Dün bir okuyucum aradı ve sorunu anlattı.

23 Nisan günü Konyaaltı-Lara hattında çalışan belediyeye ait olmayan bir otobüse binmiş. Biliyorsunuz bayramlarda otobüsler ücretsiz! Ama sadece belediyeye ait otobüslerde ücretsiz.

Bunu bilmeyen ve artık yerleşik düzene geçen Rus veya Ukraynalı artık her nereliyse, yabancı uyruklu üç-dört kişilik bir aile otobüse biniyor. Onlar bayramlarda otobüslerin ücretsiz olduğunu biliyor ama sadece siyah plakalı yani belediyeye ait resmi olanlarda olduğunu bilmiyorlar.

Yaşı hayli ilerlemiş şoförümüz bağırıyor “Kart basacaksın” diye. Yarı Türkçe “Bu gün bayram” diyor okuyucumun gruptaki anne olduğunu tahmin ettiği kadın. Şoförü o dakikadan sonra tutabilene aşk olsun.

“Bıktım bu bedavacılardan. Kart basacaksın ulan” diyerek neredeyse ailenin üzerine yürüyor. Otobüsün içindeki Türk yolcular şoförün yaptığı bu kaba hareketten adeta utanıyorlar ve müdahale etmeye fırsat kalmadan kadın “No problem” diyerek geri dönüyor ve kartı basıyor. Ancak şoförün söylenmesi bitmiyor. Kendi kendisine bağırıyor, çağırıyor, konuşuyor.

Konyaaltı-Lara hattında bu sıkıntılar maalesef hep yaşanıyor.

Şimdi başa dönelim.

Antalya’nın trafiğini artık sizlere anlatmama gerek yok.

Ben her zaman söylüyorum. Muhittin Böcek başkanımızı annesi kadir gecesi doğurmuş. Doğuştan şanslı adam. Trafik kilitlendi, millet homurdanmaya başladı. Bir baktık, benzine zam üstüne zam geldi ve Mazot 25 liraya kadar dayanınca, caddelerden arabalar çekildi. Trafik tam değil ama biraz rahatladı.

Ama yine de akşama kadar Antalya trafiğinde direksiyon sallayan şoförler ne yazık ki sinir harbi yapıyorlar. Hele bir de şoförümüz oruç ise, yaklaşmayın yanına. Gün içerisinde envayi çeşit insanla muhatap olup, birbirinden değişik onlarca vakayla karşılaşıyorlar.

Bir yere kadar onların öfkelerini ve stresini anlayabiliyorum.

 Ama bu ağzından çıkanı kulağı duymadan, bir dolu otobüs yolcusunun yanında öfkesini kusmasına gerekçe olamaz. 

Ancak biz Antalya’lılar bunu anlayabiliriz. Ama bunu yabancı turistlere anlatmak biraz zor.

Bakınız turizm sezonu açılıyor.

Döşemealtı-Varsak hattında o kadar yabancı ağırlığı yok. Ama Konyaaltı-Lara bandında çalışan otobüslerde çalışan belediyenin veya özel otobüs olsun fark etmiyor şoförlere kesinlikle nezaket dersi verilmesi gerekiyor. Nezaket dersinin yanında İngilizce, Rusça veya Almanca olarak “lütfen kart basmanız gerekli” kelimesini öğretemiyorsak, yazıp ellerine verelim bari.

Aklımızın yettiğince haddimiz olmayarak bizim önerimiz budur.

Konuyla ilgili olarak Otobüsçüler Odası Başkanı Sayın Yasin Arslan ile görüştüğümüzde ise o daha başka bir sıkıntıyı dile getirdi. “Turizm sezonunun da başlamasıyla birlikte otobüslerimizde çalıştıracak şoför bulamıyoruz. Şoförler ise bunu bildikleri için (Çalıştırmazsan, çalıştırma arkadaş” diyebiliyorlar. Hizmet ve ulaşım sektöründe elbette kaba davranışları tasvip etmiyoruz ama o şoför arkadaşımız da o raddeye gelince kadar neler yaşadığını tahmin edebiliyorum. Belediye eğer bayramlarda ulaşımı bedava yapacaksa bunu açık bir dil ile belirtmesi gerekiyor. Manşetlerde “Ulaşım bedava” yazıyor, zannediyorlar ki, her otobüs bedava. Halbuki sadece belediyenin kendi otobüslerinde bedava. Her bayram bu sıkıntıyı yaşıyoruz. Bu arada şoförlerimize eğitim verelim diyoruz ama şoförün zamanı yok ki, hangi arada eğitim verebilelim. Bazı hatlarda tek şoför çalışıyor. O adamı da iş zamanı eğiteme çağıramıyoruz. Dinlenme zamanında eğitim saati tutmuyor. İnanın planlama yapmak çok zor. Ama yine de yarın ben ulaşım esnafının iletişim ağından şoförlerimizin daha nezaketli olmaları ve hassasiyet göstermeleri konusunda bir daha uyaracağım” dedi.

Sayın Arslan’a da söyledim. Bir gün yabancı bir turist Konyaaltı-Lara hattında çalışan bazı şoförlerimizin (hepsini demiyorum, işini iyi yapan şoförlerimizi tehzih ediyorum) o kaba ve nobran davranışlarından birisini cep telefonu ile çeker ve sosyal medyaya atarsa, “Turizm kentinin haline bakın” diye rezil oluruz. Hiç kimsenin de Antalya’nın adını böyle duyurmaya hakkı yoktur diye düşünüyorum.

İnşallah bu uyarılardan sonra Konyaaltı-Lara bölgesinde çalışan şoförlerimiz de aynı endişe ile hareket ederler ve davranışlarını biraz kibarlaştıracağını düşünüyorum.