"Besici büyükbaştan kaçıyor"
Antalya Ticaret Borsası (ATB), Kurban Bayramı öncesinde “Hayvancılık ve Et Ticareti” başlıklı sektörel analiz toplantısı düzenledi.
25 Haziran 2021 Cuma 23:08
Çevrimiçi gerçekleşen toplantının moderatörlüğünü Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Taki Karslı yaptı. Sektör paydaşlarının katılımıyla yapılan toplantıda, hayvancılık ve et ticaretinde yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri konuşuldu.
ET AÇIĞI KÜÇÜKBAŞLA KAPATILIR
Doç. Dr. Taki Karslı, pandemide bitkisel üretimin yanı sıra hayvansal üretimin öneminin de kavrandığını söylerken, bitkisel üretimle hayvansal üretimin birbirini tamamladığına dikkat çekti. Küresel ısınmayla birlikte önümüzdeki 40-50 yıl içinde 3-5 derecelik sıcaklık artışının öngörüldüğünü kaydeden Karslı, hayvancılıkta sürdürülebilirliğin önemli olduğunu, buna ilişkin politikalar için gerekli adımların gecikmeden atılması gerektiğini vurguladı.
Turizmin ve örtü altı tarımın başkenti olan Antalya’nın hayvan varlığında da iyi noktada olduğunu söyleyen Karslı, Antalya’da 800 bin keçi, 750 bin koyun, 200 bine yakın da sığır varlığı olduğunu belirtti. Karslı, Mersin’den sonra en çok keçi varlığının Antalya’da olduğuna dikkat çekti. “Et açığımız küçükbaşla kapatılır” diyen Karslı, bölgede küçükbaş hayvan varlığının desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Karslı, hayvancılıkta giderlerin yüzde 70’ini yemin oluşturduğunu belirtirken, “Maliyetler nedeniyle besici büyükbaştan kaçıyor. Yem maliyetleri azaltılırsa hayvancılık maliyetleri de azalır” dedi.
KURBANLIKTA SIKINTI YOK
Antalya Tarım ve Orman Müdürlüğü Hayvan Sağlığı ve Yetiştiriciliği Şube Müdürü Özlem Çağırıcı Armut, Antalya’da 1 milyon 600 bine yakın küçükbaş hayvan varlığının bulunduğunu, desteklemeler ve projelerle bu sayını artırmayı hedeflediklerini kaydetti. “Geleneksel olarak küçükbaş hayvancılık sürdüren çok az ilden biriyiz. Bu potansiyeli değerlendirmek için yetiştiricimizin yanındayız” dedi. Kurban Bayramı’nda kurbanlık konusunda sıkıntı olmayacağını söyleyen Özlem Çağırıcı Armut, Antalya’da kurbanlık için 193 bin küçükbaş, 13 bin 904 de büyükbaş hayvan varlığının olduğunu, şehir dışından da kurbanlıkların geleceğini kaydetti.
ÜRETİCİYE BİR ELLE DEĞİL İKİ ELLE SARILALIM
Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, hayvancılıktaki girdi maliyetlerinin yüksekliğine dikkat çekerken, “Yemin çuvalı 160 TL, samanın tonu 1200 TL olmuş. Bu girdilerle besici hayvanını nasıl besleyecek. Kaba yemin yüzde 65’ini kendi üretemeyen besici hayvancılık yapamaz hale geldi. Besici artan maliyetler nedeniyle sektörden çekiliyor. Üreticiye artık bir elle değil iki elle sarılmalıyız, iki gözle değil dört gözle bakmalıyız. Üretmeyi bırakırsak eti ithal etmek zorunda kalırız. Bu döviz kurlarıyla kaç gün et ithal edebiliriz, siz söyleyin” diye konuştu. Et açığının küçükbaş hayvancılıkla kapatılacağının söylendiğini ancak küçükbaşın besleneceği mera alanlarının bir bir yok edildiğini kaydeden Alp, “Mera alanları gelişmedikçe küçükbaşı nerede yetiştireceğiz” dedi.
DİYANET’E KURBANLIK ÇAĞRISI
ATB Meclis Üyesi Ata Sönmez, 1 kilogram etin maliyetinin 50 TL olduğunu söylerken, girdi maliyetleri karşısında et fiyatının yetersizliğine dikkat çekti. Hayvanların bir bir kesime gittiğini kaydeden Sönmez, “Bu ülkede üreteni dövüyorlar. Etteki gidişat bizi ithalata götürüyor. Bu politikalarla sığır kesimine engel olmak mümkün değil. Ana olmadan dana olmaz. Önümüzdeki dönem etin fiyatını daha fazla konuşuruz” dedi. Ata Sönmez, süpermarketlerde kurban satışını eleştirirken, “Dinimize göre sabah namazından sonra hayvan kesilirse kurban olur. Ama bakıyoruz bayram sabahı saat 09.00’da etler paketlenmiş evlere servis ediliyor. Ne zaman kesim yapıldı, kesilen hayvan kurban mı, buna bakmak lazım. Diyanet İşleri Başkanlığı bu konuda harekete geçmelidir” diye konuştu. Sönmez, kurbanlık satışlarının başladığını, canlı kurbanlıkların kilogram fiyatının 30-34 TL arasında değiştiğini kaydetti.
HAYVANCILIK TARIMIN LOKOMOTİFİ
Antalya Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Sorumlu Müdürü Musa Toros, hayvancılığın tarımın lokomotifi olduğunu söyledi. Avrupa Birliği ülkelerinde tarımsal desteklerin yüzde 70’inin hayvancılığa verildiğini kaydeden Toros, sütün para etmediği bir ülkede sağlıklı hayvancılık politikalarından bahsedilemeyeceğini vurguladı. “Ülkenin coğrafi yapısı gereği küçükbaş üreteceğiz ki büyükbaş eti sanayide kullanabilelim” diyen Toros, küçükbaşı yetiştirecek mera alanlarının korunması gerektiğini söyledi. Toros, ekonomik koşullar nedeniyle alım gücündeki azalmanın et ve et ürünleri, süt ve süt ürünlerine talebi azalttığına dikkat çekti.
Manavgat Kasaplar Odası Başkanı Hüseyin Ali Tunç, artan yem fiyatlarıyla besicilik yapmanın mümkün olmadığını söyledi. Tunç, besicilikteki sıkıntının süte yeterli destek, yem ve mazot fiyatının düşürülmesiyle aşılabileceğini söyledi.