CHP'liliğinden zerre şüphe duymadığım ve sağduyusuna güvendiğim, sıkı partili  bir ağabeyim ziyaretime geldi ve eleştirilerini çat çat çat, arka arkasına sıraladı. 

Sürekli CHP'yi kötü kötü yazdığımı, Ak Parti İl başkanı İbrahim Ethem Taş'ı koruyup, kolladığımı, övdüğümü ama CHP'lilere ve CHP  İl Başkanı Nuri Cengiz'e karşı ağır yazılar yazdığımı söyledi. Beni oldukça sıkıştırdı. 

Eleştirilerini aldım kabul ettim.

Kendisine cevaben "Sevgili ağabeyciğim, Ak Parti İl Başkanı benim amcamın oğlu değil. CHP İl Başkanı Sayın Nuri Cengiz'de kanlı-bıçaklı düşmanım değil. Sayın İl Başkanı Nuri Cengiz bir gün önceki CHP İlçe Başkanı İbrahim Demir'in rüşvetle ilgili telefon kayıtlarının ortaya çıkmasından sonra (Partimizde böyle bir şeyin dedikodusunu bile kabul etmek mümkün değildir. Sayın İlçe Başkanımız istifa etmiştir. Ancak bununla ilgili olarak partimizin gerekli organları harekete geçmiş, disipline sevk edilmiştir. Araştırmalarımızı yaptıktan sonra sonuçlarını kamuoyu ile paylaşacağız)demiş olsaydı, bana nefis bir pas atmış olacaktı ve bu yazı böyle yazılmazdı. Ama sayın il başkanı bu gibi şeyleri duymazdan, görmezden gelerek bu krizin üzerinden atlayabileceğini zannediyor."dedim

Bir-kaç gün önce Ak Partili Aksu Belediye Başkanı Halil Şahin'in de aralarında bulunduğu yazıyı hatırlatarak "Kimseyi kayırma gibi bir düşüncem yok. O yazıda her partiden görevde olan herkes vardı. Ak Partili milletvekili Atay Uslu'nun Kaş'ta bir okulun belediyeye devredilmesini Milli Eğitim bakanına rica etmesi üzerine yazdığım yazıyı hatırlattım.

Ama ben ne dersem diyeyim, ne yazarsam yazayım CHP cenahlarında CHP karşıtı ve Ak Parti yanlısı olarak görüldüğümü anladım. Bu arada AK Parti'de ise CHP'li olduğum konusunda hemfikir olan arkadaşlar ise bu kardeşinizi bırakın serbestçe dolaşmamı, derhal tutuklanmam gerektiğine hükmedenlerin bile olduğunu biliyorum. O cenahta  CHP'li olduğum gerekçesiyle gök kubbeyi bana dar etmek için aportta bekliyorlar. 

Bir başka cenah olan İyi Partide, ölmüş anama küfredenleri duyuyorum. Benim partiyi karıştırmak istediğimi, zaten bazı isimlerle geçmişten sorunlarım olduğunu ileri sürüyorlar. MHP'de ise her ne kadar MHP İl Başkanı ile ilgili iyi şeyler yazsam da, iflah olmaz bir MHP karşıtlığım olduğu yönünde hemfikir olan insanlar az değil. Yüzüme söylüyorlar, "Senden çok çektik" diye.

Diğer partileri saymıyorum bile. 

İki cami arasında kalmış beynamaz gibiyim. 

Lütfen ama lütfen. Sevgili CHP'li ağabeyimiz gibi düşünen partili arkadaşlar rica ediyorum sizlerden. Belki samimi bulmayacaksınız ama tarafsız kalmaya çalışıyor olabilir miyim acaba? Hiç bunu düşündünüz mü? 

Herhangi bir partiye gönül vermemiş olabilir miyim? Sosyal olmayanlar için söylenilen ve başına a konulunca olumsuzluk eki gibi telafuz edilen "A sosyal" gibi "A partili" olabilir ihtimalini lütfen bir daha değerlendirin. 

İktidara hazırlanan bir partide böyle skandalların, rezaletlerin üzerini örtmeye devam ederseniz, "Aman konuşulmasın" derseniz, İbrahim Demir'leriniz çoğalır. Partiyi öyle bir istila ederler ki gerçek partililere yer kalmaz. 

Geçtim İbrahim Demir'i, bakın haksız kazanç elde etmek yani, tefecilikten, mala çökme gibi bir kaç suçtan tutuklanan eski İl Başkan Yardımcısı Mehmet Günal, daha 10-15 gün olmadı cezaevinden tahliye olalı. . Onunla birlikte tutuklanan yönetimdeki bir kişi daha tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi. 

Şimdi soruyorum sizlere bu adamlarla ilgili olarak disiplin organları çalıştırıldı mı? Bu yukardaki kişiler partinin kurumsal kimliğinden  üstünler mi?  Bu kişilerin mağdurları "Bizim malımıza CHP'liler çöktü" derken bu isimler partiye zarar vermemiş mi oluyorlar?  

Peki ben bunları eleştirdim diye Ak Partilimi oluyorum?