Dün yoğun geçen bir gündü.

Sabah saatlerinde 60. Altı Portakal Film Festivali için basın toplantısı yapıldı.

Bu yıl Altın Portakal Film Festivalinin jüri Başkanı benim de hayranları arasında yer aldığım Demet Akbağ oldu.

Başkan Muhittin Böcek, jüri Başkanı Demet Akbağ, Anset Başkanı Cansel Çevikol, Festival yönetmeni Ahmet Boyacıoğlu ve ABB Şehir Tiyatroları Sanat Yönetmeni Mehmet Özgür’ün birlikte basın açıklaması yaptılar.

Festivalin bütçesi, izleyicisi v.s derken Mehmet Özgür’ün “Bazı sanatçılarımızın korteje katılmaktan imtina ettiklerini görüyoruz, bunun nedenini de anlayabilmiş değilim. Türk sinemasının dev isimleri bu korteje katılıyor da, bazıları neden imtina ediyorlar” dedi.

Dağıtılan basın bülteninde 60. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde sanatçılar Erdal Özyağcılar, Işıl Yücesoy, Müjdat Gezen, Selçuk Yöntem ve Şerif Sezer'e 'Onur Ödülü', Farah Zeynep Abdullah ve Aras Bulut İynemli'ye ise 'Yaşam Boyu Başarı Ödülü' verileceğini öğrenmiş olduk.

(Bu arada bizim basın camiasından bazılarını basın toplantısında soru sormak yerine yorum yapmaya, tespitte bulunmaya, eski anılarını anlatmaya başlamalarını şaşkınlıkla izledim)

Her neyse, benim sorum Demet Akbağ’a oldu. “İlk kadın jüri başkanı siz misiniz?” diye sordum. Değilmiş! Geçen yıl da jüri başkanı bir kadın imiş. Benimki, cahillik işte!

İkinci sorum ise yine Demet Akbağ’a yönelik olarak “Son günlerde özellikle sosyal medyada ve sinema ve magazin dünyasında tartışılan isim Farah Zeynep Abdullah’a ‘Yaşam boyu ödül verilmesi’ karşısındaki düşüncelerini, yorumlarını sordum.

Akbağ ise tarihi yanıtını vermiş oldu. “Bu konuyla ilgili yorumlarımı paylaşmak istemiyorum. Yorum yapmayacağım. Zira kim bu ödüle karar verdi bilgim yok. Ben de geldiğim sırada önümdeki dosyada başarı ödülü verildiğini az önce öğrendim” dedi.

Hemen yanı başında oturan Festival yönetmeni olduğunu öğrendiğimiz Ahmet Boyacıoğlu, Demet Akbağ’dan sözü kaparak “"Bu ödülü vermeye karar verdiğimizde bu tartışmalar başlamamıştı" dedi.

Bu cevaplar karşısında benim kafam karıştı.

“Siz jüri başkanı olarak bundan haberiniz yoksa, peki bu ödülü vermeye kim karar verdi?” diyeceğim ama elbette mikrofon başka bir gazeteciye geçtiği için soramadım.

Madem öyle burdan sorayım bari

Erdal Özyağcılar, Işıl Yücesoy, Müjdat Gezen, Selçuk Yöntem ve Şerif Sezer'e 'Onur Ödülü', Farah Zeynep Abdullah ve Aras Bulut İynemli'ye ise 'Yaşam Boyu Başarı Ödülü' verilmesine kim karar verdi?

Jüri başkanı Demet Akbağ bazı sanatçılara ödül verildiğini yeni öğreniyorsa, bu ödülleri neye göre, kime göre verildi?

Sanatçı isimlerini bir torbaya atıp, tombala mı çektiler?

Yoksa ‘Ooooo piti piti. Kremanın sepeti. Terazi lastik. Biz size geldik bitlendik. Hamama gittik temizlendik. Dik dik dik” diyerek mi seçtiler?

Yoksa ‘Festival yönetmeni Boyacıoğlu’ tek başına mı karar verdi?

Boyacıoğlu’nun arasının iyi olduğu, canın istediği oyuncuya, sanatçıya bol keseden Altın portakal ödülü mü dağıtıyor?

Nerde bu yoğurdun bolluğu?

Şimdi ABB Genel sanat yönetmeni Mehmet Özgür’ün “Bazı sanatçılar korteje katılmakta imtina ediyorlar” sözlerine.

Eee sayın yönetmenim, tek bir kişi, tek bir adam bol keseden kafasına göre jüri karar vermeden, jüri başkanının bile haberi yokken Altın portakal ödülü dağıtırsa niye korteje katılmaya gelsinler?

Sonucu belli olan bir durumda siz olsanız korteje çeşit olmak için Antalya’ya gelir misiniz?

Bana göre sanatçıları heyecanlandıracak yarışma olmadıktan sonra niye gelsinler?

Ben de ismi duyulmuş bir oyuncu olsam, ‘Kime ödül verdiklerini açıkladılarsa onlar gitsin korteje’ derim.

Var ya, o festival direktörü Ahmet Boyacıoğlu’nun konuşma tarzını bir görmeliydiniz?

Üstenci bir şekilde “Her şeyi bilirim, bilmezsem de ben bilirim” konuşma tarzına tilt oldum.

Kendisini sinema ordinaryüsü zanneden bu adama bir de üste para veriliyor ya, ona yanarım