Dün köşemde yazdığım "Büyükşehir Belediyesinin daire başkanları" ile ilgili yazım üzereni iyi ve kötü anlamda hayli büyük tepki aldım.

Tepkilerin başında İlyas Çopur ve kızı geldi. Çopur sabahın erken saatlerinde arayarak kendisinin Destek Hizmetleri Daire Başkanı olarak hiçbir yolsuzluğun v.s. içinde olmayacağını belirterek, "Ben 40 yıllık devlet memuruyum. Yapacağım her şeyin bir gün dönüp beni vuracağını bilecek tecrübedeyim. Benim kızıma ait herhangi bir şirket yoktur. Aldığı herhangi bir ihalede yoktur. 500 milyona yakın oda teşrifatıyla da alakam yoktur. Bu tür işleri Fen İşleri yapar, 60 bin lirayı geçerse ihalesi yapılır. Benim doğrudan alımla ilgili 60 bin liraya kadar yetkim vardır. Bunun üstündeki ödemelerde yasa gereği ihale yapılması gerekmektedir. Benim böyle bir yetkim yoktur" dedi.

Ben sayın Çopur'a konuyla ilgili yaklaşık 5-6 ay kadar önce "Kızınıza ait bir firmanın olduğu ve belediye ile ilişkili işler yaptığına dair duyumlar geliyor. Nedir?" sorduğumda bana söylediği cümleleri tekrar ederek, "Sen o gün bunları söylemiştin. Evet bundan filancanın haberi var" diye cevap vermiştin. Madem böyle bir şey yoktu, neden böyle bir cevap verdin" dediğimde, bana bir yanlış anlaşılma olduğunu, yoksa asla böyle bir cevap vermeyeceğini belirtti.

İkinci tepki kızından geldi. Kendisinin böyle bir şirketi olmadığından bahisle, "Evet. İşten ayrıldıktan sonra böyle bir şirket kurmak istedim. Kart da bastırdım. Ancak şirketi kurma aşamasında hamile kalınca şirket işlerini bıraktım. Yani hiç şirket kurmadım. Adıma kayıtlı herhangi bir şirket yoktur. Zor bir hamilelik dönemi geçirdim ve şu anda çocuğumla ilgileniyorum. Bu güne kadar herhangi bir şirket sahibi olmadım. Araştırmış olsaydınız, bunu öğrenebilirdiniz" dedi.  Sabah sabah bebeğine süt emziren bir anneyi sinir katsayısını arttırdığım için üzüldüm.

Ancak ardından gelen telefonlar, ardı ardına gelen ihbarlar ve bilgiler neticesinde bu olayla ilgili kafam allak-bullak oldu.

Sonrasında Başkan Menderes Türel'in basına birifingi vardı ve buna katıldım. Başkan konuyla ilgili olarak soruşturma başlattıklarını işin doğrusunun bu soruşturmanın ardından ortaya çıkacağını belirtti.

Bekleyip göreceğiz neyin ne olduğunu.

Her neyse, buradan hemen başka bir konuya geçeyim. CHP tarafından son dakika haberi size. Deniz Baykal'ın kızı Prof. Dr. Aslı Baykal'ın Büyükşehir-Konyaaltı veya Muratpaşa belediye başkanlıkları için adaylığı oldukça yoğun konuşuluyor. Pazarlıkların Prof. Dr. Aslı Baykal'ın büyükşehir için Aslı Baykal'ın tecrübesinin olmadığı, ilçe belediyelerinden birisi ile başlayıp, bir dönem sonra Büyükşehir belediyesine aday olması gerektiği aşamasında olduğu gelen bilgiler arasında.

CHP'den kısa kısa bilgiler aktarayım size. Muhittin Böcek ile Süleyman Evcilmen'in Ankara'da bir genel başkan ile görüşmeye gittikleri, Böcek'in Evcilmen için "Süleyman Ağabey, Muratpaşa'da aday gösterirseniz, Büyükşehir'i hiç sorunsuz kazanırız" dediği ileri sürüldü.

Bir başka bilgi ise Böcek kendi yerine Av. Cansel Tuncer Çevik-ol'u aday yapmak istemesi. Bir dönem Türkiye Futbol Federasyonu Antalya Bölge Müdürü olarak da görevlendirilen Çevikolun'un bizzat Böcek tarafından tercih edilerek kendi koltuğuna oturtmak istemesi, çok güvendiği anlamı çıkartılıyor. Ancak Çevikol'un geçmişte Turizmci Fettah Tamince'nin avukatlarından birisi olması, AKSAV'da birlikte çalışmaları parti içinde handikapa yol açıyor.

Döşemealtında ise CHP'den Zafer Yörük isminin öne çıktığı ve Zafer Yörük'ün önümüzdeki hafta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmek için randevu alındığı öne sürüldü. Bilindiği üzeri Zafer Yörük, Yeşilbayır eski belediye başkanı Hasan Akalın tarafından destekleniyor. Halen belediye Başkanı olan Turgay Genç'in ise Döşemealtı'ndan vazgeçip; Konyaaltı Belediyesine kaydırılmak istediği öne sürüldü.

Muratpaşa'da ise Ümit Uysal'ın Büyükşehir adayı olmak istediği gelen bilgiler arasında. Uysal, kendisinden sonra Muratpaşa için bir kadın adayın daha doğru olacağı şeklindeki kanaatini genel merkeze bildirdiği yönünde.  Kepez için ise yine bir kadın aday üzerinde durulduğu verilen bilgiler arasında yer aldı.

Bu günlük siyasi dedikodularım bu kadar.