KÖŞEBAŞI 

FETÖ'YE "BİLGE" DİYEN ESRARENGİZ CHP'Lİ DANIŞMAN ANTALYA'DAYDI

Hafta sonu evlerden çıkamadık. Ama gözünü sevdiğimin teknolojisi telefon ile gün boyunca full gıybet ettik. 

Şimdi gelelim bu günkü yazımızın konusuna. 

Cuma günü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun danışmanlarından olduğu iddia edilen, Dr.  Muhammet Çakmak gizli bir şekilde Antalya'ya geliyor. O kadar gizli ki, İl Başkanın ve il yönetimindeki hiç kimsenin ruhu bile duymuyor. 

(İddia edilen dedim, zira Dr. Çakmak için Kılıçdaroğlu'nun Baş danışmanı demelerine rağmen,  genel merkezde pazar günü ulaşabildiğim sınırlı haber kaynaklarıma göre uzun süreden bu yana bu ismin Kılıçdaroğlu'nun yanından uzakta olduğu bilgisi geldi. Ama kendi sosyal medya hesabında CHP grup danışmanı olarak yazıyordu)  

"Danışman" adı altındaki titri ile gelen Sayın Çakmak'ı geçtiğimiz seçimlerde kendisini koordinatör olarak tanıdığımız Yusuf Meriç beyefendi karşılıyor ve ABB'nin Genel Sekreter Yardımcısı Hüseyin Karakuş'un da atandığı günden bu yana kaldığı ABB'nin karşısında yer alan Hilton Otele yerleşiyor. Burada gün boyunca bir dizi görüşmeler yapıyor. İl başkanı ve İl yönetiminden hiç kimsenin ruhu duymuyor ama, "Sayın danışman" bazı ilçe başkanları ile esrarengiz görüşmeler yaptı. 

"Genel Başkan ve CHP grup danışmanı" olduğunu iddia eden  Dr. Çakmak, akşam saatlerinde ise ABB Başkanvekili Mehmet Hacıarifoğlu buluştu. Cumartesi sabah saatlerinde ise sokağa çıkma yasağı olmasına rağmen otelden ayrılarak Ankara'ya döndü. 

Elbette Dr. Muhammet Çakmak'ın Antalya'ya gelmesi üzerine her ne kadar gizli olsa da, haber kulaktan kulağa fısıltı şeklinde yayıldı. Kimisi "danışmanın" gelmesini Kemal Kılıçdaroğlu'nun Adana gezisinde söylediği belirtilen "Elbette başarısız olan il başkanlarını görevden alabiliriz" cümlesine atıfta bulunarak Antalya İl başkanı Nusret Bayar'ın görevden alınacağını iddia etti, kimisi "İl örgütüne çeki-düzen vermeye geldi" dedi, kimisi "Bana genel başkanım görev verdi ve Dr. Muhammet Çakmak ile görüştüm. Bazı konuları kendisine aktardım" dedi,  kimisi ise "ABB'de çok gizli görüşmelerde bulunarak, bazı düzenlemeler yaptıkları" şeklindeydi. 

İL BAŞKANININ HABERİ YOK!

Konuyu en iyi bilebilecek kişi olan CHP İl Başkanı Nusret Bayar'dı. Ben de Sayın Bayar'ı telefonla aradım ve sordum.  İlk olarak "Parti meclisi üyesi ve başdanışman" olarak gelen bilgiyi teyit ettirmeye çalıştım. Sayın Bayar'ın Dr. Muhammet Çakmak'ın gelişinden haberi olmadığını öğrendim. Bayar, "Benim böyle bir parti meclisi üyesi veya danışmanın geldiğinden haberim yok. İl örgütüyle ilgili bir konu olsaydı eğer, nezaketen de olsa mutlaka bizi ararlardı. Sokağa çıkma yasağı olduğu için muhtemelen zaman yetmediği için aramamıştır. Pazartesi konunun ne olduğunu öğreniriz" dedi. 

Telefonu kapattıktan bir süre sonra Sayın Bayar, bu sefer beni geriye arayarak "Ankara'dan gelen kişi parti meclisi üyesi değil, öncelikle bu bilgiyi düzelteyim. Ama aldığım bilgiye göre  "danışman" Cuma günü Antalya'ya gelmiş ve belediye ile ilgili teknik konularda yetkili arkadaşlar ile görüşmüştür. Konunun en doğrusunu Pazartesi (Bu gün) öğrenebileceğiz ama il örgütü ile hiç bir ilgisi yoktur. Bazen şu ortada dönen böyle şeylere ben gülüp geçiyorum.  Biz örgütümle birlikte işimize bakıyoruz. Göreve geldiğimiz günden bu yana CHP'nin oylarını arttırmak, üye kayıtlarımızı arttırmak için, sağlık durumumuzu bile riske atarak sürdürüyoruz." dedi. 

"TARLA FARELERİ"

CHP İl Başkanı Bayar, özellikle Genel Başkanın kendisini görevlendirerek "CHP Grup danışmanı" Dr. Muhammet Çakmak ile görüşme yaptığını ileri süren bazı kişilere yönelik olarak "Her tarlanın kendi faresi vardır ve bir taraftan tırtıklar dururlar. Hiç kimse Genel Başkanımızın adını kullanarak prim yapmaya çalışmasın.  Kimse kendisine durumdan vazife çıkarıp ta, partililerimizin üzerinde tahakküm kurmaya veya prim yapmaya çalışmasın. O pirim eksiye gider. Partililerimiz de böyle bir şeye itibar etmezler zaten. Bu gibi şeylere ben gülüp geçiyorum. Cumhuriyet Halk Partisi kurumsaldır, kişilere has bir yer değildir.  Benden önce Ahmet Bey vardı, ondan önce Semih bey vardı. Benden sonra da başka bir arkadaşımız olacak. Cumhuriyet Halk Partisini zayıflatmak isteyen birimler var. Başarı oranını düşürmeye çalışanlar var. Bu yarın da olacaktır. Ancak biz görevde kaldığımız süre içinde partimiz için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağız. CHP'nin gelişmesini, büyümesini ve başarısını hiç kimse engelleyemeyecektir" dedi. 

DR.MUHAMMET ÇAKMAK KİMDİR VE NEDEN GİZLİCE ANTALYA'YA GELDİ? 

Gazetelerde yazılanlara göre Dr. Muhammet Çakmak,  Elazığlı Halidi Nakşibendi şeyhi Halit Hoca'nın torunudur. 
Dr. Çakmak, en fazla  Akşam gazetesinden Özlem Akarsu Çelik’e verdiği röportajda “Fethullah Hoca Türkiye'de bir fenomendir, kimsenin görmezden gelemeyeceği bilge bir adam. Fakir halkın çocuklarının okuması için sonsuz gayret gösteren biri. İyi şeyler yapıyor. İnsanlar mesailerini, paralarını bireysel dünyanın görkemlerine harcarken, Fethullah Hoca Türkiye'nin ve dünyanın her yerinde okullar açıyor. Önce eğitime hizmet veren herkesi sonsuz saygıyla selamlıyorum. Fethullah Hoca, Türk toplumunun temel değer sistemine ve milletin, devletin daha da güçlenmesine katkı yapan bir kişidir. Saygıyla izliyoruz.” sözleri ile tanındı. 

2002'de AK Partiden aday adayı olmak isteyen Çakmak, 2004-2007 yılları arasında DYP Genel Başkanı, hemşerisi Mehmet Ağar'a danışmanlık yaptı. Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde din sosyolojisi dersleri veren Çakmak'ın yüksek lisans tezi, 'Dini bir grup olarak Aczmendilik', doktora çalışması, 'Nakşibendiliğin Sosyolojik Evreni- Elazığ ve Siirt Örneği' olarak biliniyor. 

Dr. Çakmak, Deniz Baykal döneminde CHP'ye girdi. 

NOT:1 -Dr. Muhammet Çakmak'ın Resmi sıfatı olsa neden İl Başkanın neden haberi olmadı? Resmi sıfatı yoksa, neden bazı ilçe başkanları ve ABB Başkanvekili ile görüştü? ABB Başkanvekilini "Başdanışman" diye kim kandırdı? ve  o otele götürdü? Ne konuştular? ABB'de hangi olaya "Çeki-düzen" vermeye geldiğini söyledi?

NOT:2-  Her ne kadar Muhittin Böcek Başkanımız evine taburcu olsa da, ben ısrarla ABB'de tanımlayamadığım bir hazırlığın olduğunu söyleyebilirim. Ama bu bende uyandırdığı sadece bir his, bir sezgi diyelim. . .