İyi bir hafta geçirmenizi dileyerek bu haftanın ilk yazısına başlayalım.

İyi bir hafta geçirmenizi diliyorum ama bizim haftamız pek iyi başlamadı açıkçası.

Döşemealtı’nın Antalya’nın ve başarılı çalışmaları nedeniyle Türkiye’nin gururu olan İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu kardeşimizin beyin kanaması geçirdiğini öğrendik.

Atık Yönetimi, Su Kaynakları Yönetimi, Su ve atıksu arıtma, Membran Teknolojileri uzmanı, Çevre Mühendisi, sayısız ödüllerin sahibi, ISIF'22 Patent yarışması, Altın Madalya ödüllü, Çevre Bilim Onur Ödüllü, ABD üniversitelerinde profesör olarak ders veren birisidir İsmail Koyuncu.

Hem köylümüz, akrabamız, hem mezun olduğum Yeniköy İlkokulunun Müdürü Mustafa Koyuncu hocamızın evladı, çocukluğunu bildiğim, amcamın oğlu Ramazan’la birlikte tombiş tombiş ortalıkta gezdiklerini, bahçıvanın kanalında yüzdükleri günleri bilirim.

Her başarısında iftihar duyduğumuz, İTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu kardeşimiz bu gün ameliyat olacak.

Allah şifa versin, tüm dualarımız İsmail kardeşimizle. Hayırlı haberlerini bekliyoruz.

Antalya’da ise gündemde yine Fettah Tamince’nin arazisine yapılan plan tadilatı mevzusu konuşuluyor.

Muhittin Böcek oy kullanmadığı meclis kararını veto etmiş. Ümit Uysal’da veto edilmesinden memnun olmuş.

CHP Muratpaşa İlçe Başkanı Hasan Şahin’de bu durumdan memnuniyetini dile getirmiş ama Muhittin Böcek’in ismini ağzına bile almadan. “Muratpaşa Belediyesi meclisimizin iptal ettiği, eşitlik ilkesine aykırı plan notu Antalya Büyükşehir Belediye meclisimizce yeniden kabul edilmişti. Bu kararın tekrar görüşülmek üzere Büyükşehir Meclisine iade edilmesinden memnuniyet duyduğumuzu kamuoyuna saygıyla bildiririz.” Üç nokta arka arkasına konulmuş.

Heeeeeyt be . .

Sanki tüm şu olayları başlatan başka bir ilçe belediyesi. 10 Dakikalık arada, plan notunu kaldırma işini sanki Ak Partili Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü ve meclisi yaptı. Kepez Belediyesinin yaptığı eşitlik ilkesine aykırı plan notu ve meclis kararı da CHP’li ABB Başkanından veto yedi. Bu nedenle de Kepez CHP İlçe Başkanı Önder Kurnaz da, ABB Başkanını adını ağzına almadan memnuniyetini dile getiriyor.

Hasan başkan ne yiyor, ne içiyorsan bana da söyle.

Senin kafanın güzelliğinden ben de istiyorum.

Muratpaşa’dan bahsetmişken Sayın Ümit Uysal Başkanım, yanınızda gezdirdiğiniz Metin Kaya beyefendiden bir yazımda bahsedince yorum ihbarları yağmuruna tutuldum. Aile dostunuz olan ve kendisini Bingöl Belediyesi eski başkanı çok değerli Selahattin Kaya’nın yeğeni olarak tanıtıp (Aslında babası ile Selahattin Kaya’nın babaları amca çocukları) yol alan bu arkadaş başta Ankara olmak üzere “Ben Ümit Uysal’ın danışmanıyım” diyormuş her yerde.

Kendisini Bingöl’den milletvekili aday adayı olarak Antalya’dan destekleyebilirsiniz ancak bir süre sonra işler size dönecek gibi haberiniz olsun.

Tahmin ediyorum,  gönlünüzün alt kısmında belediye başkanlığından istifa ederek milletvekilliğine geçmeyi hedefliyorsunuz. Haddim olmayarak naçizane önerim: Genel merkezde bu kadar gücünüz varsa kendiniz için kullanınız. Vin-vin yapıyorsanız eğer, burada biliniz ki 'fall on evil days'  olabilirsiniz. Yani şanssız bir şekilde, sıkıntılı bir şekilde düşebilirsiniz. 

(İngilizce bilmem. Fall on evil days cümlesini  çok bilgili birisi bir siyasetçi için deyim olarak söylemişti. Ordan kaldı aklımda. Yeri geldi ben de bilgimle size hava atmak amacıyla yazdım.)

NOT: Türkiye Şoförler Odası yönetim kurulu üyesi ve Antalya Servisçiler Oda Başkanımız Süleyman Şahin beyefendi, servis ücretlerine ara zam yapmışsınız.

İnan olsun sana artık veliler şikayet de etmiyor, sadece “Bize azıcık acısınlar” diyorlar.

Tamam mazot pahalı, tamam herkes geçim sıkıntısı çekiyor ama şu anda ortada mazota afaki bir zam filan da yoktu. Tıpkı servisçiler gibi çocuklarını okula göndermek zorunda olan aileler de çok zor günler geçiriyor. Zaten öğrenim yılı olmadan zam değil, zamzam yapılmıştı.

Tekrar ediyorum, veliler sesini yükselterek itiraz etme dönemini kapatmışlar. Bir başka okurum, çaresizlik içinde “Çocuğuma harçlık veremez haldeyim ama servise de bindirmek zorundayım. Lütfen biraz insaf etsinler” diyorlar.

Ben size iletmiş olayım.