KÖŞEBAŞI
02 Ağustos 2019 Cuma 08:38
KÖŞEBAŞI
Dün Sayın Valimiz Münir Karaloğlu'nun Ankara Valisi olması gerektiğini belirten bir yazı kaleme almıştım. Sayın valimizin Ankara'ya gitmesi gerektiğini isteyen sadece ben değilmişim. Meğer ne çok seveni varmış. İnanın ben bile şaşırdım. Gelen telefonlar, sosyal medyadaki yorumlara ve çekindikleri için özelden yazanların ortak endişesi şuydu: Sayın Karaloğlu Başkente vali olarak çok yakışır ve çok da başarılı bir şekilde bu görevi yerine getirir. Ancak Antalya'da valilik maaşı haricinde kendisine bağlanan diğer maaşları Ankara'da da verilecek mi? Mesela Organize Sanayi Bölgesi olan OSB'den aldığı maaş, mesela Antalya Serbest Bölge'nin bağlı olduğu ASBAŞ'dan aldığı maaş veya kayyum olarak atandığı şirket yönetim kurulu başkanlığı veya üyeliğinden varsa aldığı huzur hakkı gibi buna benzer bağlanan varsa değişik maaşlar Ankara'da bağlanacaksa sayın valimiz öyle gitsin. Yoksa geliri düşecek, hiç gerek yok gitmesine. Valilik maaşı ile Başkent'te geçinilmez" dediler.
Bende bu düşünceye katılıyorum. Eğer Ankara'da geliri düşecekse Sayın Valimizin gitmesine karşıyım. Sayın Cumhurbaşkanımızdan istirhamımdır Sayın valimize 3-5 yerden maaş bağlamazsa göndermeyiz onu. Yoksa tek valilik maaşı ile Ankara'nın boz topraklarında ne yer, ne içerler ailecek?
BAŞ DÖNDÜREN PAZARLIKLAR
Geçenlerde AESOB Başkanı Sayın Adlıhan Dere'nin Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanlığına aday olacağını yazmıştım. Meğer ben bir süredir alttan alta sürdürülen, oya gibi işlenen bir olayı foş diye ortaya ifşa edivermişim. Tabi ardından AESOB Başkanım Sayın Adlıhan Dere açıktan oynamaya karar vermiş. Öncelikle Şoförler Odasındaki Mehmet Ali Alkan'a muhalif olan grupla temas halindeydi, bunu açıktan yapmaya karar vermiş.
Ardından kendisine rakip olarak üç dönemdir alttan alta Mehmet Ali Alkan'ın karşısında desteklediği Niyazi Özçelik'i telefonla aramış. Bir süredir Adlıhan Dere telefonlarına bile çıkmazken, birden bire görüşme isteğine Niyazi Özçelik'te atlamış. Bana söyleyenlerin yalancısıyım, Niyazi Özçelik ile bir araya gelerek yapılan pazarlık görüşmesinde Özçelik'e "Sen benim başkanvekilim ol" demiş Dere başkan. Niyazi Özçelik ise "Bende adayım. Herkes çıksın bakalım ne olacaksa olsun" dediği iletildi bana.
Adlıhan Dere biliyor ki, Niyazi Özçelik karşısına çıkarsa şoförler Odası koltuğuna çok rahat oturamayacak. Eğer Özçelik'in karşısında kaybeder ise AESOB'daki koltuğu da sallanır. Adlıhan Dere'nin ne yapıp, ne edip Niyazi Özçelik'i adaylıktan çekilmesini sağlaması gerekiyor. Bu nedenle yani Niyazi Özçelik'i engellemek için Ankara, Antalya, bürokrasi ve siyaseti şu anda ayağa kaldırmış durumunda.
Ancak Özçelik her şeye rağmen aday olur ve Adlıhan Dere karşısında kazanırsa ilk işi Adlıhan Dere'den kurtulmak olacaktır. Çünkü Adlıhan Dere'yi mağlup etmiş bir başkan olarak diğer muhalif oda başkanları ile konsesyum kurarsa yandı gülüm keten helva. Sayın Dere başkanımın 15-16 yerden aldığı maaşın birisi gider ve ben buna çok üzülürüm.
- Sayın Adlıhan Dere Başkanımız, oralarda-buralarda bana kimin tiyo verdiğini araştırmayınız veya sizin adınıza sordurmayınız. En yakınınıza bakınız. Ben size ilk başta söyledim. O koltuk netameli bir koltuk. O koltuk üzerine oturanı hiç sevmiyor.