Dün Antalya Büyükşehir Belediyesinin meclisi vardı.

Son büyükşehir meclisi toplandı. 

Aday gösterilmeyen meclis üyelerinin bir çoğu katılmamıştı bile. Gözüme bir tek siyasetten birazcık uzaklaşmak isteyen Aksu’dan Ramazan Özen takıldı.

Bu arada devam meclisinde görüşülmesi gereken İsrail’deki kardeş şehir protokolünün sonlandırılması erkene alınarak, oylayıp geçtiler ve İsrail’de kardeş kentimiz artık kalmadı.

Meclis gündeminde olmayan, Cuma günü gerçekleşecek devam meclisine kalan veya komisyona sevk edilen konulara şöyle bir baktım.

Cuma günü devam meclisine gelmesi beklenen 68. Madde “Antalya 5 merkez ilçede gelir havuzu içerisinde faaliyet gösteren AU plakalı özel toplu taşıma otobüslerine 15.12.2023 tarih ve 1057 sayılı Meclis kararı ile; Belediyemiz araçları ile esnafa ait AU Plakalı toplu taşıma araçlarından elde edilecek bilet gelirlerinin Büyükşehir Belediye Başkanlığımıza alınması, alınan bu gelirlerden Büyükşehir Belediye Başkanlığımızca yerine getirecekleri hizmet karşılığında AU plakalı Özel Halk Otobüslerine aylık bazda 4000 km altı çalışan ve 8000 yolcudan az yolcu altında yolcu taşıyan araçlara km başı 35 TL ödeme yapılması, 4000 km ve üstü çalıştırılan ve 8000 yolcu ve üstünde yolcu taşıyan araçlara yaptıkları km başına 40 TL ödeme yapılmasına karar verilmiştir. Artan mazot fiyatlarının esnaf araçlarının çalışmasını zorlaştırması nedeniyle; kilometre başına 35 TL olan bedelin 40 TL yapılması, kilometre başı 40 TL. olan bedelin 45 TL yapılması ve günlük taşıdıkları yolcu sayısına göre toplanacak havuzdan hakkettikleri tutarın kendilerine ödenmesi ile ilgili Ulaşım ve Raylı Sistemler Dairesi Başkanlığının teklif yazısı” diyor.

Yani benim anladığım, Otobüsçü esnafı iyi para kazanıyordu, kazanmaya devam edecek. 

Patron çıldırdı!

Muhittin başkanım, seçim öncesi açtı kesenin ağzını sonuna kadar!

Otobüsçüye verir de taksici esnafını es geçer mi? 

Yine devam meclisinde kabul edilmek üzere 69. Madde “Antalya ili genelinde hizmet veren Ticari Taksilere yönelik, Ticari taksi hizmetinden yararlanan kişilerin veya taksi şoförlerinin can ve mal güvenliğinin gözetilmesi, kamu düzeninin ve barışının korunması, adli vakalarla ilgili gerekli bilgi ve delillerin toplanmasına da yardımcı olunması amacıyla ve güvenli şehir hedefi ile Büyükşehir Belediye Başkanlığımız tarafından Ticari Taksilere Acil destek butonu ve güvenlik sistemi kurulması/kurdurulması ile ilgili Ulaşım ve Raylı Sistemler Dairesi Başkanlığının teklif yazısı.” Diyor.

Yani belediye kesesinden 6 bin 615 ticari taksiye panik butonu ve kamera alınmasına karar verilecek.

Arkadaşlar bu işte çok büyük bir rant var.

Geçen AESOB’da yapılan toplantıda güvenlik kamerası işine başlayan Arif Afşin çıktı “Bunları ben bedava takacağım” demesine rağmen neden belediyenin kasasından, hepimizin cebinden bu ödeme yapılacak anlamış değilim?

Herkesin içinde bu adam söz vermiş değil mi? Bu adamın boğazına çöküp verdiği sözü yerine getirmesini sağlamak varken, neden Antalya halkı ödüyor taksicinin kamera paralarını?

Bakın Şoförler Odası Başkanı Mehmet Ali Alkan’ın bayilik aldığı yerden veya işaret ettiği yerden bu kameralar temin edilirse Antalya halkının milyonlar tutan parası bu beyefendinin cebine aktarılacak demektir. 

Dün ‘Martı’ firmasının kurucusu Oğuz Alper Öktem (bilmeyenler için söyleyeyim taksiciler ile Martılar arasında büyük bir savaş var. Özellikle İstanbul’da)

Bu beyefendi kendi sosyal medyasından TŞOF’daki 105 milyonluk yolsuzluğunu, savcılığın dava açmasını filan yazıp, Antalya Şoförler Odası Başkanı Mehmet Ali Alkan’ın fotoğrafını da koymuş ve Herkes Eyüp Aksu’nun devleti 105 milyon dolandırmasını konuşuyor. Bir bilgi daha paylaşayım. Antalya Taksiciler Odası Başkanı Mehmet Ali Alkan da aynı dönemde işlediği rüşvet alma suçundan 5.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı” diye yayınlamış.

Şimdi sıkı durun, Oğuz Alper Öktem’in bu twiti son baktığımda 3.5 milyon görüntülenmeyi geçmişti. 233 yorum, bin 500 retwet yani başkaları da paylaşmış.

Bilinmeyen, görünmeyen bir güç, yargının verdiği bu kararı yaklaşık 1 yıldır her ne hikmetse açıklamıyor. Dosya açık görünerek öylece bekliyor.

İlginç değil mi?