HABER ATLADIM A KOMŞULAR
30 Temmuz 2020 Perşembe 08:01
KÖŞEBAŞI
HABER ATLADIM A KOMŞULAR!
Geçtiğimiz günlerde Deniz Demirel isimli kardeşimiz önce "CHP'li bir belediye başkanı, AK Partili milletvekili ve AK parti il başkanı restorantta buluştu ve ne konuştu? minvalinde bir paylaşım yaptı. Aradan bir kaç gün geçtikten sonra ise önceki dönem milletvekili Mehmet Metiner ve Ak Parti Antalya İl Başkanı İbrahim Ethem Taş ile CHP'li Semih Esen ünlü bir restorantta buluştular, Metiner'in yeğeninin ihale işi v.s konuşuldu. Saklıkentte villada gece yarısında kahveler" filan diye Akdeniztelgraf.com isimli internet haber sitesinde yayın yaptı.
Bizim DHA'nın efsane 2. büro şefimiz Dursun Gündoğdu'nun (Ki eski DHA'cılar bilir ilk efsane büro şefimiz Cevat Eren'dir) bir tabiri vardır. "Haber ateşten bir toptur. O ateşten topu bir an öce elinden at, yoksa elinde patlar. Yanarsın" derdi. (Aynı sözü bu gün Bünyamin Tokmak abim bana hatırlattı)
Deniz Demirel'in bu paylaşamının ardından ben Sayın İbrahim Ethem Taş ile görüştüm. Mucize bir şekilde Sayın Taş bana geri dönüş yaptı ve kesin bir dil ile bu görüşmeyi ret etti. İbrahim Ethem Taş, "Semih Esen'i bu güne kadar bir veya iki defa görmüşümdür. O'da bazı protokol görevlerinden dolayıdır. Onun haricinde hiç bir şekilde temasımız olmadı, olamaz ve yemek yediğimiz, kahve eşliğinde sohbet etmemiz külliyen yalandır. Mehmet Metiner beyefedinin böyle bir yeğeni varmıdır onu bile bilmiyoruz. Olsa haberimiz olur, en azından "Benim yeğenim Antalya'da ona sahip çıkın) derdi. Sayın Metiner savcılığa suç duyurusunda bulundu. Bende partimizin avukatları aracılığı ile suç duyurusunda bulunacağım. O restorantın güvenlik kameraları var. İstedikleri gibi bakılabilir, böyle bir buluşma söz konusu bile olamaz" dedi.
Ben ise o gün sağlık sorunlarım yüzünden olayın peşini bırakmak zorunda kaldım. Malum sıcaklar çok fena ve benim mitral kalp kapakçıklarından birisi error veriyor. Nasıl olsa gazetecilik eskisi gibi değil, ertesi gün Semih Esen tarafından da görüş alır haberi yazarım diyerek olayın peşini mecburen bıraktım.
Bırakmaz olaydım.
Meslek büyüğümüz ve çok büyük saygı duyduğum Bünyamin Tokmak ağabeyin gazetecilik dürtülerini küçümsemişim, yok saymışım. (Bir gazeteci için büyük hata) Maalesef, ki maalesef diyorum benim için çok kötü olay. Haberi Bünyamin abi patlatıverdi. Tüm benim o görüşmelerim filan hepsi çöpe manşet oldu.
Bünyamin abi, önce İbrahim Ethem Taş ile görüşmüş, ardından Semih Esen'e ulaşarak gerekli görüşmeleri yapmış ve her ikisinin de böyle bir görüşmeyi reddettiğini tüm detayları ile yazdı.
Haber atladığım zaman psikolojim bozulur. Benim dönemimdeki arkadaşlar bilir ve çok meşhurdur, haber atlayınca psikolojimin bozulma halleri. Bir haber atladığım zaman en az yarım kilo yağım erir. Sevgili Bünyamin abi bu yaştan sonra zorlama beni. Senin neyine gerek de haber yapıyorsun Allasen? Haber atladığıma çok bozuldum.
Her neyse, sayın okuyucular velhasıl böyle bir buluşma yokmuş, Mehmet Metiner'in de böyle bir yeğeni yokmuş! Semih Esen böyle bir görüşmeye katılmamış,
Halen lohusa kedilere kırmızı kurdela takmakla meşgül.
ENİKLEYEN KEDİYE LOHUSA KURDELASI
Ay bu aklıma geldi şimdi. Arkadaş Konyaltı Belediyesi işi gücü bırakmış enikleyen kediye lohusa kadın muamelesi çekip kırmızı kurdela bağlamakla meşguller. Bizim köyde yavrulayan kedilere "Kedi enikledi" derler.
İnanın üşenmemişler kırmızı kurdela, papyon gibi bir şey yapıp kediye bağlamışlar, fotoğraflar çektirmişler birde basına filan servis etmişler. Fotoğrafı ilk görünce içtiğim çayı püskürtüyordum neredeyse. Millet ekmek bulamıyor yemeye yahu. Tamam onlarda can da fazlası boş işlere giriyor Sayın Esen. O kurdela, papyon her neyse onlara verdiğiniz paralar ile o kedilere bir fazla mama alırdınız, bir garibana yardım ederdiniz.
Heeey arkadaşlar ben Konyaaltı'nda Liman Mahallesinde oturuyorum, şöyle geçin arka sokaklara halen asvalt dökülmedik yolları var bu ilçede yahu. Çok uzağa gitmeyiniz lütfen lüks binaların yapıldığı Sarısu Mahallesine girin, yani Metro gibi mega marketin o civarda dolaşın. Çağdaş bir ilçe mi? Lüks binaların arasında arazinin ortasına koca koca mermer bloklar yığıyorlar. Ortalıkta tırlar, kamyonlar asvaltsız yollarda mermer blok indirip bindirip duruyorlar. Mahallede balkona çamaşır asılmıyor.
(Muhtemelen o arazi de park veya bir kurum alanıdır. Yoksa şimdiye kadar lüks bina dikilmişti)
Benim oturduğum sitenin önündeki yeşil alan olarak ayrılan bölüm şimdilerde yakıt tankerleri tarafından otopark olarak kullanılıyor. Senelerdir burada oturuyorum. Belediye arabalarını bir kaç gün önce gördüm. O da yan tarafa yapılan lüks rezidans tarzı sitenin kazdığı asvalt yolu kapatmak için.
Ya sizin hiç mi işiniz gücünüz yok. Hiç işiniz yoksa size kafa tutup, tehdit edip, derebeyliği yaparak 3-5 metrekarelik kendi ifadesiyle boşandığı eşine ait hissesi ile (O'da davalıkmış zaten) burnunuzun dibine de otopark yapan, yollara barikat kuran adamla uğraşın bari.
Yoksa anlaştınız mı? Anlaşmanın detayları var mı?
Ha birde büyük bir heyecanla Kokoreçci Hilmi'nin yerini mühürlemiştiniz. Ne oldu? Kokoreçci Hilmi'yle de mi anlaştınız? Nasıl bir anlaşma yaptıysanız artık, eskiden kent meydanın atıyorum 500 metrekare işgali varsa adam 2 dönüme çıkarmış neredeyse!
BU HABERDEN KENDİME ÇIKARDIĞIM DERS: Benim için hala Haber Ateşten bir top olmaya devam ediyormuş. Ve eski tüfekleri (Gazeteci ağabeylerini) es geçmemeliyim!
NOT: Ayasofya Camisinin açılışı yapıldığı gün ve tam da Cumhurbaşkanımızın Cuma namazı önce Kur'an okurken görüntüleri izlemek isteyenler, İstanbula gidemeyenler en azından televizyonlarda izlemek isteyen bir çok Antalya'lı elektriklerin kesilmesi yüzünden izleyemedi. AEDAŞ'ın kış aylarında sorun yaşanmaması için bakım çalışması yapması nedeniyle özellikle ilçelerde sabah 09.00 ile akşam saat 15.00'ra kadar elektrikler kesikti.
Ayasofya Camisi açılışı ve ilk cuma namazı kılınacağı biliniyordu. Bakım çalışması bir gün sonraya alınamaz mıydı? veya öğle namazından sonraya alınamaz mıydı? Bu konuda okuyucularımızdan, vatandaşlardan çok büyük tepki geldi.
Böyle tarihi anlarda elektrikler kesildiği zaman hani geçtiğimiz yıllarda seçimden sonra tam oylar sayılırken elektrikleri kesmişlerdi. Bunlar bana fetö taktiklerini hatırlatıyor.