FATURAYI KİME KESECEK?
27 Eylül 2021 Pazartesi 06:34
İyi bir hafta geçirmenizi dileyerek başlayalım güne.
Geçenlerde Gazete Grafiti'den Ali Taş haberini yazmış, bende orada gördüm.
Halk Otobüsleri Başkanı Yasin Arslan'ın otobüs sahiplerine WhatsApp aracılığı ile mesaj göndererek, çalıştırdıkları otobüs şoförlerine 200 liradan, 10 lira bile fazla vermemelerini istemiş.
Demiş ki, Yasin başkanım mesajında "Değerli esnaflarım şoför dedikoduları İle maaşlar 6500 olmuş böyle bir maaş veren arkadaşımız aramızda yoktur arkadaşlar.
Maaşları çalışma gününe göre belirlemenizi tavsiye ediyoruz
Yevmiye olarak şuan 180-200 arasındadır aracınız şuan ortalama 28 gün çalışmaktadır 28x200=5600 lira olur bunun daha SSK ve stopajı İle birlikte 7000 lirayı bulmaktadır.
Sizlere tavsiyemiz 200 liranın üzerinde 201 lira yevmiye vermeyiniz. Aksi durumda birimiz 210 verir ise sürekli daha fazlasını isteyeceklerdir farklı fazla ve 200 lira üzerinde ödeme yapmayacağınız düşüncelerim ile saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Allah’a emanet olun" demiş.
Kendi esnafını korumak için üyelerine böyle bir tavsiye mesajı geçmiş olabilir. Oda başkanı olarak elbette buna hakkı vardır. Görevi zaten kendi esnafının çıkarlarını korumak değil mi? bu yüzden Yasin Arslan'a söylenebilecek tek bir kelime bile olamaz!
Ama diğer yönden şoförler de kendi haklarını savunmak için elbette ellerinden geleni arkasına koymayacaktır.
Olaya bir de başka yönden bakacak olursanız, yaklaşık 1 milyon değerinde ve yüzlerce canları, insanları taşıyan otobüsü teslim ettiğiniz gariban şoföre 10 lirayı çok mu görüyorsunuz sayın başkan?
Kendi cebiniz söz konusu olduğunda maliyetleri, girdi fiyatlarını ardı ardına sıralayıp, ABB meclisinden hem mazot destek paralarını cebinize indiriyor, hem de yeni aldığınız zamları güle güle yiyorsunuz da azıcık, siz otobüs sahipleri olarak yeni elde ettiğiniz destek ve zamların yanında mini minnacık bir meblağı şoför esnafına çok mu görüyorsunuz? Ne olur sanki, 10 lira değil de, 50 lira fazla verseniz şoföre? Batar mısınız 50 lirayla? Otobüs şoför esnafı evine bir kilo patatesi fazla alır diye mi korkuyorsunuz? Çocuklarının kursağına bir kilo meyve fazla girer diye mi bu kadar tantana?
Size bir örnek vereyim. Zamanında Asil Nadir, Atatürk parkındaki Sheraton Otelini yaptırırken, denetime gelmiş. İngiltere Kraliyet ailesiyle içli-dışlı olan en büyük patron işçilerin yanına gitmiş ve "Benden bir isteğiniz var mı?" diye soruyor. İşçiler zam filan demiyorlar, "Yönetim kadrosundakiler plastik masa sandalye de yemek yiyorlar, bizler ise tahta banklarda yemek yiyoruz. Onlar porselen tabakta yemek yiyor, biz ise paslanmaz tabldotta yiyoruz. Bizde plastik masa-sandalyede ve porselen tabakta yemek yemek istiyoruz" diyorlar.
İşçiler, yaptıkları işte zam olayını bir kenara bırakmışlar, kendilerini 2. sınıf gibi gösteren bu uygulamaya çok içerlemişler meğer. Derhal işçilerin isteklerinin yerine getirilmesi ve onlarından plastik masa-sandalye ve porselen tabaklarda yemek yemelerinin sağlanması talimatını veriyor.
Asil Nadir yanındakilere hitaben, "Bu adam en az maaşı alan ama işi bizzat elleriyle yapan adam. Bu adamlar İngiltere'den bin bir zahmetle getirttiğimiz, tanesi en az bin sterlinlik avizeleri takıyorlar. Üç kuruşluk plastik masa da yemek yemedim diye, sırf bu yüzden binlerce sterlinlik avizeyi takarken elinden kasten düşürse ne yapacağız? Plastik masa için girdiğimiz zararı görebiliyor musunuz? Şimdi o işçi benim malıma benden daha iyi bakacağından emin olabilirsiniz" diyor.
Sevgili araç sahipleri, sizde milyonluk araçlarınızı, 200 lira verdiğiniz şoföre teslim ediyorsunuz, farkındasınız değil mi?
Bence şoförlerle oturup anlaşmaya varmakta fayda vardır. Böyle restleşmeyle hem siz, hem şoförler, hem de vatandaş zarar görecek. Zarar gören vatandaş ise faturayı kime kesecek? Ben söyleyeyim, sadece ABB Başkanı Muhittin Böcek'e kesecektir.