep ederim. Mahkumiyet kararı verilecekse de hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep ederim " dedi. Diğer kooperatif yöneticilerine ise görevi kötüye kullanma ve görevi ihmal suçlamalarından 6 ay ile 3 ay arasında değişen hapis cezaları verildi. Bunun yanı sıra TCK'nın 53/1 maddesi gereğince cezanın infazı sırasında yani 1 ay 15 günlük süre içinde kamu görevlerinden men cezası verildi.
İşte tam burada AESOB Başkanı Sayın Adlıhan Dere TCK 257/2 maddesi gereğince "Görevini ihmal" ettiği gerekçesiyle 3 ay hapis cezası verilenler arasında ismi yer aldı. Yargılanan diğer sanıklar gibi 53/1 maddesi gereğince bazı haklarının kullanması ve kamu görevlerinden men kararı verildi.
Bu karara tüm sanıklar Bölge Adliye Mahkemesine yani kısa adı BAM'a itiraz ettiler. BAM 3. Ceza Dairesi geçtiğimiz günlerde incelemesini tamamladı ve 10 Ocak günü verdiği kararla sanıkların talebini reddederek kararı onadı.
İşte BAM'ın verdiği kararın o bölümü:
"Sanıklar Emel Kıldıran, Adlıhan Dere, Eyüp Sabri Kıldıran, Celal Yıldırım ve Ali Turhan hakkında İhmal Suretiyle Görevi Kötüye Kullanma suçundan kurulan hükmün yapılan incelenmesinde; Sanıklar hakkında İhmal Suretiyle Görevi Kötüye Kullanma suçundan cezalandırılması istemiyle açılan dava sırasında duruşmaların kanuna uygun biçimde yürütüldüğü, soruşturma ve kovuşturma evrelerinde ileri sürülen iddia ve savunmalar ile ikame edilen delillerin denetimi sağlayacak biçimde ve eksiksiz olarak sergilenerek tespit edildiği, yargılama sonucunda dosyaya yansıyan tüm bilgi ve kanıtların gerekçeli kararda yöntemince tartışılarak ulaşılan vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı ve bu suretle kabul edilen eylemin kanunda öngörülen suç tipine uygun olarak nitelendirildiği ve cezanın kanunda düzenlenen kurallara uygun şekilde belirlenerek bireyselleştirildiği kanaatına ulaşılmış ve ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamış bulunmakla yapılan istinaf başvuru nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanıklar hakkında TCK'nun 53/5.maddesinin uygulanmadığı anlaşılmakla bu husus CMK'nun 280/1-(a) maddesi uyarınca düzeltilebilir nitelikte olduğundan, istinaf yoluna başvurulan kararın hüküm fıkrasına "TCK’nun 53/5 maddesi gereğince sanıkların üzerine atılı Görevi Kötüye Kullanma suçunu TCK'nın 53/1-(d) maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği anlaşıldığından, cezanın infazından sonra uygulanmak üzere takdiren 1 ay 15 gün süreyle bu hak ve yetkileri kullanmalarının YASAKLANMASINA," şeklinde ibarenin eklenmesine, diğer yönleri aynen bırakılmak suretiyle CMK'nun 280/1- (d) maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE"
Peki TCK 53-1-d maddesi neyi içeriyor?
TCK m.53 - (1) Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak;
d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan,
e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten,
Yoksun bırakılır."
diyor.
Yani bu karara göre AESOB Başkanı Adlıhan Dere aldığı 3 aylık hapis cezası nedeniyle infaz yasasına göre 1 ay 15 gün boyunca tüm kamu görevlerinden men edilmiş oldu.
Yani halihazırda AESOB Başkanlığının yanı sıra benim bildiğim Büfeciler Odası, Antalya Büyükşehir Belediyesi şirketi olan ALDAŞ'taki görevi, Türkiye Bakkallar ve Bayiler Federasyonu Yönetim Kurulu üyeliği, Akdeniz Belediyeler Birliğindeki danışmanlık görevi gibi bir çok kamu görevine zorunlu olarak 1 ay 15 günlük REKLAM ARASI vermek zorunda kalacak. Yani bu süreç içinde birliğin arabalarını, telefonunu kullanamayacak. Maaşlar alamayacak.
Tabi Başkan Dere, hukuki yolları sonuna kadar kullanarak, kararın uygulanmaması için elinden geleni yapacaktır.
Hakkında hayırlısı olsun