Geçmişinde özellikle ülkü ocaklarının olaylı adamlarıyla hayli aksiyonlu günler geçiren, beni buldukları yerde infaz etme planları yapmalarına kadar vardıran haberlere imza atmış birisi olarak MHP Antalya İl teşkilatından  aranarak bir toplantıya davet edilmem benim için sürpriz oldu.

Biraz gecikmeli olarak Konyaaltı’daki bir otelin toplantısı salonuna ulaşabildim. Ben gittiğimde herkes ana yemeğe geçmişti.

Gecikmeli gelince nereye gideceğini şaşırmış haldeyken, MHP İl Başkanı Sayın Hilmi Durgun nazik bir şekilde kendi masalarına davet etti.

MHP Kadrolarını pek tanımıyorum. Ama toplantıya İl Başkanı Hilmi Durgun’un haricinde Afyonkarahisar Milletvekili ve MYK üyesi Mehmet Taytak, Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş, Antalya milletvekili Abdurrahman Başkan, Büyükşehir Belediye Meclis üyesi Sayın Selçuk Senirli, eski MHP İl Başkanı ve MYK üyesi Mustafa Aksoy, MYK üyesi Hüseyin Yıldız, MYK üyesi Akif Çapraz, MYK üyeleri Ahmet Selim Yurdakul ve İlknur Fidan katılmıştı.

Yemekte Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Taytak ile çok güzel bir sohbetimiz oldu. Özellikle medya ve sosyal medyanın geldiği nokta ile istişarede bulunduk.

Yemekten sonra salona geçildi ve toplantı başladı. Açılış konuşmasını Antalya İl Başkanı Hilmi Durgun yaptı. Güzel bir sunumla “Liderimiz ve Genel Başkanımız Sayın devlet Bahçeli’nin talimatlarıyla 81 ilde gerçekleştirdiğimiz adım adım, 2023 il il Anadolu” toplantımızın Antalya ayağında iki gün sürecek STK temsilcileri, esnaflar, iş insanları ve tarımın sorunlarını konuşmak ve bunları rapor haline getirmek üzere açılışını gerçekleştiriyoruz.” Dedi.

MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, “2023 lider ülke Türkiye hedefi doğrultusunda işleyen devlet politikalarını sonuna kadar desteklediğimizi ifade etmek istiyorum” şeklinde konuştu.

Bu arada konuşmacılar eski eşi tarafından katledilen Döşemealtı Ülkü Ocakları medya sorumlusu Aylin Alkutay için başsağlığı dilekleri ve üzüntülerini dile getirdiler.

Ardından basın mensuplarının sorularını cevaplandırdılar. Yaptıkları toplantılarda edindikleri izlenimleri paylaştılar. Daha önce Türkiye’deki sorunların başında güvenlik gelirken, devletin terörle mücadelesinde kararlı adımları nedeniyle güvenlik sorunun gerilediğini, ilk sıraya ekonominin, hayat pahalılığının oturduğunu açık yüreklilikle söylediler.

Bunlar saat gibi işleyen programdı.

Elbette diğer partiler de vatandaşın sorunu için çalıştaylar yapıyor, milletvekilleri mecliste sorunları dile getiriyorlar. Mesela CHP’den Cavit Arı’yı bu konuda çok takdir ederim.

Şimdi hakkını yemeyelim İktidar partisindeki bölge milletvekillerimizden bazıları Mustafa Köse gibi gece-gündüz demeden çalışıyorlar, kişisel çabalar gösteriyorlar. İnsanların hayatlarını kolaylaştırabilmek için hiç durmuyor sayın vekil.

Ama ilk defa bir parti Ankara’dan görevlendirilen temsilciler ile milletin ayağına kadar gelip, “Sizin sorununuz nedir? Biz nasıl çözüm bulabiliriz?” diye sordular. Bunlar iyi şeylerdir arkadaşlar.

Kendi izlenimlerime gelince. Dün akşam Lider Tv’deki G’üçlü Bakış programında da söyledim. Karşımızda 30 yıl öncesinin bilindik MHP’si yok arkadaşlar.

Kadroları pırıl pırıl insanlardan oluşan, konuşabileceğiniz, tartışabileceğiniz insanlar var karşınızda. Eskinin vurdulu-kırdılı aksiyonlu insanları gitmiş, yerine karşısındakinin de ne dediğini duymaya çalışan, dinleyen teşkilat üyeleri gelmiş.

Elbette herkes yaşamını idame ettirmek için para kazanmak zorunda. Kişisel hırsları ile devletin kademelerinde yükselmek isteyenler elbette olacaktır. Ama her ne kadar iktidar partisine destek verilse bile, bürokraside bir tane bile kadro istemeyen bir teşkilat ile karşı karşıya olduğumuzu gördüm.

Bu gibi taleplere, “Liderimiz Devlet Bahçeli’nin talimatı doğrultusunda bizim hiçbir talebimiz yoktur” diyen bir il başkanı var karşımızda.

Kişisel hırslarından arınmış, kişisel çıkarları reddeden bir kadro bence MHP’nin geleceği için, Türkiye için bir şanstır.

İnşallah hislerim beni yanıltmaz ama önümüzdeki süreçte, MHP’nin yol haritasını iyi takip etmek lazım. Bu gün “İktidarın destekçisi” diye bazı kesimlerce aşağılanmaya çalışılan MHP’nin nasıl bir yükselişe geçeceğini hep birlikte yaşayacağız.

NOT: Geçtiğimiz günlerde MHP İl Başkanı Hilmi Durgun’u konu alan bir yazı kaleme almıştım. CHP’li iken başka bir partiye gönlünü kaptırmış bir ablamız ve eskiden koyunun da koyusu kızıla yakınken bu günlerde eski kızıllığından eser kalmamış bir başka sol tandanslı arkadaşımızla çay içiyoruz. Ablamız “Sen yazdıktan sonra bu MHP İl Başkanın fotoğraflarını gördüm. Adamın yüzüne baktıkça bana güven hissini yaşattı. Keşke bizim il başkanımız olsa” dedi.

Ben gülerek, “Abla fotoğrafa bakarak güven mi duyulur. Sen fotoğrafına bakarak güven duyuyorsan, beş dakika konuşsan, MHP’li olacaksın” dedim. Diğer arkadaş ise “İnanmazsınız ama bende aynı güven duygusunu hissettim. Bu adam bizim zamanımızda ve bizimle olsa, korkmadan ölüme giderdik dedim içimden. Ama eski yaşanmışlıkları düşününce yine de MHP’li olduğu için istemiyorum” Dedi.

Toplantı devam ederken, bu konuşma aklıma geldi ve bunları düşünerek kürsüdeki Hilmi Durgun’un yüzüne baktım. Evet insanda garip bir şekilde güven hissini uyandırıyor. “Hayden” dediği zaman, “Nereye gidiyoruz” demeden; hep birlikte arkasından yürünecek gibi. Uzun süreden bu yana hiçbir il başkanı için bu sözleri duymamıştım. Üstelik kendi partisinden olmayan insanlardan.