Bu gün yine kısa kısa yazalım.

Bir okuyucum sosyal medyada yayınladığım köşenin altına yorum yapmış. “Antalyaspor-hafriyat olayına siz hiç girmediniz. Bir araştırmanız var mı? Sizin kaleminizden okumak istiyoruz” diye

Bir araştırmam filan yok. Ben de herkes gibi olayı basından takip ediyorum.

Ama size bu olayı bizim küçüklüğümüzdeki bir tekerleme ile anlatabilirim.

Böyle bir elin parmaklarını alır, bunlar 5 kardeşmiş diye tekerlemeye başlardık.

Baş parmakla başlayıp, “Bu bir kuş vurmuş, işaret bu tüylerini yolmuş, bu pişirmiş, yüzük parmağı yemiş, en küçük kardeş olan serçe parmağı da hani bana, hani bana? Demiş

İşte bu olayda bence tam da budur!

Ama bir farkla

Burada sadece serçe parmağı hani bana, hani bana? Demiyor. Antalyaspor ve hafriyat olayında diğer elin parmakları da girmiş devreye onlarda (Hani bana, hani bana) diye bağırıyorlar.

Her gün birisi çıkıp açıklama yapıyor.

Görevinden kendi yönetimi tarafından alınan Hafriyatçılar Odası eski başkanı Özgür Bucaklı, giymiş Antalyaspor formasını açıklama yapıyor.

Yeni başkan olarak seçilecek olan Halil Efe Çevik çıkmış o’da açıklama yapıyor.

Ankara’dan gelip, Antalyaspor’un hafriyat işlerini alan Bahattin Özkesemen çıkıyor başka bir açıklama yapıyor.

Antalyaspor olur da Gültekin Gencer açıklama yapmaz mı? Kendisine bundan pay çıkarmaz mı?

O’da bir kahvaltı verip olaylar zincirini dolandırıp kendisine getirmiş, fikirlerini beyan edip, mağdur oldum diyormuş.

Bu gün de Antalyaspor Derneğinin başkanı Av. Aziz Çetin çıkıp basın açıklaması yapacakmış.

Biz bu filmi çok izledik, senaryolarını artık ezbere biliyoruz.

Hedef ve amaç belirlenir.

Önce el altından bilgiler basına sızdırılır. Ardından belli bir kamuoyu oluşturduktan sonra hızla hareket edilir ve roller değişilir.

istenilen o para, makam, pozisyon, işletme artık adına ne derseniz deyin, hedef her neyse o elde edilmek için yapılmadık şey bırakılmaz.

Bazen başarılı olunur, bazen basında çıkan ilk işaret fişeğinden sonra anlaşırlar.

Bu senaryo ben gazeteciliğe başladığımdan bu yana hiç değişmedi.

Ha bir de bakmayın siz öyle olayların abartıldığına 

Aslında herkes  öşür'ün peşinde