Son günlerde etrafımda dönen garip bir hava seziyorum.

Biz buna “Bir yerlerden bilgi akışı oldu” demeyelim de, “6. hislerim kuvvetlidir” diyelim.

Çevremde hissettiğim bu garip ve puslu havanın arasından ne çıkacak bilmiyorum. Birilerinin restorantlarda veya başka mekanlarda ismimin geçtiği konuşmalar yaptıklarını duyuyorum. Beni, benim silahımla vurmak için gazeteci arandığını duyuyorum. Bakalım bu ihaleyi Antalya piyasasından kim aldı?

Yakında öğreniriz!

Yek yeke kavgada, mertçe tartışmada veya top yekün saldırılara şerbetliyim. Bunların hiç birisinden korkmam. Allah ne verdiyse çıkarız meydana, kavgada yumruk sayılmaz hesabı amma lafla, amma fiziken yeriz dayağımızı otururuz. Bunların hiç birisi benim gözümü asla ve asla korkutamaz.

Ancak ben neden korkarım biliyor musunuz?

Kadını-erkeği fark etmiyor, ben arsız insandan korkarım.  Rezil olmaktan korkmayan, ar damarı çatlamış adamdan korkarım arkadaş.

Rahmetli annem hep bir hikaye anlatırdı. Arsızlığın ne kadar kötü olduğuna dair çok güzel bir hikayedir bu.

Ahaliyi canından bezdiren, toplumun huzurun kaçıran, millete illlah dedirten 3 kişiyi belirlemişler ve sözü dinlenen köyün ileri gelen çok şey görmüş geçirmiş birisine götürmüşler. Birisi herkesin kocasını ayartan bir kadın, diğeri hırsız sonuncusu ise arsız birisiymiş bunlar.

Vatandaşlar toplanmış “Ey ak sakallı bilge dede, biz bu üçünü bir türlü hizaya getirip, eğitemedik. Sen bize bir çare bul” demişler.

Bilge adam bu üç sorunlu insanı almış önüne. Köydeki kadınların kocalarını ayartan kadına demiş ki, “İsteğin adamla birlikte olabilirsin. Her erkek sana mübah. İsteğin kadının kocasını ayartabilirsin” demiş. Fahişe ruhlu kadına bu hiç cazip gelmemiş. Yasak ilişkinin hazzı ortadan kalkınca elini eteğini çekip oturmuş evine.

İkinci kişi hırsızmış. Bilge dede bunu da almış karşısına “Köydeki tüm kapıları açıyoruz. İstediğin eve girip, istediğin her şeyi alabilirsin. Hırsızlık da sana serbest” demiş. Bu günkü modern ismiyle kleptomani adam gizlice hırsızlık yapamayınca hırsız da bu huyundan vazgeçmiş.

Arsıza gelmiş sıra.

Dede buna dönünce, arsız adam arsız, arsız sırıtarak bekliyor kendisine ne söyleneceğini.

Dede yavaş yavaş konuşmuş. “Evladım senin ar damarın çatlamış. Bunca memleket gezdim, bunca insan tanıdım, akıl aldım, akıl verdim ama ar damarı çatlamış arsız birisine çare bulamadım. Arsız adamla uğraşılmaz. Var git benden uzak dur” demiş.

Fahişe sadece fahişelik yapar, hırsız sadece hırsızlık yapar. Ama arsız insan hırsızlık yapar, fahişelik yapar, yalan söyler ve en önemlisi iftira atar. Arsız insandan her türlü müsibet beklenir zira onun artık ar damarı çatlamıştır. Ona hiçbir şey fayda etmez. Mümkün olduğunca uzak durmak gerekir.

Ey arsızlar sizden cidden korkarım ben. Varın gidin yolunuza benden uzak durun yeter.