Antalya Haberal

Av. Sağır: “Tamince haddini bilecek”

Rixos Oteller grubu ve birçok alanda faaliyet gösteren firmaların sahibi iş insanı Fettah Tamince'nin hakkında Fetö ile soruşturma açıldı.

09 Ekim 2019 Çarşamba 10:23

Av. Sağır: “Tamince haddini bilecek”

Takipsizlik kararı verilen dava dosyalarından yeniden hakkında soruşturma başlatılan Tamince gazetelere verdiği beyanatlarında bunun nedeni olarak Sincan Hakimi Osman Kaçmaz ile MHP ve İYİ Parti Antalya il başkanlığı görevlerinde bulunan Avukat ve siyasetçi Nizamettin Sağır'ı işaret etti.

Tamince, Duvar gazetesinden Özlem Akarsu Çelik'le ve RS FM Atilla Güner'le yaptığı röportajında "Yargıtay'da incelenen Antalya'daki takipsizlik dosyası, kimilerinin FETÖ nefreti yüzünden yargı önüne gelmedi. Alacak verecek meselesini buraya taşıdılar" dedi.  Tamince ayrıca Uluslar arası Antalya Üniversitesi' nin kuruluşu sırasında 400 milyon doların kaybolduğunu da yalanladı. Tamince ayrıca, "Bunların hepsini yargı önünde anlattık. Her türlü belgeyi ortaya koyduk. Eski hakim Osman Bey'in , avukat Nizamettin Sağır Beyle ilişkisi nereden kaynaklanıyor, buna bakmak lazım. Avukat beyin bizle ilgisi nedir? buna bakmak lazım" demişti.

 

Tamince'nin bu açıklamalarının ardından Av. Nizamettin Sağır Antalyahaberal.com.'a konuştu.

qq.jpg

Nizamettin Sağır ve Osman Kaçmaz'ın hedefinde neden Fettah Tamince var? Başka bir işadamı ile ilgili böyle iddialar ortaya koymazken, neden Fettah Tamince hakkında bu iddiaları ortaya koydunuz? Tamince'nin peşini neden bırakmıyorsunuz? Tersinden Fetö Borsası ne demek?, Osman Kaçmaz ile aranızda ne gibi bir bağlantı var? Fettah Tamince ne gibi işlerin içinde?

İşte tüm bu soruların cevabını Nizamettin Sağır detaylı bir şekilde cevapladı. 

 

 

 

A.H: Piyasaya yeni düşen "Tersinden fetö borsası" ile başlayalım isterseniz. Nedir bu tersinden fetö borsası?

 

 

TAMİNCE ÇOK ZEKİ BİR ADAM

N.S: Benim 30 yıllık hukuk tecrübem, 40 yıla kadar yakın da siyasetle hayat  tecrübem var. Sıfırdan başlayarak çok kısa süre içerisinde ekonomik olarak belli yerlere,makamlara gelenlerin zekalarının varlığıyla alakalı zerre kadar şüphem olmaz. Bu tür insanlar çok zekidir. Ancak bazıları rahmani, bazıları şeytani zekadır. Ama zeki midir? Evet zekidir. Bundan en küçük bir şüphem dahi yok.

 

"ORTAYA KİMSENİN ANLAMADIĞI BİR KAVRAM ATTI"

 

N.S. : Sayın Fettah Tamince'nin zeki olduğu kesin.  Sayın Tamince bu güne kadar Türkiye kamuoyunda "Fetö Borsası" diye bir terim varken, o kadar zeki ki, tersinden "Fetö Borsası" diye bir kavramı ortaya attı. Bu zeki adamın, tersinden Fetö Borsası diyerek neyi anlatmaya çalıştığına kafa yordum. Çünkü Fetö Borsası dediğiniz şey şu: Devletin bir kısım yetkilileri, yani iktidar yetkililerinin bir kısmı ile siyasiler ve devlet yetkililerinin bazılarının ellerinde bir kişiyi Fetö ile suçlayabilecek belgeler varken,  bu belgelerin gereğini yerine getirmek yerine, yani yargıya işi intikal ettirmek yerine bunu göstererek menfaat temin etmesine veya fetö yargılamalarından kurtarması işine"Fetö Borsası" deniliyor. Veya soruşturma açılmaksınız kapatılmasına deniliyor. Yani soruşturma açılmaksınız kapatılmasına yada açılmış olan soruşturmalarda belli güçler kullanılarak Fetö' den aklanmasını sağlamak. Ne yaptı Fettah Temince; "Tersinden Fetö Borsası" dedi.  Ben de zeki sayılırım  ama  ne söylemeye çalıştığını hiç anlamadım. O kadar zeki ki, hiç kimsenin anlamayacağı bir büyük bir kavramı ortaya attı.

Tamicenin İfadesi

2.jpg

1-001.jpg

İKTİDAR GÜCÜNDE OLANLARDAN DEĞİLİZ

N.S : Düşünüyorum tersinden Fetö Borsası ne olabilir? Mesela hiç Fetöcü olmayan bir adama (Seni fetöcülükten şikayet ederim) diyerek menfaat elde etmek mi? Yoksa (Hakkında Fetöcülükten soruşturma devam ederken eğer para vermezsen, sana ceza veririm, seni yargılarım, senin hakkında iddianame hazırlarım, fezleke düzenlerim) diyenler mi Fetö borsası?  anlayamadım. Bir Fetö Borsası sivil insanlar tarafından yapılamaz. Öyle değil mi? Bunu  elinizde bilgi, belge olmaksızın birisini Fetöcü olmakla suçlamak, bunun hakkında soruşturma açabilmek için iktidar gücüne sahip olmak lazım. Biz böyle bir iktidar gücünde olanlardan değiliz. Bunun anlatmaya çalıştığı anlaşılamadı. Bir gazeteci bunu sorarsa Fettah Tamince'ye kamuoyu da aydınlanmış olur.

A.H. SİZ NEDEN FETTAH TAMİNCE İLE UĞRAŞIYORSUNUZ?

Evet başka bir cümlesinde "Benimle uğraşanlar var. Ben başarılı işadayım. O yüzden benimle uğraşıyorlar" diyor. Sanki Türkiye'de Fettah Tamince'den başka hiç işadamı yok.  Başarılı işadamı yok. Bir tek Fettah Tamince var ve herkes onunla uğraşıyor sanki. Niye? Çok daha değerli, çok daha önemli, çok daha büyük, bir çok ekonomik organizasyonun başında olanlara, işadamlarına olmuyor da, bu kadar tartışma bu kadar şikayet olmuyor da Fettah Tamince için neden oluyor? Türkiye'nin çok daha değerli, çok daha büyük, çok daha saygın iş insanları var. Hüsnü Özyeğin var, Ahmet Nazif Zorlu var. Var oğlu var yani. Anladığımız kadarıyla bu arkadaş kendisine büyük değerler vermeye başlamış herhalde. Böyle bir şeye inanıyor. (Muhteşemim ben, tekim) gibi psikoloji içine girmiş.

A.H. FETTAH TAMİNCE'Yİ TEHDİT EDİYORMUSUNUZ?

N.S. Evet öyle söylüyor. (Antalya'da benimle uğraşanlar var. Ben ekonomik olarak tehdit ediliyorum diyor.  Ekonomik olarak nasıl tehdit edilir bir insan.  Ben bir şey yaparım, sana zarar veririm, bana bir şey vermezsen benim istediğimi yapmazsan veya aynı sektörde oluruz da rakip oluruz da işini mahvedelim de biz onun ekmeğini yiyelim deriz değil mi?  Biz, Osman Kaçmaz ve Nizamettin Sağır olarak geçimleri hukukçuluk mesleğinden temin ediyoruz. Beyefendinin iş hayatındaki rakiplerinden birisi değiliz. İş tehdit etmeye gelince de bir daha söylüyorum. (Bize belli bir menfaati sağlamazsan, şunu yaparız, bunu yaparız dediysek) eğer, Fettah Tamince'nin önce şunu yapması lazım.    Avukat Osman Kaçmaz ve Sağır şu tarihte şununla benden şunu istediler diyerek, devletin yetkili kurumlarına bildirmesi lazım.  (Evet benden istediler) derse veya  öyle bir şey varsa şu soruyu sormak lazım Fettah Tamince'ye. Peki ne için istediler?.Şikayet dilekçelerini zaten vermişler bu adamlar. Basın gelmiş sormuş seninle ilgili fikirlerini ifade etmişler. Yani ellerinde ne varsa, bunu yargıyla kamuoyuyla paylaşmışlar.Benim naçizane tavsiyem şudur, Sayın Fettah Tamince Türkiye'de hiçbir saygın işadamının toplamadığı kadar husumet toplamış bir işadamıdır. Diyor ki ikinci beyanatta bakın çok güzel ifade ediyor. (Fetö nefreti) güzel bir kelime kullanıyor. O zeki beyefendi. Arkadaş böyle bir kavram da çıkarmış. Fetö nefreti kavramını bilmiyorum ama biz hukukçu olarak hiçbir şeyden nefret etmeyiz.   Biz hukuka ve insanlığa aykırı uygulamalara karşı hareket ederiz. Biz nefretle değil, akılla, vicdanla hareket ederiz.

"LARA KENT PARKINI PEŞKEŞ ÇEKİLMESİNİ ÖNLEDİK"

A.H. TAMİNCE, SİZİ NEREDEN TANIYOR?

Tamince,'nin beni Nİzamettin Sağır'ı tanımaması mümkün değil.Geçmişten de bir hukukumuz var. Lara Kent Parkı' na göz diktiği günden bu yana mücadelemiz var. Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı iken, Fettah Tamince'ye Lara Kent Parkının tahsis edilmesi gündemdeydi. Bizim de muhalefet olarak Lara Kent Parkı' nın tahsis edilmemesi ile ilgili çok mücadele ettiğimizi biliyorsunuz.

"MAL VARLIĞININ ALTINDA TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN BİRİKİMLERİ VAR"

N.S. Antalya kamuoyu çok yakından biliyor. Bu (Çok başarılıyım) diyen işadamının başarısının veya mal varlığının altına neyin olduğuna baktığınızda çok ilginç bir fotoğraf çıkar ortaya. Bu adam devletin arazileri iktidar tarafından kendisine tahsis edilmek suretiyle devletin arazilerinin üzerine oteller yapmak, iktidar yetkilileri ile ilgili sıcak ilişkilerini bahane göstererek veya  pazarlayarak uluslararası iş dünyasında aldığı işler. Fettah Tamince'nin başarısının ve sahip olduğu servetinin altındaki resim, Türkiye Cumhuriyetinin birikimleri ile Türkiye'yi idare edenlerin desteklerinin fotoğrafı çıkar.

KAÇ KURUŞ VERGİ VERDİ?

 Bu adam dünya çapında işadamı. Fettah Tamince,  sayısız şirketleri var sayısız otelleri de vardır.  Soru soruyorum 20 yıldır Fettah Tamince'nin şirketleri Türkiye Cumhuriyetine kaç kuruş gelir vergisi ödemiştir?  Ben çalıştırdığı işçilerin SGK primlerinden bahsetmiyorum. Kesmek zorunda olduğu faturaların  KDV'sinden bahsetmiyorum. Gelir vergisinden bahsediyorum. Kaç lira demiyorum, kuruş diyorum, kuruş.

Sayın Fettah Tamince bu güne kadar büyük servetlere sahip, mal varlıklarına sahip olmuş. Hangi hayır işlerini yapmıştır. Mesela hangi çeşmeyi akıtmıştır. Veya hangi cami var? Öyle mi? Veya hangi sağlık ocağı, hastane yaptırmıştır.  Kazandığı para hangi hayırı yapmıştır. Fettah Tamince Denizcilik Okulu, bu da birilerinin sıkıştırması sonucunda 2 milyonluk yaptırdığı bir okuldur. Bunlar öyle konuşulacak rakamlar değil.

ANTALYA VE TÜRKİYE SİYASETİNİ DİZAYN ETMEYE KALKIŞTI

 (Niye benimle uğraşıyorlar?)  diyen vatandaş önce bir aynaya bakması lazım.  Aynaya baktığında göreceği resim şudur. (Türkiye Cumhuriyeti Devleti bana tahsisler yapmasaydı, ben hanutçuluk yapmaya devam edecektim. Türkiye Cumhuriyeti Bankaları bana kredi vermeseydi, o arazilerin üzerine oteller yapamayacaktım. Allah Türkiye Cumhuriyetinden ve Türk milletinden razı olsun) demesi lazım. Ama bunun yerine (Fettah Tamince, Fettullah Gülen benim idolümdür) dedi. (Recep Tayyip Erdoğan'ı rüyalarımda görüyorum) dedi. (Hükümetin çözüm sürecini destekliyordum, cemaat desteklemiyordu  bu nedenle cemaatle ters düştüm) dedi. Sanki işi buymuş gibi. Sanki  birileri Fettah Tamince'ye sormuş (Çözüm süreci yararlı mı?) diye. Hanımını cemaat üyesi yaptı, Kardeşlerini cemaatin derneklerinde üyesi yaptı, kendisi cemaat derneklerinin veya STK'ların  kurucusu ve yöneticisi oldu. Sahibi olduğu Rixos Otelleri' nde düzenlediği sofralarda Antalya ve Türkiye siyasetini dizayn etmeye çalıştı. Velhasıl şükretmek yerine kontrol etme hayali ile ömrü geçmiş Fettah Tamince'den bahsediyoruz. (Nizamettin Sağır benimle niye uğraşıyor) diye sorduğunda da Antalya Nizamettin' i de biliyor, Fettah'ı da bilir. Ama kamuoyu bilmiyor. Kamuoyunu da aydınlatırız.

A.H: NİÇİN BU UĞRAŞA BAŞLADINIZ, MESELENİN ÖZÜ NEDİR?

N.S.:  Aslında cevabı şöyle verebilirim ben. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı (Fetöyle mücadele  bir milli meseledir. Bununla ilgili bilgisi olan devletle paylaşmayan, mücadele etmeyen haindir) demiştir.  içişleri bakanı bunu söylemiştir. Adalet bakanı bunu söylemiştir. Bende "Bir vatandaş olarak bildiklerimi, duyduklarımı toparladıklarımı belgelerimi yargıya intikal ettirdim" diyebilirim.

Suç örgütleriyle uğraşmak devletin ve yargının işidir.Vatandaş olarak bize düşen görev ise elimizdeki bilgi ve belgeleri devletin yetkililerine teslim etmektir.

Ben yasadışı dinlemelerin mağduru olarak ifadem alındıktan sonra bunu yapan fetöcülerle hukuki mücadele vermeye başladım.Ancak Fettah Tamince olayında süreç şöyle gelişmiştir.

Ben bana müracaat eden, Tamince tarafından dolandırıldığını iddia eden bir vatandaşın vekili olarak savcılığa dolandırıcılık suçundan dilekçe verdim. Bunu Antalya'da herkes biliyor. Benim dolandırıcılıktan şikayetçi olduğumu herkes biliyor. Çok ilginç bir şey oldu. Ben bu soruşturmanın sonucunu beklerken, 7-8 aylık süreç içinde hiçbir şey yapılmadığını, benim evrakımın, terörden sorumlu savcılığa devredildiğini gördüm. Ben dilekçimi dolandırıcılıktan verdim. Savcı o dosya içindeki delilleri görünce (Bu dosya dolandırıcılık evrakı değildir. Bu bir fetö soruşturmasıdır) diyor, benim evrakım, dolandırıcılık savcılığından alınıyor, terörden sorumlu Cumhuriyet savcısına. Benim şikayetim dolandırıcılık olmasına rağmen, teröre naklettiler ya, orada çok ilginç bir şey daha oluyor. Fettah Tamince'nin avukatı Cumhurbaşkanının avukatı oluyor. Ahmet Kürşat  Köhle. Fettah Tamince hakkında Antalya cumhuriyet Başsavcılığındaki mevcut Fetö soruşturmalarından ayrılarak onunla bölüm ayrılarak deliller benim dosyamın içine birleştiriliyor. Bu şeytani bir zekadır. Sebebini söyleyeceğim. Antalya Çatı davası nedir? Resanet davasıdır.  Resanet davasında dosyasında hakkında soruşturma devam eden Fettah Tamince' nin soruşturma dosyası ayrılıp, onunla ilgili bölümler ayrılarak benim dosyama getiriliyor.  Peki bunun faydası nedir? Bunun faydası şu; gerçek Fetö soruşturmasının yapıldığı dosyadaki deliller, benim dosyama gelmiyor. Fettah ordan çıkartılıp, benim dosyama getiriliyor.  O dosyada olsa savcının onun hakkında takipsizlik verme şansı yok. Çünkü herkes Fettah'tan bahsediyor. Benim dosyama getiriliyor ki, arkadaş dolandırıcılıkla birlikte Fetö'cülükten de temizleniyor. Bir şeytani hukuki zeka devreye giriyor, vatandaşın dolandırıcılık  soruşturma bahane edilerek Fettah Tamince'nin Fetö mevzuları ayıklanmaya kalkılıyor , temizlenmeye çalışılıyor.

Ben 30 yıllık hukukçuyum. Benim dosyamın içindeki belgelere ve delillere takipsizlik kararı elime geldiğinde vakıf oldum. Çatı davasındaki Fettah Tamince ile ilgili belgeler çıkartılıp, benim dolandırıcılık dosyama konulmuş. Baktım ki bizim dosyamız, böyle kullanılmış. Bunun üzerine  hukuk savaşı başladı.

 Adalet Bakanlığı' nın takipsizliğin kaldırılmasına ilişkin Yargıtay ' a müracat evrakı var ya, o evrakın içinde ismi geçen şüphelilerden 4 tanesi resanet davasında fetöcülükten ceza aldılar. Ya onların Fettah Tamince hakkındaki söyledikleri deliller dosya içindeki deliler nerede idi? Benim hazırladığım dolandırıcılık dosyasının içinde onlar yoktu. Şeytani bir hukuk zekası, ceza alacağı dosyadan delilleri çıkartıp, takipsizlik kararı verilen benim dosyama koydular. İnceliği anlayabildiniz mi? Biz, dolandırıcılıktan şikayetçi ettiğimiz dosyaya topladığım delillerle, olaya, Fetö olaylarına vakıf olduk. Bir polis memuru, (Allah razı olsun o polis memurundan) bir polis memuru Bank Asya 'ya  yatan paraların listesini tutmuş. Bunun üstüne biz öğrendik ki, 400 milyona yakın para toplanmış. Yoksa  toplanan parayı biz bilmiyoruz, soruşturma dosyası bize gizli. Biz bilmiyorduk. Takipsizlik kararı ile  öğrendik toplanan parayı. Bu evraklar elimize gelince, bunun Uluslararası Antalya Üniversitesi için  toplanan yüz milyonlarca bağış olduğunu öğrendik. Ve bunun üzerine dilekçemizi bu sefer "Zimmet'ten" suç duyurusunda bulunarak yeniledik.  Bunu herkes biliyor.

ALACAK DAVASINDA FETÖCÜLÜK SUÇLAMASI MI OLUR?

Bizim Fettah Tamince'den ne dolandırıcılık  dosyasında, ne de sonraki dosyalarda şikayetlerimizde kendisinden bir kuruşluk talebimiz olmamıştır. Ben 30 yıllık hukukçu olarak şunu iyi bilirim. Eğer bir kişinin terör örgütü mensubu olarak birisinden şikayetçi olursanız, ve o ceza alacak olursa,  onun mal varlığına el konulacağını ben bilmiyor muyum? Eğer mal varlığına el konulursa benim müvekkilim parasını alacağını nasıl alacak?  Atıyorum, Teslime Tosun'dan ben alacaklıyım. Ama (Teslime Fetöcüdür) diyorum. Teslimenin malına el koyacaklar. Ben alacağımı nasıl alacağım ? Alamayacağım.  Ama önemli olan benim alacağım değil ki bu saatten sonra. Ben onun  Fetöcü olduğunu,  müvekkilimden aldığı paraları dahi himmet toplanan paraların hesabını veremediğini, benim dosyamda gördüm.   Kendisi söylüyor, Fettah Tamince Cumhuriyet Savcısına (2016 yılı nisan toplanan paraların nereye harcandığını bilmiyorum, yanlış harcandıysa bunun hesabını da devlete vermeye hazırım )diyor.

ARAZİ DEVLETTEN, PARA MİLLETTEN, ADAM 5 YILDIZLI OTEL VE ÜNİVERSİTE SAHİBİ OLDU

Antalya'lı olarak biz şunu biliyoruz.  Adı Uluslararası Antalya Üniversitesi olarak biliyorduk. Bizim soruşturma dosyasında ne çıktı. Milletten toplanan paralar ile üniversite kurulduğu. Şimdi ne çıktı ortaya birincisi Tamince'nin cebinden üniversite için cebinden 5 kuruş vermemiş.  Kuruş para çıkmamıştır. İkincisi bu üniversiteyi kendisine cemaatin kurdurduğunu söylüyor zaten. Çürük mü diye sordunuz. Temeli çürük. (Fetönün imamı geldi)  bu diyor (Tamince'yi kastediyor)  (kurulmasını istedi.  Kurduk.)  Kendisi diyor. Üniversiteyi kurmamı istedi diye. Bu üniversiteyi kuruluş mütevellisindeki bir çoğu Fetöden soruşturma geçirdi mi?  Geçirdi. Bu üniversitenin personeli Fetöden soruştuma geçirdi mi, geçirdi. Ceza aldı mı, aldı. Bu üniversite Fetö ile iltisaklı diye cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kapatıldı mı? Kapatıldı. Gerçekler bu soruşturmalar ile ortaya çıktı ki Fettah Tamince ,üniversite için bir kuruş bile para vermemiş. Hatta daha ilerisi var. Soruşturmalar devam ediyor. Bakın bu soruşturmalardan bazı arkadaşlar soruyor. (Bu soruşturmalardan sonuç alabileceğinizi düşünüyor musunuz?) diye. Allah var, ümit ediyorum, düşünmüyorum. Ümidim var, temennim o yönde. Sonuç alabilir miyim ? Çok umudum yok. Ancak gün olur devran döner. Dün Ergenekon' dan generalleri içeri atanlar, nasıl kendileri içeri girdiyse, bu dosyalar da yeniden açılır. Bu dosyalar yeniden açıldığı zaman tarihe not düşmek adına için mücadelemizi veriyoruz. Ve verdiğimiz mücadele şu . Arazi , devlet tarafından tahsis edildi. Üniversite kuracağız diye milletten de para topladılar. Topladığı paranın 3'te birini veya 4 birini buraya harcadı. Gerisi kayıp. Yetmedi. Yetmedi. Antalya gibi bir yerde birde "Şu üniversiteye turizm bölümü açacağız) deyip, buna birde (Uygulama oteli lazım) deyip, Çolak'lı da 400 dönüm bir araziyi tahsis aldık mı? Devletten onu da aldık. Devletten arazi, milletten para kesmedi.

Peki oranın üzerinde ne var şimdi?  Jakaranda otel var. Üniversite mütevelli heyetinde olan Ömer  Gür'ün işlettiği bildiğimiz 5 yıldızlı bir otel var. Peki ne yapmış Jakaranda otel. Verildikten sonra  devletin arazisini teminat gösterip, ipotek koydurup 120 milyon dolarda  ordan kredi çekimişler. . 

Ya hu bunun anlatılabilir, anlaşılabilir, hizmetle, vatandaşlıkla Allah rızasıyla, eğitimle hiç alakası yok. Birisi bana anlatsın, Çolaklı'daki 5 yıldızlı jakaranda otelin arazisinin verilmesini. Millet menfaati olarak anlatsın. Siz üniversite deyip geçiyorsunuz.  Oysa Uluslar arası Antalya Üniversitesinin 5 yıldızlı oteli var. Bir üniversite var,  birde onun 400 dönüm arazi içinde 5 yıldızlı oteli var ya. Buradan kaç lira kira alınıyor? Kimler geliyor, kimler ağırlanıyor? Bu arazinin üzerine konulan ipotekli kredi ödeniyor mu, ödenmiyor mu?

Üniversiteye Toplanan Bağışlar

3.jpg

BUNUN ADI SAADET ZİNCİRİDİR

N.S: Bunun adı saadet zinciridir. Biz Antalya'da yaşayanlar bu saadet zincirini bildiği için, bir daha söylüyorum dolandırıcılık dosyasından öğrendiğimiz belgelerle yeniden şikayet ettik. Özeti bu.

A.H. SİZİN MÜVEKKİLİNİZ KİM VE TAMİNCE'DEN NASIL ALACAKLI OLDU?

Benim müvekkilim Gökhan Çelikel diye inşaatçı birisidir. Ege Vural isimli şirketi var. Fettah Tamince'ye ait Sembol İnşaatın yapımını üstlendiği Soçi Olimpiyatlarında taşeron olarak iş yapmış parasını alamamıştır. Alacağı  20 milyon dolar civarında. Olaylar bununla başladı.

A.H: SİNCAN HAKİMİ OSMAN KAÇMAZ İLE NASIL BİR İLİŞKİNİZ VAR?

N.S: Osman Kaçmaz benim staj arkadaşımdır. Bunu Antalya'da herkes bilir. ülküdaşımdır. Dava arkadaşımdır. Onun Sincan Ağır Ceza Reisi olduğu dönemde ve Zonguldak hakimi iken verdiği hukuk mücadelesi sırasında üzerindeki baskılar zamanında arkadaşımın yanındaydım. Fetö'den neler çektiğini biliyorum ben. Ankara'daki Fetö çatı dava dosyanın müştekisiydi.  Kendisinin ifadesinin alınması istendiğinde buraya 4. ağır ceza mahkemesine  talimat yazıldığında ifade vermeye gitmeden önce benim yanıma geldi ve benimle avukatım olarak yanımda gelir misin? dedi. Bende sizin bu çatı davanın şeyi nedir, içeriği nedir? Sen beni o davada temsil eder misin? dedi. Bende ederim dedim. Osman bana vekalet verdi, bende onun avukatı sıfatıyla adliye gitmeden önce burada sohbet ederken, "Dedim ya, bizim dolandırıcılık dosyasında başımıza böyle bir hadise başımıza geldi. bu dosyada bir sürü fetö ilgili belgeler var, bunlar yok farzedilmiş" dedim. Osman, "Vay" dedi, "Ver şu evrakları bir bakayım" dedi. Burada benim büromda okudu. Belgeleri, bilgileri görünce  "Ben bunları ihbar edeceğim çatı davaya" dedi. Tuttu burada hazırladığı dilekçe ile bende gördüğü belgeleri alıp, Ankara'da görülen çatı davasına ihbarda bulundu.

Osman kaçmazın bu ihbarı Ankara 4. ağır ceza mahkemesi. Yani çatı davaya bakan mahkeme, Osman'ın bu ihbarını savcıya gönderdi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına, Ankara'da Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi. Osman Kaçmaz bu dosyaya müdahil oldu. Sonra ne oldu dersiniz? Osman'ın şikayetini de benim zimmet suçlamasıyla ettiğim şikayet dosyam ile birleştirdiler.  Onunla bunu birleştirdiler. Osman oldu bizim dosyanın içinde müşteki. Osman Kaçmaz'ın mücadelesi de Fetö'nün gerçek manada mağdurlarından birisidir. Fetö ile ilgili düşüncesini kamuoyu bilir. Bu davaya müdahil olmak istedi. Ben bu soruşturmalarda iki kişinin avukatıyım Gökhan Çelikel ve Osman Kaçmaz

FETTAH TAMİNCE'DEN NE İSTİYORSUNUZ?

N.S: Fettah Tamince (Yav ne güzel bu ülkenin savcıları, 17-25 Aralıktan sonra zaman gazetesinin almamı ciddiye almamışlardı. Pensilvenya'ya gitmemi, Fetö örgütlerini, derneklerini kurmamı da, Bank Asya'ya para yatırmamı da ciddiye almamışlardı. Ya bunlar benimle uğraşıyorlar. Onların yapacağı işleri, bunlar yapıyor. Bunlar nerden çıktı diyor) röportajındaki sözlerin özü bu.  Valla Devletin yetkilileri çıksaydı keşke. Bizde bildiklerimizi onlara anlatsaydık. Soru basit, ben İstanbul'daki Zaman Gazetesinin satın alınmasıyla ilgili,  Fettah Tamince soruşturma dosyasında, o takipsizlik veren savcının da parasal ilişkiler sebebiyle açığa alındığı takipsizlik dosyasına da itiraz ettim. Henüz ona da cevap gelmedi. O'na da itirazım bekliyor. Demek ki biz itiraz etmesek dosyalar kapanıp gidecek.

Özet olarak Fettah Tamince'den şunu istiyorum. Fettah Tamince söylediklerinde samimiyse, gerçekten Fetö'nün terör örgütü olduğunu fark ettiyse, bu terör örgütüne karşı geldiyse, yani söylediklerinde samimiyse, bu işin siyasi ayağında kimlerin olduğuna dair devlete hangi bilgileri vermiştir? Kimlerin adını verdi. Kendisini Pensilvanya'ya ilk götüren zatın ismini hatırlıyor, soy ismini hatırlamıyo. Fettah Tamince  ifadelerinde böyle söylüyor. Fettah Tamince bu güne kadar devletin bildiği isimlerin haricinde hiçbir Fetö'cünün  ismini de devlet yetkililerine bildirmedi. Bir bildiklerini anlatsın bakalım.

Kurulan fetö sofalarında imamın masasında topladığı siyasetçilerden kimleri, nasıl ve niye topladığını bir anlatsın kamuoyuna. Ve desin ki, (Ben diğer kandırılan insanlar gibi kandırıldım ve pişmanım. Kanunun benimle ilgili verdiği haktan  yararlanmak istiyorum) desin. Nedir o kanun? Etkin pişmanlık! (Ben etkin pişmanlıktan yararlanmak istiyorum) desin. Bu gün yargılanan Fetö davalarındaki insanların fiileri 17-25 den önce. Bu arkadaşın bu cemaatle ilişkileri hiç bitmedi. Ne zamana kadar? 2016'ya kadar. Tarihi biraz daha ileri aldım. 17-25 ne zaman oldu?  2013'te. Ben 2016'dan bahsediyorum. Fettah Tamince Türk milletinin, devletinin  canına kast etmiş örgütle ilgili bütün bildiklerini devlete aktarması lazım.  Fettah Tamince'den ne istiyorum?  İşte bunu istiyorum.

Gelelim devlete Adaleti düzgün uyulasın. Çifte standarttan vazgeçsin. Adaleti herkese eşit dağıtsınlar.  Adalet Fettaha göre başka, Fatihe göre başka olmaz. Adaletin gözü kimi yargıladığına bakmaz. Adalet herkese eşit uygulansın. Fettah Tamince'yi beraat ettiriyorsanız, diğerlerini de beraat ettirin. Diğerlerine ceza veriyorsanız, Fettah'a da verin. Çünkü benim istediğim bu terör örgütüne buna meyil edecek, buna benzer örgütler kurmak isteyenlere bir ders verilmesi lazım. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devletine paralel yapılar oluşturulmayacağına, oluşturulursa ceza alacağına bu milletin kanaat getirmesi lazım. Şu anda ben buna kanaat getirmiyorum.

ELİMDEKİ BELGELERİ AK PARTİ İL BAŞKANI VE MİLLETVEKİLLERİ İLE PAYLAŞTIM

Ben bu soruşturmanın dolandırıcılık soruşturmasında, Fetö irtibatlı bilgileri ilk kiminle paylaştım biliyor musunuz? Ben bu bilgileri Ak Parti İl Başkanı ve milletvekilleri ile paylaştım. (Sizden rica ediyorum lütfen bu bilgileri Sayın Başbakana iletin) dedim. O zaman Sayın Cumhurbaşkanı, Başbakandı. Bu bilgileri, belgeleri verdiğim kişiler Ak Parti İl Başkanı Rıza Sümer, Milletvekilleri Mustafa Köse ve Hüseyin Samani'ydi.  

Yetmedi. Biz bu bilgi ve belgelerin tamamını benim müvekkilim Sayın Cumhurbaşkanımıza da yazdı. Zarfa koyup, başbakanlığa da gönderdi. Ben sayın  Cumhurbaşkanını bu mücadelenin doğru yapılması konusunda, etrafındaki bazı kişiler tarafından kandırıldığına inanıyorum halen daha. "O yüzden etkisi var mıdır? diye soruyorsanız. Bu dosyanın açılmasında Sayın Cumhurbaşkanının etkisi var mıdır? derseniz. Vardır. Benim bir senedir karar verilmeyen dosyam, itirazım yeni karar verildiyse bir şey olmuş olması lazım. öyle değil mi? Onu devletin yüksek makamındakiler bilir.

Belki şöyle söylemiştir devletin yüksek makamında oturanlar, (Ben Pensilvanya'ya gidip,  Terörist başı ile devletin arasında arabuluculuk yapmak niyetiyle oraya gittim. Bundan da devlet yetkililerin haberi vardı) diyen Fettah Tamince'ye, haddini bildirmek için birileri, (Sen koskoca  Türkiye Cumhuriyeti adına terörist başı Fetö ile  arabuluculuk yapma haddini nerden buluyorsun diyelim şuna) demişlerdir belki.

Ben bir Türk milletçisi olarak Fettah Tamince'nin sözlerini duyunca dehşete düştüm.  Diyor ki, 23 Temmuz 2016 yılındaki savcılık ifadesinde "Pensilvanya'ya gittim. Fettullah Gülen ile görüştüm. O'na endişelerimi anlattım"

Fettah Tamince kimdir ki devlet ile terörist başı arasında arabuluculuk ediyor. Bu devlet o kadar mı küçüldü. Bu devletin istihbaratı, bakanları yok mu? Fettah Tamince'ye mi kalmış bu işler? Eski hanutçu olarak turist ile kuyumcu arasında arabuluculuk yap.  Turizmciye mi kalmış Fetö terör örgütü ile devletin arasında arabuluculuk yapmak. . Herkes haddini bilecek. Ben niye uğraşıyorum. Haddini bilsin diye uğraşıyorum.  Adamın bütün soruşturmaları kapatıldı. Eğer ben itiraz yapmasaydım. Adalet Bakanlığı kapatmıştı. Ben itiraz yapmamış olsaydım. Adalet bakanlığının kararı yoktu. Bu nedenle açıldı.  Doğal olarak, adam çıkıyor "Yav sen nerden çıktın. Sen deşmeseydin bu dosyaları kapanmıştı ne güzel fıstık gibi" diyor. Tamince benden rahatsız olmasın da kimden olsun. meselenin iç yüzü budur.

Facebook'la Yorumla
İlk yorum yazan siz olun
Adınız Yorumunuz
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

BENZER HABERLER

1