Türkiye’nin kıyı bölgelerinin haricinde yaşayanlar, Doğu, Güneydoğu, Anadolu, Karadeniz bölgelerinde yaşayan insanlardan bazıları, Antalya’da bitmeyen bir eğlence ve deniz sefasında olduğumuzu zannediyorlar. Her gün ve gece cıstak cıstak müzik eşliğinde ya havuzda, ya denizde dans ettiğimiz hayalini gerçek olarak kabul ediyorlar.

Nasıl etmesinler ki?

Çıkan haberlerin yarısı denizde çekilmiş güzel vücutlu bir kadın eşliğinde turizm haberleri servis ediliyor. Şimdi bir de sosyal medyamız var. Bir kişi tamı tamına 11 ay 20 gün boyunca çalışıyor, para biriktiriyor. Biriktirmese bile sorun değil, bankalar tatil için krediler veriyor. 10 günlük tatil için 12 ay boyunca bir yerlerine giren faiz kazığından haberi yok, kredi ödüyor ama yine de 10 günlük tatil için Antalya’ya geliyor.

“Yıl boyunca kendimi her şeyden mahrum ediyorum. Hiç bir şeyin hesabını yapmadan tatil yapacağım” mantığı ile dalıyor Antalya’ya. Bir patates cips tabağına 200 lira, içinde nemden ıslanmış halde olan içinde 4 adet fıstık, 12 adet kavrulmuş mısır, 2 adet çam fıstığı olan karışık kuruyemiş tabağı denmez ona, tabağın minyatürüne 100 lira, bir biraya 150 lira veriyor. Bir şezlong ve şemsiyeye de 200 lira ödüyor.

Eş-dost-akraba görsün nasıl zengin zengin tatil yaptığını diye boy,boy, bol bol fotoğrafları sosyal medyasına yükleyerek “Antalya’da tatilde ben” hastangı ile salıyor internetin sınırsız dijital dünyasına.

Artık herkesin elinde akıllı bir telefon, topluca birbirimizi röntgenliyoruz.

Atıyorum Yozgat’ın, Çorum’un, Kırıkkale’nin, Iğdır’ın, Kars’ın dağ başında bir köyünde bulduğu gölgelik bir ağaç altında millet ne yapıyor diye sosyal medyaya bakan adamın hayal dünyasını tahmin edebiliyorsunuzdur.

Antalya çok pahalı bir şehir oldu arkadaşlar.

Türk gibi para kazanıp, turist gibi para harcıyoruz.

En pahalı suyu biz kullanıyor, en pahalı elektriğin faturasını yine biz ödüyoruz.

Esnaf dersen öpecek adam arıyor sokakta!

Buna Antalya’da yaşayan insanların gücü yetmez! Bizler yerli, yerleşmiş insanlarız.

Bizi para harcamaya gelen 10 günlük tatilcilerle, kendi ülkesinde 1 kilo salatalık, 2 kilo patates aldığı parayla burada her şey dahil 5 yıldızlı otelde tatil yapan turistlerle bir tutmayın lütfen.

Özellikle esnaftan “Yerli ve yerleşmiş Antalya’lı ile yabancı ve tatilcilere ayrı fiyat uygulanması” konusunda bir düşünmelerini istiyorum.

Benim bu düşüncemi biraz daha geliştirebiliriz.

Veya “Olur mu öyle şey? Diye çok tepki olursa, “Herkesle gelen bana da düğün-bayram” der boynumu büker geçerim.