Antalya Haberal

HANGİ İTTİFAK-3

AK PARTİ’NİN TÖKEZLEMESİNİ BEKLİYORLAR

07 Mart 2019 Perşembe 11:36

HANGİ İTTİFAK-3

Efendim, Abdullah GÜL, Ali BABACAN ve Ahmet DAVUTOĞLU ekibi bir parti kuracakmış. Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN devlette en üst makamlara bu zatları getirdi. Abdullah GÜL’e “Kardeşim” demişti. Ancak Abdullah GÜL bu kardeşliğin hatırını yerine getirmedi. 
Bu kuracakları parti de eğer Ak Parti tökezlerse, düşerse onun yerine hazır olacakmış (stepne-yedek lastik). Başka bir kişi, grup, parti, hâkim olmasın diye bunlar kendileri hâkim olmak istiyorlarmış. Ben bunu meşhur bir fıkra ile değerlendirmek istiyorum. 
Tren istasyonu yanında bulunan bir apartmanda oturan evin kadını ikide bir; “Bir mobilya alamadık, bir gardırop alamadık. Bunlar eskidi, miadı doldu.” diye konuşup duruyor. 
Evin beyi de hanımını alıyor ve mobilyacıya gidiyor. “Beğendiğini al artık” diyor. 
Evin hanımı bir mobilya beğeniyor ve eve getirip kuruyorlar. Ancak açıp kaparken mobilyadan arada bir ses geliyor. 
Kadın “Yahu Bey, bu mobilya ses yapıyor” diye kocasına sızlanınca, oda; “Sen aldın. Aldığın yere telefon et, gelsinler ve kontrol etsinler” diyor. 
Kadın mobilya mağazasına telefon ediyor “Sizden almış olduğumuz mobilya, gardırop ses yapıyor” diyor. 
Mobilyacı “Hanımefendi biz sanatımıza laf söyletmeyiz. Bir yanlışlık varsa düzeltiriz. Ben yarın sabah size gelip bakayım” diyor. 
Bir gün sonra, sabah mobilyacı eve geliyor. 
Bu arada evin beyi işe gitmek üzere dışarıya çıkmış. 
Mobilyacı içeri giriyor “Hanımefendi nereden ses geliyor?”. 
Kadın “Nereden ses geldiğini bilmiyorum”. 
Mobilyacı “Nereden ses geliyor bilmiyorsunuz. Peki, ne zaman ses geliyor?”. 
Kadın “Tren buradan geçerken, geliyor” diyor.
Mobilyacı “Tren ne zaman geçiyor?”
Kadın “Geçmek üzere”. 
“O zaman ben gardırobun içine gireyim, bekleyeyim. Tren geçerken ne taraftan ses geliyor, dinleyeyim. Bakayım, yapayım hanımefendi. Biz dürüst esnafız, sanatkârız. Yaptığımız işi garantili yaparız” diyor mobilyacı.
Evin beyi de dışarıda giderken yukarıdan bir kuş omuzuna bir pislik atıyor. Adam “Talih kuşu mu acaba?” diyerek siliyor, ama pislik çıkmıyor. Ceketini değiştirmek için eve dönüyor, kapıyı açıyor. Gardıroptan ceketini alacak. Bir bakıyor ki yerde bir adam çömelmiş oturuyor. “Ne arıyorsun burada?” diye şaşkınlık ve hiddetle bağırıyor. 
Adam gayet saf “Tren bekliyorum desem, inanmazsın” diyor. 
Evet bu yeni ittifakçılar, ortak paydaları Recep Tayyip ERDOĞAN düşmanlığında veya karşıtlığında ittifak edenlerle bir çalışma içindedirler. Şimdi Ak Parti’nin tökezlemesini bekliyorlar. Beklesinler bakalım. 
Türkiye’yi kaosa sürüklemeye, içten içe yıkmaya, milletin zihnini bulandırmaya, kalbine kötülük tohumları ekmeye kimsenin hakkı yoktur. 
Önce, Ak Parti’den sonra belirli partilerle diyalog kurmak; şimdide, yeni bir parti kurma sevdasında olmak. 
Hoşgörü adı altında faiz lobisi, vaiz lobisi, localar, hocalar, masonlar, tosunlar hep berabersiniz. Ne zaman Türkiyeli olacaksınız? 
Bu ekip köşkten bir tek Fetöcüyü atmadı. Türkiye’ye operasyon yapılırken sustu. Milli ve yerliler diskalifiye edilmek istenirken sesi çıkmadı. 
Üst akıl Amerika, İngiltere, İsrail, iç ve dış mihraklarla beraber oldu. Geziye hayır demedi. Kardeşlik mi, kalleşlik mi? Her şey bittiğinde hatırlayacağımız şey; düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın ihanetidir. Merak ettiğim hususlar:
Abdullah Bey’e Kraliçeden emir mi geldi acaba? (Basındaki görüntü böyledir)
Abdullah Bey seçilince dili nasıl olur? CHP dili mi olur? Artık ortakları, kardeşleri ve ittifak yaptığı dostları var.
Yağma Hasan’ın böreği. Batan geminin malları bunlar. Ucuz ucuz, sudan ucuz. Kiralık vekiller var. Vatandaşın düşüncesine saygı duyalım. Diyorlar ki; “Siz de mi kiralıklardansınız?”
Mut'a nikahı mı? Çaresizlikten GÜL mü? Bu ittifağın adı ne? İkinci intifadayı başlatacağını beyan eden eşine neden dur diyemedi? “Kardeşim” diyen Recep Tayyip ERDOĞAN’ı rakip ve düşman gördü. Havaalanında elini sıkmayan komutanları ne zaman unuttu?
Kur partini, boyunun ölçüsünü al! Turşu mu kuruyorsun? Türkiye bir partiler mezarlığına döndü. Elbette her şey güllük, gülistanlık değil. 
Ama BEKA meselesinin tartışıldığı bugünlerde insanlar attığı adıma, söylediği söze, gittiği yere dikkat etmelidir. 
“Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim” Arkadaşınız kim? Yoldaşınız kim? Sizi destekleyenler neden destekliyorlar? Kimlerdir? Toplumsal mutabakattan anladığımız nedir?
Batılda değil, hakta, hakikatte ittifak olmalıdır.
Kalın sağlıcakla...

Facebook'la Yorumla
İlk yorum yazan siz olun
Adınız Yorumunuz
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

BENZER HABERLER

1