Milletvekili performans değerlendirmelerine bayram arası verdik. Son yazımızda belirtmiştim. Milletvekillerinin performansları ile millet ilgilenmiyor. Okuyucu oranı düştüğü için, başladığım işi bitirmek adına geri kalan hepsini topluca yazıp, sonlandırayım istedim. 

Türkiye'nin gündemi Sedat Peker, ama bu günlük bizim gündemimiz milletvekillerimiz oldu. 

Gelelim şimdi geri kalan milletvekillerimize 

AK PARTİ MİLLETVEKİLİ TUBA VURAL ÇOKAL: 

Milletvekili olmadan önce Manavgat'ın yerlileri tarafından çok sevilen ve saygı duyulan Dr. Çokal, her ne hikmetse milletvekili seçildikten sonra sadece Manavgat'lıların  değil, Antalya'nın gözünden, gönlünden düşmüş. 

Ankara'ya gidip-gelirken anladığım kadarıyla Akseki-Konya yolunu kullanıyor. Birileri 'Antalya'da şehir merkezine uğramamak için' dese de bence bu çok normal.  Çünkü evi  Manavgat'ta ve Akseki üstünden aşıveriyor Konya'ya.  İşte bu nedenle sosyal medyaya attığı fotoğraflar sadece yollarda domates-biber almak için durup satıcı kadınlar ile çektiğirdiği fotoğraflardan oluşuyor.  
Ak Parti'ye saydırıp, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan hakkında bol keseden salladıktan sonra İyi Parti'den milletvekili seçildi. İyi Partide istediği gibi at koşturamayınca onca söylediği lafları yutup, Ak Partiye geçmesi ona dilini tutmasını gerektiğini öğretti. Şimdi hiç bir şey konuşmuyor. 

Mecliste İyi Parti bölümünde otururden 25 defa kürsüye çıkıp, milletvekillerine hitap etmiş. Ak Partiye geçtikten sonra kürsünün yüzüne bile bakmamış. 

Sizin anlayacağınız görüntü var, ses yok..

CHP DENİZ BAYKAL: 

Türkiye'nin geleceğine kilit vuran beyefendi. 

CHP ile sözleşme yapmış gibi ölünceye kadar milletvekili olacak. 
Şimdi sözleşmenin şartları değişti. Kendisi olmaz ise oğlu veya kızı CHP Milletvekili olacak.  

Sonra da AK Parti yaparsa  "Padişahlık döneminde mi yaşıyoruz? Babadan evlada milletvekilliği mi geçer?" derler. Kendileri yapınca "Parti büyüğümüze saygı" öyle mi?

AK PARTİ SENA NUR ÇELİK: 

İki dönemdir milletvekilliği yapmasına rağmen yemin töreni hariç hiç genel kurulda konuşmamış. Antalya'da yüzünü gören yok ama oyunu veren çok. 

Son duyduğumda herhalde 10.cu danışmanını değiştiriyordu. Milletvekilimiz o kadar çok çalışıyor ki, kendisine danışman dayanmıyor. Gerçi bağırmaya başladığı zaman ortalık çın çın çınlıyor diyorlar ama bunlar TBMM dedikoduları.  

İYİ PARTİ HASAN SUBAŞI:

Genel kurulda milletvekillerine hitap konuşmaları o kadar çok ki,  ben sayamadım. Herhalde  belediye başkanlığı yapmanın getirdiği avantaj ile Antalya'nın fare deliklerine kadar her şeyi biliyor. Bir röntgen mütahassısı gibi Antalya'nın sadece taşını toprağını değil; insanının bile ciğerlerinin röntgenini çekmiş vaziyette. 

Tüm bunlara rağmen Sayın Subaşı'nın siyaset dünyasında hiç şahin kanadında yer almadığını düşünürüm. Aşırı temkini sayesinde belki her şeye atlayıp, siyasi kaza geçirmedi ama tepki verinceye kadar da bir çok olay tavsamış oluyor. 

Biraz hareket, biraz hareket 

İYİ PARTİ FERİDUN BAHŞİ:

İYİ Parti'nin ilk kurmaylarından. 24 kanun teklifi vermiş. O'da tıpkı Hasan Subaşı gibi genel kurulda milletvekillerine o kadar çok hitap etmiş ki, sayamadım. 

Bu günlerde Bahşi soy ismindeki bir çok kişinin özellikle Düzlerçamı-Kuruçay bölgesinde orman arazilerini üzerlerine geçirme faaliyeti duyulsa da Feridun Bahşi'nin haberinin olmadığını düşünüyorum. 

Eski ceza reisi olarak dürüstlük ve adaletli olarak tanınan  birisinin isminin kullanılmasına ve bunlara müsaade etmeyeceğini tahmin ediyorum. 

NOT: 17 GÜN BOYUNCA BOŞ OTURMADIK HERHALDE! YARIN YEPYENİ BİR GÜNDEMLE KARŞINIZDA OLACAĞIZ.