KÖŞEBAŞI
07 Eylül 2019 Cumartesi 14:14
KÖŞEBAŞI
İYİ Parti il başkanlığı ile ilgili bir çok meslektaşımız görüşlerini beyan etti. Ben yazmazsam eksik kalırdım. O nedenle yazıyorum.
İYİ Parti Ankara'da durumlar karışık. Koray Aydın teşkilatı kontrol altına almakta zorlanmaya başladı. Koray Aydın, Ülkücü ve MHP kökenli olduğu için, emir-komuta zinciri içinde çalışma yapmaya alışkın birisi. Emir-komuta zinciri içinde hafif başını kaldıranlara yönelik olarak ta ne yapması gerektiğini iyi bilen birisi. Yani ezip geçiyorlardı.
Ancak İYİ Parti içinde sadece ülkücü ve MHP kökenli olanlar değil, bağımsız olanlar, ANAP-DYP kökenli olanlar, hatta CHP ve sol kökenli olanlar bile yer aldı. Bunun yanı sıra MHP'de kendisine yer bulamayan yeni jenerasyon siyaset yapmaya hevesli insanlarda partiye girdi. Böyle olunca Koray Aydın teşkilat içinde yer alan bu yapıya yabancılık çekiyor. Eskisi gibi Aydın'ın söylediği her şey emir telakki edilip, pat diye yerine getirilmiyor. Ayrıca Antalya gibi bir yerde "Sen sus! sana verilen görevi yerine getir! fikrini beyan etme!" denilemez. Denilince tıpkı Mersin'de olduğu gibi anında tepki konulur. Çünkü Antalya bir mozaiktir. Biat kültürü Antalya'da işlemez!
Bu nedenle sıkışan Koray Aydın, alışkın olmadığı bir durumla karşılaştığı için geçtiğimiz günlerde bir açıklama yayınlamak zorunda kaldı. Açıklamanın sonuna ise verdiği mesaj yine aba altından sopa göstermeyi tercih etti. Yani bizim anlayacağımız dile çevirirsek söylediklerini "Genel merkeze rağmen siyaset yapamazsın. Seni bir adım ileri attırmam" diyor.
ANTALYA'DA NE OLUYOR?
Antalya il teşkilatı kurulduğundan bu yana bir düzene oturtamadılar. Kurucu il başkanı Nizamettin Sağır ve oluşumu sağlayan Ali Adnan Kaya, Onur Şahin, Hasan Gökçe, Rıdvan Yıldız, İlhami Okudan, Nihat Kavşut, Hasan Ünlüel gibi daha burada ismini sayamadığım onlarca isimleri parti içinde tutmak, isimlerinden, rüzgarlarından, parasından, siyasi gücünden, kitleleri bir araya getirebilme yeteneğinden, umutlarından yararlanmak isteyen, ama elde ettikleri gücü paylaşmak istemeyen birileri var. Sürekli dile getirilen şu andaki il başkanı Ahmet Aydın ve çevresindeki bir grup için FETÖ iltisaklı kişiler tarafından yönetiliyorlar" ithamına ne perde arkasındaki kişiler, ne de Ahmet Aydın bunu duymamayı, cevap vermemeyi uygun görüyorlar. Buna birde yapılan atamalar karşısında takınılan tutumu gördükçe partiyi parti yapan üyelerin isyanı ile karşı karşıya kalıyorlar.
Kongre süreci başladığı günden bu yana bir çok kişi il başkanlığı için niyetlerini belli ettiler. Ahmet Aydın'la ilgili eleştirilerimi daha önce defalarca yazdım. Burada tekrar etmenin gereği yok. Bence bu seçim Ahmet Aydın, Onur Şahin, İlhami Okutan ve Nihat Kavşut arasında geçecek. Süreç içinde belki birileri, diğerleri lehine çekilebilir. Bilemem ama bu günkü fotoğrafta bunlar gözüküyor.
Bunların arasından Av. Onur Şahin'i yakın tanırım. Onur Şahin'i bu günden değil ama taaa eskilerden tanırım. Onur'un dayısının kızı benim çok yakın arkadaşlarımdan birisidir. Onur Şahin Manavgat'ın en etkili ve en geniş yerli ailelerindendir. Siyasete ise daha Anadolu Lisesinde okurken, lisenin ülkü ocakları temsilcisi olarak adım atmıştır. Üniversite döneminde ise Barış Doster'le birlikte Cumhuriyet Gazetesinde siyaset muhabiri olarak çalıştı. Daha hukuk fakültesini bitirdiği günlerde TBMM'de milletvekili danışmanı olarak siyasetin tam göbeğinde yer aldı.
Onur Şahin çok okuyan, özellikle Türk Dünyası onun özel ilgi alanında yer alıyor. Hele birde onların "Turan dünyası" diye bir dünyaları var ki, Onur oralarda yani Türk eli olarak bilinen ülkelerde onlarca etkinliğin içinde yer almıştır. Halen de aralarında onlarca adakemisyen, büyükelçi, Ümit Özdağ gibi isimlerle birlikte bir düşünce kuruluşunun yönetim kurulunda. Bunca tecrübeli ismin arasında bu kadar genç bir yaşta o düşünce kuruluşunun yönetimine girmek öyle-böyle değil bayağı bir emek gerektirir.
Onur Şahin'i sadece bununla değerlendirmeyin. Dışa dönük, acayip de sosyal bir gençtir. Bir bakıyorsun paraşütle atlıyor, diğer gün motosikletçi grubu ili Türkiye yollarına düşmüştür. Bir bakıyorsun pilotluk öğrenimi görüyor, havalandığı uçaklarda çektiği fotoğraflar çeşitli havayolu dergilerinde bile basılmıştır.
Ekseriyeti büyük turizm firmalarından oluşan müvekkil portföyünde bir bakıyorsun bu gün İstanbul'da davaya girmiş, öğleden sonra Manavgat'taki bir başka duruşmaya katılmıştır. Akşam saatlerinde ise Antalya'da bir başka etkinlikte boy gösterdiğini göreceksiniz. Genç, dinamik, sosyal, kafası çalışan, entelektüel ve insanları organize edebilmeyi, umut aşılayabilmeyi, onları harekete geçirebilmeyi çok iyi yapabilen birisi. Asla kavgacı olmayan, gerektiği yerde sert yüzünü gösterebilme yeteneği olan birisi. (Mesela ben hayatta bunu başaramam)
İyi Parti'nin milletvekili aday belirleme sürecinde nasılda çalıştığını ben biliyorum. Özellikle Hasan Subaşı, Ali Adnan Kaya ve sonrasında Hasan Gökçe'nin aday yapılması için çok çalıştı. Ali Adnan Kaya'nın bu hareketin göbeğinde olduğunu, vefa gösterilmesi gerektiğinin defalarca altını çizdi. Hasan Gökçe'nin ise belediye başkanlığından istifa ettirilip, ardından aday yapılmamasını ise özellikle Ankara merkezli şiddetli bir şekilde eleştirdiğini, tanıdıklarını araya koyarak son ana kadar buna çabaladığını yakın tanığıyım.
İşte o milletvekili aday belirleme süreci, onlarında görmediği gölge oyununu oynayanları fark ettikleri süreçtir. Seçimlerden sonra da, geçtiğimiz yerel seçimlerde de Onur Şahin, Nihat Kavşut, Rıdvan Yıldız, Nizamettin Sağır, Ali Adnan Kaya gibi bir çok isim bu gölge oyununu oynayanları partiden ayrıştırmak için büyük çaba sarf ettiler. Bu gün bakınca başarılı olabildiler mi? Bu sorunun cevapları yine kendilerinde. Eğer İl Başkanlığını Ahmet Aydın'dan alabilirlerse başarılı olmuşlardır. Alamazlar ise ne yazık ki yukarda saydığım isimler ve onlarca partiye gönül vermiş isim kopuş yaşayacaktır. Bu benim ön görümdür.
Eğer Onur Şahin veya bir başka isim seçilirse durum elbette değişecektir. İyi Partinin dağınık, savruk hali gidecek, kurumsallaşmış ve özgüvenli bir parti yerini alacaktır.
Ama herkes "Ben il başkanı olacağım" diye inat eder ve bu konuda ısrarcı olursa, hiç istemedikleri Ahmet Aydın ve gölge oyuncuları kongrede sıyrılıp aradan çıkıp yeniden koltuğa oturacaklardır. Artık ondan sonra herkes kendisine parti arama derdine düşecektir. Benden söylemesi.