İyi bir hafta geçirmenizi dileyerek bu haftaya başlayalım.

Gündem yoğun ve ben hangisini yazacağımı şaşırmış durumdayım.

Türkiye gündeminde Ekrem İmamoğlu ve onun Üniversite diploması konusu var. İptal edilecek mi, edilmeyecek mi?

İnşallah haber kaynağım beni yanıltmaz ama muhtemelen bu gün veya yarın İmamoğlu’nun diplomasının iptal edileceğini açıklayacaklar. Zira dün Pazar olmasına rağmen İstanbul’da önemli bir toplantı gerçekleşmiş.

İmamoğlu demişken, Antalya kamuoyunun yakından tanıdığı İş insanı Mustafa Sak’ın Ekrem İmamoğlu ile ev arkadaşı olduğunu biliyor muydunuz?

Ben bilmiyordum yeni öğrendim.

Kıbrıs’da üniversitede okurken Mustafa Sak ile Ekrem İmamoğlu ortak bir ev tutarlar ve bir süre birlikte yaşarlar.

TÜY DİKMEYİN BARİ

Gazete Duvar’ın başarılı gazeteci Ceren Deniz, geçtiğimiz haftanın son gününde uzun süreden bu yana unuttuğumuz özel habere imza attı.

“Antalya Büyükşehir Belediyesi Gençlik Meclisi eski başkanı ve belediye çalışanı O.Ş.K. hakkında, 3 kadınla ilgili istismar ve darp gerekçesiyle yapılan şikayetlerden sonra dava açılması” haberine imza attı.

Haberde “Dava dosyasına giren kanıtlara göre, O.Ş.K. siyasi konumunu kullanarak genç kadınları evinde alıkoydu, ailesiyle tehdit etti, şantaj yaptı ve özel görüntülerini alıp yayacağını söyleyerek zor kullandı. Şahsın kadınlara yaptığı tehditler dava dosyasına giren Whatsapp mesajlarına da yansıdı.” Denilmiş.

Biliyorsunuz 2016 yılında CHP'nin düzenlediği gençlik kampında bir belediye başkanın da yakını olan parti yöneticisi bir adamın kampta kalan bir genç kızı taciz etmesiyle gündeme gelmişti. O dönem bu skandal epey konuşulmuştu. 

Daha Kaş İlçe Başkanı'nın taciz iddiasıyla hakkında dava açılmasının şokunu atlatamadan bu olay patladı. 

CHP içinde daha buna benzemez onlarca olay var. Hangi birisini hatırlatayım?

Ben size bir şey söyleyeyim mi?

Haberi okuduktan sonra CHP'ye gönül veren aileler partiye girmeye kalkışan kızlarına, çocuklarına “Aman, aman sakın ha! Sakın o partiye gitmeyin orada taciz ediyorlar” derler mi acaba? diye düşündüm. 

Böyle bir endişeye kapılırlar mı?

Öyle ya, bir değil, iki değil, üç değil. Süreklilik arz eder bir şekilde partiden taciz haberleri ardı ardına geliyor.

Bence İl Başkanı Sayın Nail Kamacı tacizle ilgili sorular sorulduğunda "Bu onların özel yaşamı" diyerek soruyu geçiştirmek yerine bu konunun üzerine biraz fazla eğilmesi lazım. Gençleri eğitecek misiniz, tembih mi edeceksiniz bilmiyorum ama yakında kimse eşini-kızını "Orada taciz ediyorlar" diye partiye göndermeyecek haberiniz olsun. 

Unutmadan Gazeteci Ceren Deniz’e yönelik çeşitli kesimlerden tehditvari söylemler filan geliyormuş.

Benden size tavsiye aklınızı başınıza alın. Böyle bir kepazeliğe imza attınız. Susun, sesinizi kesin de üstüne bir de tüy dikmeyin!

BÖYLE KUMPAS DUYMADIM!

CHP demişken devam edelim.

CHP eski İl Başkan Yardımcısı Serik’li iş insanı Mehmet Günal, suçlandığı uyuşturucu madde bulundurma suçlaması ile 8 ay cezaevinde kaldıktan sonra mahkeme beraat kararı vermiş.

Yapılan incelemede Mehmet Günal ve birlikte yargılandığı arkadaşının kan örneklerinde uyuşturucuya dair bir kanıt bulunamamış. Üstelik Yaşar Y. İsimli ihbarcının da araçta bulunan uyuşturucunun yeri tarif etmesi v.s hepsi mahkeme kararlarına yansımış.

Anladığım kadarıyla Mehmet Günal’a çok kapsamlı bir ve işi bilen birileri tarafından müthiş bir kumpas kurulmuş.

Şöyle bir düşündüm.

Bir insanın hayatını bitirecek, bundan sonraki yaşamını, ailesini çocuklarının kaderiyle bile oynayacak kadar büyük bir intikam duygusuyla veya başka başka nedenlerle nasıl böyle bir kötülük yapılabilir ki?

Bunu Mehmet Günal’ın kendisine sordum. Kime ne yaptınız acaba da size böyle bir kötülük yapmaya çalıştı? Diye

Günal, “Ben Serik’te oldukça büyük hacimli işler yapıyorum ve iş insanıyım” dedi.

Daha fazla ayrıntıya girmedi.

Elbet çıkar bir gün böyle bir kumpası kuranlar ve neden yaptıkları

Kendisine geçmiş olsun diyelim.