Evde kapalı kalmanın üzerinden geçen 7 günün sonunda dün nihayet sokağa çıktım. Ben aşı olmak için, arkadaşım ise tedavisi için evden çıkmıştık. 
Konyaaltı İlçesi adeta abluka altındaydı. Neredeyse Antalyaspor Kavşağına kadar polis tarafından 3 defa durdurulduk ve denetlendik. Dönüşte ise aynı istikamette 4 defa durdurulduk. 

Ama gözüm, Kepezaltı, Dokuma civarında hiç bir şey yoktu. Bir çok kişi sokaklarda. Hele Dokuma park ile Özdilek karşısına denk gelen Çağlayan lisesi civarında hayat gayet normal halinde seyrediyordu. Vatandaşlar sokaklarda, banklarda zaman geçiriyor. Kadın küçük çocuğunu bisiklete bindirmiş, arka sokaklarda sürdürüyordu. Adam motosiklete binmiş. Kafasında kask yok, ağzında maske yok. Kırmızı ışıkta beklerken birde dönüp bizden tarafa ağzındaki sakızı tükürmesin mi? "Ohooo" demişim "Bu yasak sadece bize işliyor herhalde?  

Neyse "Eve giderken ihtiyaçlarımızı da alalım" dedik ve bir zincir markete girdik. Evde minik şeyler var, canım sıkılmasın diye boyamak istedim. Boya ve fırça almak istiyorum. Sağ tarafa gidiyorum kırmızı şerit çekmişler, sol tarafa gidiyorum kırmızı şerit çekmişler. 

Günlerdir özellikle sosyal medyada 'küçük esnaf, küçük esnaf' diye yeri-göğü yıkıyorlar. Girişimlerde bulunuyorlar. En başta da AESOB Başkanı Adlıhan Dere. "Haksız rekabet" söylemi ile allem etti, kallem etti, öyle büyük gürültü kopardı ki, sonunda Antalya Valisi "Tamam kardeşim. Zincir marketlerde temel gıda haricinde bir şey satılması yasak" dedi.  

Yani AESOB Başkanı Adlıhan Dere, ağırlığını koyup, zincir marketlerde satışlara kısıtlama getirilmesini sağladı. Şimdi kaldık mı, mahalle arasındaki bakkalın insafına.  Canı isterse açacak, canı istemezse açmayacak. Ben mahallemdeki bakkala gıcıksam, az uzaktaki başka bir bakkala gitsem 'Evime en yakın bakkala gitmem gerektiği' için ceza  yiyeceğim. 

Bu arada Bakkallar Odası Başkanı Şahin Aba'nın hiç sesinin çıktığını gördünüz mü?  Demek ki bakkallar durumlarından memnun ki, başkanı çıkıp en ufak bir cümle söylediğini duymadık. Bakkallar Odası Başkanı Şahin Aba belki, tüm bakkal esnafının da herkes gibi evinde oturup, dinlenmesi gerektiğini düşünüyor. Sayın Aba, mahalle arasındaki bakkal ve bayilerin kapatılması gerektiğini, bu dönemde zincir marketlerden alış-veriş yapılmasını düşünüyor belki de.  

Adlıhan Dere mahalle bakkalı ve esnafı için zincir marketlere karşı savaş veriyor. 

Hiç Şahin Aba'ya bu durumu sordunuz mu?  Belki size diyecek ki, "Biz halimizden memnunuz. Bakkallar kapatılsın, zincir marketler açılsın" diyecek. Nerden biliyorsunuz? 

Peki vatandaşın ne istediğini sordunuz mu? 

Nereden alış-veriş yapacağıma siz benim adıma nasıl karar veriyorsunuz? Bir evde sadece gıdadan başka şeye hiç mi ihtiyaç yok?

Evde eğitim devam ediyor. Vatandaş, çocuğuna bir kalem almak istese, yanı başındaki zincir markete girip, kurşun kalem almak yerine, düşecek yollara ortalıkta kalem satan bir dükkan bulmaya çalışacak. Çevirse bu vatandaşı polis, söylese 'Çocuğum için kalem almaya çıktım" diye, tövbe Allah, değil polis, doğurduğu anası bile inanmaz.

Sayın Adlıhan Dere, AESOB Başkanı olarak siz ayırım yapmaksızın tüm esnafın çıkarını korumak için çaba sarf ediyorsunuz. Eyvallah. Bu konudaki çabalarınız elbette esnaf tarafından bakıldığı zaman takdire şayan. 

Ama bir de biz vatandaşları düşünün lütfen. Bizim de istediğimiz yerden alış-veriş yapma gibi bir lüksümüz olsun. Ben, bana 'Ancak şurdan alışveriş yapabilirsin" dayatmasına karşıyım.