KÖŞEBAŞI
27 Nisan 2021 Salı 09:59
Kendisine işkence eden kocasını vurup öldüren Melek İpek sonunda tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Uzun süreden bu yana adaletin, ezilmiş, gariban sıradan vatandaşa işlemediğini düşünen ve son yıllarda yaşanan olaylar nedeniyle adaletin yerine geleceğinden endişesi olan vatandaşlar sanki kendileri tahliye edilmiş gibi derin bir "ohh" çekti.
Zaten vatandaşın vicdanında daha ilk günden beraat eden Melek İpek'in cezaevi önünde kızlarına kavuşma anını izledim. Gözlerim doldu. Anne ve kızları yumak gibi birbirlerine sarılıp, bir süre ağlayarak kaldılar öyle.
Bir teşekkürü de avukatı Ahmet Onaran hak etti. Olayın başından beri medyayı doğru bilgilendirip, davayı istediği yönde ilerletti. Yaptığı açıklamada sözcüklerini iyi seçti. "Melek İpek tahliye edilerek adaletin işlediğini gösteren Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi heyetine teşekkür ediyoruz. Sevincimiz var ama bir zafer kazandık edasında değiliz" şeklinde konuşması çok yerindeydi.
Tekrar geçmiş olsun Melek İpek, hayata yeniden hoş geldin. Sana verilen bu 2. şansı iyi kullanmanı dilerim.
Şimdi gelelim siyasete
Aylar önce CHP İl Başkanı Nusret Bayar'ın görevden alındığını yazan Ali Buldu, dün de Genel Başkan Oğuz Kaan Salıcı'nın yeni il başkanı atamasının ardından Antalya ziyaretinin perde arkasını 10 madde halinde 140 karakterle yazdı.
"Neden ilk ben yazamadım" deyip, hasetimden çatlayarak bana da üzerinden geçmek düştü.
Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, yanına aldığı yeni İl Başkanı Nuri Cengiz'le birlikte ABB Başkanı Muhittin Böcek'i ziyaret ediyor ve burada Nusret Bayar'ın görevden alınması konusunda hiç konuşulmuyor.
İnanamadım ama neyse!
Bunun anlamı, Başkan Böcek'e "Bak başkan, il başkanını al dedin. Aldık. Yeni il başkanıyla iyi geçinmeye bak. Bundan sonra sorun istemiyoruz" demektir.
Daha sonra belediye başkanlarıyla toplantı yapmış Gen. Bşk. yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı. Burada belediye başkanları ve ilçe başkanları ile önce beraber, daha sonra belediye başkanları ile ayrı ayrı toplantı yapmış ve ilçe başkanlarına yönelik "Belediye başkanlarına yüklenmeyin" demiş.
İçerde konuşulanlardan sızan bilgiler ışığında bu konuşmanın türkçesi şudur: Parti ilçe başkanlarının kendilerini belediye başkanlarıyla beraber "EŞ BAŞKAN" olarak gördüğünü fark ettiklerini belirtmiş. Belediye başkanın yaptığı ihaleden, belediyeye işe alacağı adama kadar her şeye müdahil olduklarını ve bunu yapmamaları gerektiğini belirtmiş.
En azından ben böyle anladım.
Yine Ali Buldu'nun aktardıklarına göre Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal örgütle hiç bir sorunları olmadığını, gayet uyumlu çalıştıklarını söylemiş.
İyi de sayın Uysal, örgütten nasıl şikayet edebilir ki? Zaten il örgütünün neredeyse tamamı, geri kalanların yakınları başkanı olduğu belediyede çalışıyor. Sayın Uysal, örgüte "Otur" dese oturuyorlar, "Kalk" dese kalkıyorlar. Görmediniz mi, 23 Nisan günü tüm CHP'li belediyeler konvoy düzenledi. Ama İl Başkanı Nuri Cengiz beyefendi, Sayın Ümit Uysal'ın konvoyuna katılarak halkı selamladı. Böylece kimin yanında ve tarafında olduğunu göstermiş oldu.
Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, seçildikleri günden bu yana sosyal medyadan kontrolsüz bir şekilde birilerinin hedefi haline getirildiklerini ve dışardan hiç hoş görünmediğinin altını çizmiş. Bunda da çok haklı. Yerinde bir tespit.
Bunun da anlamı şudur. Sayın Esen, kendi cenahındaki trollerden şikayetçi olmuş. Sayın Esen, o trollerin bir de karşı cenahtakilere, yani kendilerinden olmayanlara yaptıklarını bir bilseniz.
Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç hiç bir konuda sesini çıkarmamış, hiç konuşmamış. CHP İl ve ilçe örgütlerinin Ümit Uysal'ın yanında göründüklerine bakmayın siz. Kendilerine alternatif olarak Turgay Başkan'ı seçmişler. Konuşup da il örgütündeki bazılarıyla altta yaptığı işbirliğini ifşa mı etsin?
Ali Buldu kardeşimizin arkadaşı olması hasebiyle Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Köleoğlu'na karşı zaafı var anladığım kadarıyla. Sayın Köleoğlu'nun meşhur ASİSTAN tarafından sorguya çekilmesini içine sindiremediğini bu nedenle serzenişte bulunduğunu belirterek "Bakanlıktan denetim yapıldı, temiz çıktım" cümlesine yer vermiş.
Bu cümleden yola çıkılarak İçişleri Bakanlığının iki ayrı olayda soruşturma verildiğini ve Mustafa Köleoğlu aklandığını iddia etmiş oluyor.
Sayın Başkan Mustafa Köleoğlu'na bir çağrım var. Şu aklandığınız içişleri bakanlığı raporlarını benimle de paylaşsanız.
Çarpın benim suratıma şu aklandığınızı söylediğiniz içişleri bakanlığının soruşturma evraklarını da sizin aleyhinize en fazla yazı yazan birisi olarak sizden özür dilesem.
Ne dersiniz?
Yazı azıcık uzun oldu kusura bakmayın. Bu günlük bu kadar.