AZİZ NESİN'İ ANDIM
01 Şubat 2022 Salı 08:14
Öncelikle dün köşe yazamamın nedenini açıklayayım. Bir devlet büyüğümüz ile yaklaşık 32 dakika süren bir görüşme için Denizli’ye gitmem gerekiyordu. Yanıma arkadaşımı ve onun yeğenini de alarak “Hadi siz de gezersiniz” diyerek yola çıktık. Buradan “3 saatlik yol Teslime hanım” diyen özel kalem müdürüne selam olsun.
Karlı yollarda iki günümü yedi.
Dönüşte Korkuteli Belediye Başkanımız Sayın Ömer İşlek’in bir çayını içmek istedim. Esnaf ziyaretindeymiş, Cumhureli isimli bir sosyal yardım merkezinde mola vermiş. Kapıdan girdiğim anda iki kibar genç kız, yardım istemeye geldiğimi düşünerek çok nazik ve gülen bir yüzle “Biz yardımcı olalım ablacığım” dediler. Hiç tanımadıkları ihtiyaç sahibi zannettikleri birisine yardımcı olmaya çalışıyorlardı.
Devletin, belediyenin gülen yüzü ile kapıdan ilk girdiğin anda karşılaşmak ne kadar güzel. Bayılıyorum böyle gülen yüzlü görevlilere. Ne güzel kalpleri vardı o iki genç kızımızın.
Sayın İşlek’e Korkuteli’nin içinden gelirken yolların delik-deşik olduğunu söyledim. O’da “Burada nalet bir belediye başkanı var. Sırf üç-beş defa daha Korkuteli yolları kazılmasın diye gitti Enerji Bakanı ile görüştü, hem doğal gaz çalışması hem de evsel bağlantıları aynı anda yaptırdı. Durmadı, Telekom ve CK ile görüşüp, (kazılmışken siz de hatlarınızı yer altına alın) dedi. Bu konuyla ilgili her iki kurumun en üst düzey görüşmelerini yaptı. Yetmedi ASAT genel müdürüyle görüşüp, (Madem kazıldı siz de kanalizasyon işinizi bitirin” dedi. Şimdi aynı anda hem elektrik, hem Telekom hem de elektrik hatları yeraltına alındı. ASAT’da işini bitirince Korkuteli yolları yaz aylarında bitirilmiş olacak ve bir daha kazılmasına neden kalmayacak” dedi.
Ben de sanki kendisinden bahsetmiyormuş gibi “Ben belediye başkanını tanıyorum, lütfen aleyhinde böyle konuşmayın” diyerek biraz espri yaptık ve gülüştük.
Antalya’ya adım attığım andan itibaren yeniden sinir, stres, gerilim başladık çalışmaya.
Öncelikle vatandaşlar görüntülü arayarak Eğitim Araştırma Hastanesindeki Covit testi merkezini gösterdiler. 1 tane doktor olduğunu ve test olabilmek için ayazda çoluk çocuk saatlerce beklediklerini anlattılar. Çoğu kişinin de ayazda daha fazla bekleyemeden sıralarını bırakıp gittiklerini söylediler.
Eğitim Araştırma Hastanesinin sevgili Başhekimi, sizi fazla değil 1 saat Covit testi için beklemek üzere o açık alana alsak da vatandaşın ne çile çektiğini bir de siz kısa süreli de olsa yaşasanız. 1 doktor görevlendirmek yerine, bir-kaç doktor veya hemşire görevlendirmek çok mu zor?
NOT: Sayın Osman Çiçekdağı beyefendi, siz polis-adliye hafızamda kömür karasına boyadığınız bıyıklarınız ve saçlarınızla çok iyi canlandınız. Bana birisini anımsatıyordunuz ama bir türlü çıkartamıyordum. Çevrenizdeki arkadaşlarınız, siyasiler telefonda sizi anlata anlata, sonunda bana kimi anımsattığınızı hatırlattılar.
Sevgili okuyucular Türkiye’de boyunu aşan kitaplar yazan büyük usta Aziz Nesin’in siyasi kara mizah olarak yazdığı Zübük eserini hatırlamayanınız yoktur herhalde. Filmini ise 1980 yılında Kartal Tibet’in yönetmenliğinde çekilmiş, Zübükzade’yi ise Kemal Sunal canlandırmıştı. Çocukluğumda izlemiş, daha sonra kitabını okumuştum.
Ruhu şad olsun, Aziz Nesin öyle usta bir yazar ki, kurguladığı karakterler kitaplarından fırlamış gibi hala canlı olarak aramızda dolaştığını gözlemleyebiliyoruz.