MİLLİ EĞİTİM-1
22 Kasım 2019 Cuma 12:09
KÖŞEBAŞI
MİLLİ EĞİTİM-1
Bu hafta içinde Belediyelerin meslek edindirme kurslarına öğretmen vermeyerek, vatandaşları mağdur eden Antalya İl Milli Eğitim Müdürü Yüksel Arslan'ın hakkından Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü'nün geldiğini yazmıştık. Tütüncü, üniversiteye hazırlık kursundan tutun da, dil kursuna kadar mağdur olan Muratpaşa ve Büyükşehir belediyelerine başvuran vatandaşların "Bizim vatandaşlarımızdır. Belediyeler kendi aralarında hizmet anlamında rekabet edebilir. Ancak bu yasaklama vatandaşlarımıza yapılmıştır." diyerek bizzat Milli Eğitim bakanı ile görüşerek tüm belediyelerdeki kursların yeniden açılmasını sağlamıştı.
İşte bu yazının hemen ardından Milli Eğitim Camiası adeta kaynayan düdüklü tencere gibi patlayıverdi. Öncelikle çocukların eğitim seviyesinin artık yerlerde süründüğü gerçeğini yüksek sesle haykırıyorlar. Bende kısa bir araştırma yaptığımdan durumun vehametini kendi gözlerimle görmüş oldum. Milli Eğitim bitmiş arkadaşlar.
3.'LÜKTEN, 14.'CÜLÜĞE!
Bir önceki il milli eğitim müdürü Osman Nuri Gülay döneminde eğitim sıralamalarında Antalya 3. sıradayken 14.'cü sıralara geriletmeyi başaran sayın İl Milli Eğitim Müdürümüz Yüksel Arslan'ı buradan tebrik ediyorum. İstatistiklere baktım. 2003 yılından itibaren Antalya adeta uçmuş. 29 bin 822 ÖSYS sınavına giren öğrencilerden 25 bin 558 öğrencinin kazanması çok büyük bir başarıdır. Günümüzde ise yani son olarak 2018 verilerine göre sözeli, sayısalı geçiyorum arkadaşlar turizmin başkenti olarak bilinen Antalya'nın yabancı dil puanı 43. 157 iken Adıyaman'ın puanı 61.932. Beğenmediğimiz Yozgat'ın puanı 53. 069. Sayısal'da Türkiye ortalamanın altında, sözelde ise ortalarda.
Bu nasıl oldu dersiniz sizce?
Sayın İl Milli Eğitim Müdürü o kadar eğitim camiasından uzaklaşmış ki, kendi makam odasına kapanmış vaziyette adeta. Bırakın okul müdürlerinin görüşebilmesini, İlçe Milli Eğitim müdürleri dahi telefonla görüşemiyor, randevu alamıyorlar. Sonunda bir ilçe milli eğitim müdürü o kadar sıkışmış ve bunalmış ki, eğitim işlerinin şakaya gelmeyeceğini, bir il müdürünün egosu nedeniyle binlerce öğrencinin kaderiyle oynanamayacağına karar verip, yazılı olarak özel kalemine başvurup randevu istemiş. Bu bir skandaldır!
Efsane il milli eğitim müdürü Osman Nuri Gülay, her ay mutlaka okul müdürleri ile toplantı yapar. Hangi okulda ne olduğunu bilirdi. Her ay okullar arasında seviye belirleme sınavı yapar, hatta aynı okulda iki sınıf arasında rekabet olurdu. Bir önceki sınavda yan derslikteki öğretmen bir sonra sınavda çocukların seviyesini yükselttiği zaman ona başarılarından dolayı plaket verilirdi. Bırakın ilçe milli eğitim müdürlerini, şube müdürlerini okul müdürleri, öğretmenler, veliler telefonla bile aradıkları zaman İl Milli Eğitim müdürü Osman Nuri Gülay'a ulaşırdı. Gülay çözüme odaklı çalışırdı. Hangi öğretmenin, hangi okuldaki çocuğun sorunu olduğunu aşağı yukarı bilirdi. Her hafta okulları dolaşırdı. Bazı öğretmenler "Yüksel Arslan'ı Soğuksu'daki il müdürlüğü binasından çıksın, Göçerler'deki bir okulun yolunu tek başına bulamaz bile." diyorlar.
(Haa burada unutmadan yazalım. Sınav yapılan okulları çok bilir diyorlar. Çünkü komisyon başkanı olarak harcırahını alıyor. Bırakın başka sınavları bu güne kadar hiçbir il milli eğitim müdürünün görev almadığı, geleneklerde olmayan bir olayı gerçekleştiriyor. 160 lira sınav ücretini alabilmek için E sınav denilen Ehliyet sınavına bile kendisini görevli olarak yazdırıyor)
KİM NEDEN KORUYOR?
Benim edindiğim bilgilere Milli eğitim camiasına Hak-yol ve Eğitim-bir-sen hakimiyeti var. Okul müdürlerinden, şube müdürlerine kadar ya Hak-Yolcu, ya Eğitim-Birsen'li. Şimdi gelelim Sayın İl Milli Eğitim Müdürü Yüksel Arslan'ın geçmişine. FETÖ/PDY Terör örgütünün 15 Temmuz hain darbe girişiminin hemen ardından daha önce Siirt'te bu yapılanmaya yönelik soruşturmada, Siirt Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı ile Antalya İl Milli Eğitim Müdürü Yüksel Arslan gözaltına alındı ve evi arandığına yönelik bilgiler var. Gözaltına alındığında siyasetçi olarak ise dönemin AK Parti İl Başkanı Rıza Sümer'in devreye girip müdahale ederek serbest bıraktırdığı iddialar arasında yer alıyor. Hak-yolcu olarak bilinen Rıza Sümer'in ardından halen bu grup tarafından koruma altında. AK Partiye yakınlığı ile bilinen Eğitim-Birsen olarak da koruma altında. Sayın Antalya Valimiz Münir Karaloğlu bunları bilmediğini zannetmiyorum. Böylece çifte zırhla koruma altındaki Yüksel Arslan'da kendisini koruyanlara karşı gereğini yerine getirdiği sürece koltuğunda kalacaktır.
NOT: İl Milli eğitim ile ilgili yazı dizimize proje okul Haime Ana okulu ve alkollü müdür" olayı ile devam edeceğiz. Ancak bu arada yukardaki yazıda ismi geçen Sayın İl Milli Eğitim Müdürü Yüksel Arslan ve Sayın Rıza Sümer bir açıklama gönderirlerse yayınlarız.