Bundan sonra hızlı gündem konuları olmaz ise hafta sonları sizlere eğlenceli polis adliye anılarımdan yazacağım. 

Eğer kendiniz bir olayın faili veya mağduru olmaz iseniz aslında polis ve adliye gerçekten eğlenceli bir yerdir. Vallahi komedi filmi izler gibi izlersiniz olayları 

90'lı yılların başı ve yerel gazetedeki 8 aylık maceramın ardından Sevgili Mehmet Kesim'in yönetimindeki  Sabah Gazetesi Antalya Bürosuna geçtim. 

Bir tane kadın geldi ofise ve "10 yıllık eşim evden işe gidiyorum diye çıktı bir daha dönmedi. Kayıp oldu. Eşimin hayatından endişe ediyorum. Ne olur kocamı bulun. Bana yardım edin" diye kadın ağlıyor. 

Yukarda Allah var, yarattığına çirkin denilemez ama kadın benden daha çirkin. Öndeki sıralanmış dişlerinin her birinin arasından bir tanesi eksik. Ergenliğe giren oğlan çocuğu gibi bıyıklarını hiç almamış. Kaşlar dersen, alnının bir bölümünü işgal edip, cumhuriyetini ilan etmiş. Saçlar ise uzun süre önce bağımsızlığına kavuşmuş. Yolpaz yolpaz olmuş. 

Elinde tuttuğu kocasının fotoğrafına bir baktım, Brat Pitt'in ihraç fazlası gibi adam. Sarışın mavi gözlü ve eli yüzü-düzgün birisi. 

Neyse kadıncağızın ağlamalarına dayanamadık, ve kayıp haberi yaptık. Kadıncağızın ve eşinin fotoğraflarını da koyarak, acıklı evlilik hikayelerini de yazıp, bir güzel haber yazdım. 

Ertesi gün kayıp haberi çıktı. Ama karı-kocanın fotoğraflarını yan yana koymuşlar ve "Bu adam hayatta geri dönmez" başlıkla haberi vermişler. 

Kadın beni dövmek için tam bir hafta işhanın önünde sopasıyla bekledi. Ofise girebilmek veya çıkabilmek için çaycı Mustafa'nın penceresinden, çay ocağına atlıyor, oradan merdivenlerden yukarı sıvışıyordum.   

Hala bilmiyorum adamın geri dönüp dönmediğini. 

Yukardaki kadının dişlerinden bahsederken aklıma geldi. Adliyede ceza bloğunda haber yapılacak bir şey bulamaz isem  hukuk tarafına geçerin. Açık duruşma olduğu için girer dinlerim duruşmaları. 

Yine bir gün boşanma davası ve ben aylak aylak salona girdim.  İlk iki duruşma anlaşmalıydı ve kısa sürdü. 3. dava dosyasına gelindiğinde izleyici sıralarında duvarın dibine doğru yanaşmış ve başımı duvara dayayarak arka tarafta uyuma pozisyonuna geçiyordum ki, kadının konuşması dikkatimi çekti. Çünkü "Hakim beyim" diyeceğine "Hafim beyim, bu hefifden bofanmak ifşiyoyum" diyor. 

İçimdem "Daha önce nasıl evlenmişki seninle" diye dalga geçerken hakim sordu "Neden kızım" diye. Kadın girerken dikkat etmemiştim.  Ben arkada olduğum için yüzünü de göremiyorum. Hakim "Kapat kapat" dedi. Ne olduğunu anlamadım.  kadın konuşmaya başladı "Bu hefif benim difleşimi yaptıfmıyo" dedi.  Hakim gülümseyerek kadının eşine döndü "Neden yaptırmıyorsun eşinin dişlerini" dedi. 

Adam gayet sakin, "Efendim ben evlendiğimde dişlerinin yarısı zaten çürüktü. Doktora götürdüm, sordum. Çok küçükken başlamış dişlerinin çürümesi. Yani ben evlendiğimde ön taraftakiler sağlam görünse de çürükmüş. Yani fabrika hatası. Annesinin-babasının yaptırması gerekiyor dişlerini. Ama ben eşimi seviyorum" dedi. 

İçimde bastıramadığım gülmem geçince, adamın ve kadının cehaleti karşısında söyleyecek söz bulamamıştım. Zavallı kızcağızın masumiyeti karşısında biraz önce içimden geçenler nedeniyle utandım. 

Neyse davanın sonunda hakim "Diflelimi yaftıyşa bofaşnmam" diyen kadının söyledikleri doğrultusunda,  eşini mutfak robotu zanneden ve satın aldığı robotun garanti süresinde eksiğinin giderilmesi için fabrikaya geri göndermek isteyen kocaya 1 ay süre verdi. Eğer bir ay içinde eşinin dişlerini yaptırmaz ise boşayacağını söyledi. 

Adam da hakikaten karısını seviyormuş demek ki, "Önden 4 dişi şimdi yaptırayım, geri kalanını buğday param gelecek. O zaman yaptırayım" diyerek hakimle birde pazarlık yapmasını kahkahalar atarak haberini yapmıştım.

NOT: Bu gün aslında uzun süredir beklemede olan Yasin Tekdemir'in başında olduğu kefalet kooperatifinin esnafa kredi verebilmesi için 6. Bölge Birliği tarafından alınan üyelik kararını yazacaktım. Bir süreden bu yana bölge birlik başkanı Ahmet Tural'ın Antalya'ya gelmesi, Yasin Tekdemir'in girişimleri ve görüşmeler, altta yapılan pazarlıkları filan yazacaktım.

 Her zamanki manevralar. Konu çok sıkıcı geldi bana. 

Yasin başkana hayırlı olsun dilerim.