Antalya Haberal

MİLLİ EĞİTİM-8

27 Aralık 2019 Cuma 12:44

 

MİLLİ EĞİTİM-8

 

Daha önce yazmıştım. Milli Eğitim'e "bir dokun bin ah işit" misali bir dokundum, ne bini, binlerce ah sesi geliyor her taraftan. Gazipaşa'dan Kaş'a kadar Milli Eğitim'le ilgili sorunlar, yolsuzluklar, usulsüzlükler ihbarı ardı ardına okuyuculardan, öğretmenlerden, velilerden sıralandı.

 

GAZİPAŞA'DA NELER OLUYOR?

Gazipaşa demişken , bu ilçede telafisi olmayan bir yolsuzluk iddiası geldi. İlçede İş-Kur'dan personel alımı yapılıyor ve bu personelin SGK'sının ödenmesi gerekiyor. SGK ödemesinin ilk 3 ayı devletten, sonraki 3 ayı firma veya kuruluş kendisi ödüyor filan. Böyle bir sürü işlem olması gerekiyor. Ancak bu ilçede, Milli Eğitim Müdürlüğü hangi mantık veya hangi düşüncedeyse sigorta primlerini yatırmadığı ortaya çıkmış. 3 yıldır iş-kur üzerinden çalışanların SGK'sı yatmadığı ortaya çıkınca bu ilçeye müfettiş gelmiş. Tahmini 160 ile 200 bin lira arasında bir zarar. Tabii, Gazipaşa İlçe Müdürü Eğitim-Bir-Sen genel başkanı Ali Yalçın'ın aynı köylüsü olunca, müdürü nasıl kurtarırız hesapları yapılıyormuş. İddia böyle. . .

 

 

YAKUP HOPLAR HOCAM DİKKAT EDİN!

Türkiye son 5 yılında tüm kurumlarıyla FETÖ/PDY Terör örgütü ile büyük bir mücadele veriyor. İşte bu hain örgütün ülkemiz insanlarına kazandırdığı kötü alışkanlıkları maalesef yok etmek oldukça güç. İşte FETÖ Terör örgütünün kullandığı yöntemlerden birisi olan sahte sosyal medya hesabı ile kişilere iftira atma yöntemini uyguladığı iddia edilen Muratpaşa İlçe Milli Eğitim Müdürlüğündeki personelle ilgili gelişmede benim ağzım açık kaldı.

 

Bu personel hakkında savcılık soruşturmasını tamamladı ve mahkemeye sevk etmiş. Cep telefonunda sahte sosyal medya hesabı ve müdürü hakkında yaptığı paylaşımları tespit edilen bu personel ödüllendirildi ve Konyaaltı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne yani Yakup Hoplar'ın yanına gönderildi. Yapılan idari soruşturmada ilçe değiştirilmesine karar verilen personel nasıl Yakup Hoca'nın yanına gönderildi anlayamadım.

 

 

Yılların alışkanlığı olarak her şeye şüphe ile bakıyorum ya! "Demek ki personele birileri bunu yazdırıyormuş. Böyle bir şeyi Yakup Hoplar için yapmış olsaydı o personel soluğu İbradı'da alırdı. Personelin konuşmaması için Muratpaşa'dan alıp Konyaaltı'na verdiler." dedim. Bu benim hayali tahminim. Aman Yakup Hoca, bak bu personeline dikkat et sen, yarın başka birisi daha iyi bir teklifte bulunur, döner seni sosyal medyada rezil eder benden söylemesi.

 

Unutmadan Sayın Yakup Hoplar Konyaaltı İlçe Halk Eğitim Merkezi öğretmenler odasında gizli kameranın ne işi var? Bakın gizli kameraları tespit eden öğretmenler hop oturuyor, hop kalkıyor. Gizli kamera ile banka şifreleri, eğitim şifreleri alınıp birde bilgileri dışında işlem yapılırsa yandınız valla. Ayrıca gizli kamera olayı FETÖ/PDY Terör örgütü yapılanmasının başka bir yöntemidir.

 

ÇUMRA'DAKİ BOZ TİLKİYİ DE BİLİRİM

 

Yakup hocam, duyuyorum bunları kim basına sızdırıyor diye ona-buna sorup duruyormuşsunuz. Bakın ben Konya'da iki yıl görev yaptım. Çumra ilçesini, köylerine kadar, kavun tarlalarının arasında gezen boz tilkiye kadar hepsini bilirim. İşinizi yaparken gayeniz sadece kendi evladınızın gelir seviyesinin yükselmesi değil, ilçenizde bulunan çocukların eğitim seviyelerinin yükseltilmesi gerekiyor. Lütfen işinize bakınız.

 

BU İDDİA DOĞRUYSA ÇOK BÜYÜK HAK YEDİNİZ!

 

Yine okuyucularımızdan gelen bir iddiayı gündeme getirmem gerektiğine inanıyorum. Antalya'da bir çok öğretmenin kariyer planlamasında var olan idarecilik olayıdır. Geçen dönem müdür yardımcılığı sınavı yapılıyor. İl komisyonu kuruluyor ve mülakatta yüksek lisans yapanlardan bazıları 30-40 puan alırken, Eğitim-Bir-Sen Antalya Başkanı Mustafa Çoban'ın sevgili eşi 96.4 puan alıyor. Yardımcılarından birisinin eşi KPS sınavı düşükken bile 95.6 puan alıyor, başkan vekilinin eşi ha keza öyle. Burada 0.1 puanla bile sınava giren binlerce öğretmenin önüne geçiliyor.

 

Gelen yoğun tepkilerin ardından Sayın Mustafa Çoban'ın eşi tercih yapmıyor öğretmen olarak görevine devam etmiş. Burada Bayan Çoban'ı büyük takdir ettim. Çünkü "Puanlarım yeterli, bana ne tepkilerden. Kocam sendika başkanı diye kariyerimden vazgeçemem. Üç gün konuşur unuturlar" dememiş, tercih yapmamış. Ama diğerleri atanmış.

 

Eğer bu iddia doğruysa binlerce öğretmenin açık, açık, göstere, göstere, aleni hakları yenilmiştir. Hak yiyenlerin bu dünyada başlarına bir müsibet gelirse, ellerini semaya kaldırıp Allah'a yalvarırken, "Nerde ne yaptık da bizim başımıza bu geldi" diye sorarsanız aklınıza bu olay gelsin.

(Benim başıma gelen her sıkıntıda geriye dönüp, nerde ne yaptım diye kendi kendime sorgularım. Belki aynısını yapıyorlardır diye yazdım)

 

 

NEDEN BEKLETTİLER?

Son olarak Eğitim-Bir-Sen genel merkezindeki yaklaşık bir ay önceki havada Mustafa Çoban'la ilgili yoğun şekilde tepki vardı. Bazı kişilerden özellikle bazı belgelerin orjinallerini istemişlerdi. Sonra ne oldu da bunca süredir Sayın Mustafa Çoban'ı bu kadar beklettiler anlayamadım.

 

 

SENARYO YAZDIM

Her zaman senaryo yazarı olmak gibi bir hevesim vardı. Bunu bu yaştan sonra elbette yapamam ama denemekten ne çıkar?. Sıkılmazsanız size bir senaryomun ana çatısını yazmak isterim.

 

Yıl 2017'nin ilk günleri. Ben diyeyim 18 Ocak, siz deyin 19 Ocak. Soğuk mu soğuk bir ocak ayı. Ama Antalya sıcak ve ılıman bir kent. Ankara'nın soğuğundan, Antalya'nın ılık havasında deniz kenarında 5 yıldızlı bir otelde kalmak kadar güzel bir hafta sonu tatili olabilir mi?

 

Ilıman iklimin hüküm sürdüğü ilin, normalinden hacimli görünen sendikacıların başı, etrafındakilere İzmir'e bir konferansa gideceğini söyler. Mesai bitiminde yola çıktığını söyler ve ılıman kentten ayrılır. Mesai bitiminde ise tıpkı Amerikan filmlerinde olduğu gibi düğmeye basılır ve 4 ilçe müdürü ve 3 müdür yardımcısı görevden alınır.

Senaryo gereği İzmir'e gitmek için havalimanına giden sendikacıların başı, burada uçağa binmek yerine, Ankara'dan havayolu ile gelen gizemli iki misafirini alır ve Kundu bölgesindeki 5 yıldızlı otele geçerler. Hafta sonu görevden almalar, göreve atamalar, sendikal operasyonlar filan kıyamet kopar ancak sendikacıların başı, Ankara'dan gelen gizemli misafirleri ile güzel bir hafta sonu geçirir.

 

Aradan iki yıl geçer ve sendikacılar başının başı sıkışır. Yine soğuk mu soğuk bir Aralık gününde o gizemli misafiri imdada koşar. İşte bu ahde vefa denilen olaydır. Ahde vefa güzel bir olaydır. keşke herkes Ahde vefada bulunabilse.

Senaryo burada biter.

 

Beğenmediyseniz yeni senaryo yazabilirim. Yorumlarınızı bekliyorum.

 

NOT: 1 Döşemealtı size yine sıra gelmedi. Hakkınızı helal edin.

NOT.2 Kepez İlçe milli eğitim müdürlüğü ile ilgili iddiaları gelecek yazıya bırakıyorum. Buradan bana daha detaylı bilgi gelirse sevinirim.

 

NOT:3 Yoğun şekilde öğretmenevi ile ilgili iddialar var. Öğretmenevinde yolsuzlukla başlayan bu iddialar ile ilgili elinde bilgisi, belgesi olanlar varsa ve benimle paylaşırsa sevinirim.

NOT:4 Daha önce yazmıştım. Bir daha tekrar edeyim. Bel altı iddialar ile ilgilenmiyorum. Lütfen bu konularla ilgili yorum dahi yazmanıza tahammülüm yok. Küfürlü yorumları yayınlamıyorum. Bel altı yorumları yayınlamıyorum. Boş yere de "Neden yorumlarımızı yayınlamıyorsunuz. Sıkıysa bunu da yayınla" gibi şeylerle beni gaza getirmeye çalışmayınız.

Facebook'la Yorumla
Yorum Yap
Adınız Yorumunuz
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarın Diğer Yazıları

22 Kasım 2024 Cuma 11:46

ZAMAN YOK

21 Kasım 2024 Perşembe 10:47

MADARA OLDU

19 Kasım 2024 Salı 09:51

GEÇMİŞ OLSUN BAŞKAN

18 Kasım 2024 Pazartesi 09:28

POTPORİ

15 Kasım 2024 Cuma 11:50

Bİ ŞEY DENİYORLAR GALİBA

13 Kasım 2024 Çarşamba 11:28

EKMEĞİMİ TAŞTAN ÇIKARTACAĞIM

1